Ahtapot (Octopus): Türleri, Özellikleri, Mavi Kanları ve Üç Kalpleri

Ahtapotların ömrü kısadır. Bazı türler sadece altı ay kadar yaşar. Kuzey Pasifik dev ahtapotu gibi diğer türler beş yıl kadar yaşayabilirler.

ahtapot kırmızı

Ahtapotlar, sekiz kolları ve geniş kafaları ile bilinen okyanus yaratıklarıdır. Üç kalpleri ve mavi kanları var; avcıları caydırmak için mürekkep fışkırtıyor ve kemiksiz oldukları için dar alanlara sığabiliyorlar. Oldukça zekiler ve tıpkı maymunlar gibi araçlar kullandıkları gözlenmiştir. Anne ve baba çiftleşmeden kısa süre sonra ölürler.

Ahtapotlar Hakkında Bilgiler

  • Bilimsel adı: Octopus, Tremoctopus, Enteroctopus, Eledone, Pteroctopus ve daha birçoğu
  • Yaygın isimler: Ahtapot, Octopus
  • Takım: Octopoda
  • Boyut: 2.5 cm — 92 cm
  • Ağırlık: 1 g — 9.1 m
  • Ömrü: 6 ay — 5 yıl
  • Beslenme: İstiridye, karides, ıstakoz, balık, köpekbalıkları ve hatta kuşlar
  • Habitat: Deniz kabuğu, resif, yarık, mağara
  • Popülasyon: Bütün okyanuslar; her kıtanın kıyı şeritleri
  • Korunma durumu: En az 289 tür var ve popülasyonları bilinmiyor

Ahtapotların Tanımı

Ahtapot takımında 289 tür bulunuyor. Ahtapot kelimesi "sekiz ayak" anlamına gelen Yunanca októpus kelimesinden geliyor. Uzantıları dokunaç değil koldur. Çünkü çoğu ahtapot türünün kollarında vantuz bulunur. Nöronlarının üçte ikisi kollarında bulunduğundan uzuvlarını aynı anda farklı amaçlar için farklı yöne hareket ettirebilirler. Bir koluyla kabuklu deniz hayvanını açmaya çalışırken, diğer koluyla bir mağarada yiyecek olup olmadığına bakabilir.

Bazı ahtapotlarda siğiller bile var. Graneledone cinsinden iki derin deniz ahtapotunun — G. pacifica ve G. verrucosa — pembe renkli mantolarının üstünde şişlik bulunuyor. Bu siğil çıkıntıları iki türün ayırt edilmesini sağlayan tek şeydir. Ahtapotlar mükemmel dokunma özelliklerine sahipler. Vantuzlarındaki reseptör dokundukları nesnelerin tadını algılamalarını sağlar.

ahtapot
Kafadan bacaklılar arasında en çeşitli türdür

Incirrata alt grubundaki çoğu ahtapot iç iskelete veya koruyucu kabuğa sahip değil. Bu da vücutlarını yumuşak yapıyor ve küçük çatlaklardan ve yarıklardan geçmelerini sağlıyor. 2016'da Yeni Zelanda Ulusal Akvaryumu'ndaki bir ahtapot doğrudan denize açılan bir boşaltma borusundan geçmiştir.

Ahtapotların kesici olan tek kısımları kollarının birleştiği alt kısımlarında birleştiği papağan gagası benzeri yerdir. Ahtapotlar güçlü çenelere ve zehirli bir tükürüğe sahipler. Ahtapotlar her zaman yumuşak canlılar değillerdi. Ahtapotun ve kalamarın atası sert kabuklara sahipti. Yapılan bir araştırma, bu deniz hayvanlarının Jura Dönemi ve Kretase Dönemi'nde "kabuklu evlerini" kaybettiklerini ortaya çıkardı. Araştırmacılar bugünün ahtapot, kalamar ve mürekkep balığındaki bu kabuk kaybının avcılardan kaçma konusunda kendilerini daha çevik yaptığına inanıyor. Aynı zamanda avlarını kaçırma şanslarını azalttı.

Ahtapotlardaki Üç Kalp

Ahtapotun üç kalbi bulunuyor. Biri organlara kan pompalarken, diğer ikisi solungaçlara kan pompalıyor. Ahtapot kanı mavidir çünkü hemosiyanin adı verilen bakır bazlı bir protein taşır. Ahtapot yüzerken organlara kan veren kalp atmayı bırakır. Bu durumun canlıları yorduğu ve bu yüzden, gerekmedikçe yavaş hareket etmeyi seçtikleri düşünülüyor

Ahtapotların Boyutu

ahtapot adorabilis, şemsiye ahtapotu
Bu küçük pembe ahtapot Disney'in "adorabilis" karakterinin adını taşır ve Grimpoteuthis yani şemsiye ahtapotu olarak bilinir

Ahtapotlar birçok farklı boyutta olabilirler. En biline ahtapot türü olan Octopus vulgaris 30,5 ila 91,4 santimetre uzunluğunda ve 3 ila 10 kilogram ağırlığındadır.

Dev Pasifik ahtapotu (Enteroctopus dofleini) ise en büyük ahtapottur. Genellikle 5 metre uzunluğunda ve 50 kg ağırlığında olurlar. National Geographic geçmişte 272 kg ağırlığında ve 9.1 metre uzunluğunda olan rekor bir tanesi kayıtlara geçmiştir. En küçük ahtapot Octopus wolfi adıyla bilinir ve 2,5 cm'den küçük ve 1 gramdan hafiftir.

Ahtapotların Habitatı

Ahtapotlar dünyanın her yerindeki okyanuslarda yaşar. Çoğu pelajiktir, yani deniz kabuğunun, resiflerin ve yarıkların içindeki su yüzeyinin yakınında yaşar. Bazı türler okyanus tabanlarında yaşar ve mağaraları evleri seçer.

Ahtapotların Davranışları

Ahtapotlar genellikle yalnız yaşama eğilimindedirler. Bazı ahtapot türleri geceleri avlanırken, diğerleri yalnızca alacakaranlıkta veya şafakta avlanır. Korktuklarında ya da tehlikede hissettiklerinde mürekkep benzeri koyu bir sıvı fışkırtırlar. Bu hamle avcıyı kör eder ve ahtapota kaçması için zaman verir. Mürekkebin avcının koku ve tat alma kabiliyetlerini yavaşlattığı düşünülüyor.

Ahtapotlar kamufle olmak için renk değiştirirler. Mavi, gri, pembe, kahverengi veya yeşile dönüşebilirler. Taklitçi ahtapot vücudunu yılan balığı ve aslan balığı gibi daha tehlikeli hayvanlara benzeyecek şekilde esnetebilir. Ahtapotlar kaybettikleri uzuvlarını geri çıkarabilir.

Ahtapotlar hızlı yüzücülerdir ancak deniz tabanı boyunca yavaşça gezinmeyi tercih ederler. Ok gibi hareket etmeleri gerektiğinde suyu vücutlarına çeker ve sifon adı verilen tüpten atarlar. Bu hareket ahtapota patlayıcı güç verir.

Ahtapotların Beslenmesi

Ahtapotlar karnivordur, yani et yerler. Midye, karides, ıstakoz, balık, köpekbalıkları ve hatta kuşlar öğünleri arasında. Avlarına genellikle üstten saldırır, kollarıyla sarar ve ağızlarına alırlar.

Ahtapot Yavruları

ahtapot yavruları
Yavrular larva formunda doğar

Ahtapotların ömrü kısadır. Bazı türler sadece altı ay kadar yaşar. Kuzey Pasifik dev ahtapotu gibi diğer türler beş yıl kadar yaşayabilirler. Hemen her hayvanda olduğu gibi, bir ahtapot ne kadar büyük olursa o kadar uzun yaşar.

Sonucu ne olursa olsun, ahtapotlar çiftleştikten hemen sonra ölürler. Erkek üreme sırasında üçüncü sağ kolunu dişinin manto boşluğuna yerleştirir ve spermi bırakır. Bazı durumlarda spermi kelimenin tam anlamıyla elinden dişiye verir.

Dişiler genellikle 200.000 ila 400.000 yumurta bırakırlar. Yumurtalar çatlayana kadar saplantılı bir şekilde korurlar. Bu süreçte yemeyi bile bırakırlar. Yavrular yumurtadan çıktığında annenin hücreleri ölmeye başlar. Dokular ve organlar parçalanır. Bu esnada erkek uzaklara yüzmüştür. O da birkaç ay içinde ölür.

Yavrular yumurtadan çıktığında larva formundadır. Plankton bulutlarında sürüklenirler ve olgunlaşana kadar diğer hayvan larvalarını yerler. Plankton bulutunda olmaları diğer plankton avcıları tarafından yenilme tehlikesi doğurur.

Ahtapotların Sınıflandırması

Octopoda'nın iki alt takımı vardır: Daha çok bilinen Incirrina (veya Incirrata) ve daha az bilinen Cirrina (veya Cirrata). Cirrata'lar iki kanatçığa ve bir iç kabuğa sahipler (bu da küçük yerlerden geçmelerini zorlaştırır).

Bütünleştirilmiş Taksonomik Bilgi Sistemi'ne göre taksonomisi:

Krallık: Hayvanlar, Şube: Yumuşakçalar, Sınıf: Kafadan bacaklılar, Alt sınıf: Coleoidea, Üst takım: Octobrachia, Takım: Octopoda.

Ahtapotların Korunma Durumu

IUCN Kırmızı Listesi'ne göre çoğu ahtapot türü tehlike altında değil. Genelde en az endişe verici kategorisine yerleştirilir veya veri eksikliği olduğu belirtilir. Dolayısıyla bu canlılar hakkında hala daha fazla veriye ihtiyacımız var.

Yeni Zelanda'da bulunan Cirroctopus hochbergi türünün tehlike altında olduğu biliniyor. Trol ile balık tutma faaliyetleri nedeniyle yaşam alanları daralmış ve popülasyon yoğunluğu düşmüştür.

Ahtapot (Octopus): Türleri, özellikleri, mavi kanları ve üç kalpleri yazımız burada son buldu. Daha fazla içerik için bu bağlantıyı takip edebilirsiniz: https://evrenatlasi.com/k/yeryuzu-tabiat/