Anatominin Hikayesi ve Tarihsel Gelişimi

Anatomi, canlı organizmaların yapısının incelenmesiyle ilgilenen biyoloji dalıdır. Binlerce yıldır insanlar tarafından incelenmektedir ve anatominin hikayesi sürekli keşif, yenilik ve tartışmalardan biridir.

Anatominin hikayesi ve tarihsel gelişimiyle ilgili tüm detaylar

Biyolojik yapının araştırılması – anatomi – vücudun nasıl çalıştığının anlaşılması konusunda temel oluşturur. İlk anatomistler basit soruların cevaplarını bulmak için bile kadavraları parçaladılar; daha sonra mikroskop gibi teknolojilerin gelişmesi, hekimlerin ayrıntılı vücut haritaları çıkarmalarına yardımcı oldu.

Antik dünyada anatomistler kutsal olduğuna inanılan insan kadavralarının açılması yasaklanmış olduğundan hayvanları parçalayıp incelemiştir. Sonuç olarak Roma'nın en başarılı hekimi olan Galen (MS 129-200) hayvan anatomisine dayalı olduğu için insan anatomisi hakkında yanlış fikirlerin ortada dolaştığını belirtmiştir. İnsan kadavralarının incelenmesine izin verilmesiyle birlikte Galen'in anatomiye dair fikirleri doğrudan kıyaslanabilmiştir.

Anatominin hikayesi ve tarihsel gelişimiyle ilgili tüm detaylar

Leonardo da Vinci gibi sanatçılar vücutları hassas bir gerçekliğe sahip çizimlerle resmedildiği için, her yeni anatomi yayını isimlendirilmiş ve taslağı çıkarılmış yeni yapıları gösterilebiliyordu. Flaman anatomist Andreas Vesalius De Humani Corporis Fabrica isimli eseriyle dönemine damga vurmuştur.

1600 yılında mikroskobun keşfiyle anatomistler hücrelerden meydana gelmiş organları görebildi. 1900 yıllarında X ışının keşfi yeni yönelimlerin müjdeleyicisi oldu. Bugün güçlü elektron mikroskoplar detaylı yapıları araştırabilmektedir ve yeni görüntüleme teknikleri vücudun kesilerek açılmasına ihtiyaç duyulmaksızın iç yapıların 3-boyutlu görüntülerini ortaya çıkarabilmektedir.

Anatominin hikayesi

MÖ 1600 / Mumyalama

Antik Mısır'da vücutlar mumyalanırdı; iç organlar dinsel nedenlerden dolayı çıkarılır ve korunmalarına yardımcı olması için kanopik kavanozlarda saklanırdı.

MÖ 500 / İlk Yunan Anatomisi

Yunan hekim Hipokrat insan vücudu hakkında bilgi sahibi olmanın bir yolu olarak hayvan cesetlerinin parçalanıp incelenmesini teşvik etti.

MÖ 180 / Galen dolaşımı

Yunanistan doğumlu hekim Galen, ancak 17. yüzyılda doğrulanan bir fikir olan kanın vücutta sürekli olarak üretildiği sonucuna varmıştı.

12. yüzyıl / İslam hekimleri Galen bilgeliğini çürüttü

Orta Çağ İslam dünyasında insan vücudunun parçalanıp incelenmesi konusunda bir yasak yoktu, hatta İbn Zühr gibi hekimler rutin olarak otopsi uyguluyordu. İbn Zühr, Galen'in insan anatomisi üzerine çalışmalarının (Berberi maymununa dayalı olanların) bir kısmını doğruladı.

1300'ler / Mondino de Luzzi

Hekim Mondino de Luzzi 1315'te ilk kez halka açık insan cesetlerinin incelenmesini icra etti; ama onun anatomi kataloğu eski hatalı fikirlerin çoğunu barındırıyordu.

Geç 15. yüzyıl / Yeni gözlemler

Galen'i çürüten hekimlerle birlikte Leonardo da Vinci insan anatomisi çalışmalarına başladı. İtalyan hekim Berengario da Carpi'nin Anatomia Carpi isimli eseri, özgün anatomi gözlemlerinin yeni bir çağını başlatıyordu.

1543 / Anatominin babası

Flaman ressam Andreas Vesalius, De Humani Corporis Fabrica isimli eserinde doğru resimler çizebilmek için kadavra incelemelerine katıldı.

1665 / Bileşik mikroskoplar

Marcello Malpighi, Jan Swammerdam ve Robert Hooke gibi anatomistler hücrelerin, kılcal damarların ve dokuların kayıtlarını kayıt altına almak için karmaşık mikroskoplar kullandılar.

1770 / Mikrotom

Mikrotom dokuları çok ince neredeyse transparan dilimlere ayırmak için icat edilmiştir. Bu işlem doku örneklerinin yüksek güçlü ışık mikroskopları altında incelenmesine olanak sağlar.

19. yüzyıl / Karşılaştırmalı anatomi

Charles Darwin'in 1859 yılında ortaya attığı evrim teorisinden sonra çoğu anatomist türleşmenin kanıtlarını araştırdı.

1895 / X Işını

Alman fizikçi Wilhelm Röntgen keşfettiği X Işınını karısının el kemiklerini ortaya çıkarmak için kullandı ve vücudun parçalara ayrılmasına ihtiyaç duyulmaksızın iç kemik yapılarının incelenmesinin bir yolunu gösterdi.

1940'lar-1950 / MRI taraması

1946'da Amerikalı fizikçiler, insan vücutlarının yumuşak iç yapı görüntüsünün elde edilebilmesine olanak tanıyan atomlardan gelen sinyalleri saptamanın bir yolunu buldu.