Çay Çeşitleri; Beyaz, Yeşil, Siyah Çay, Oolong Çayı ve Papatya Çayı

Dünyanın en fazla tüketilen çay bitkisinin türleri ve özellikleri

Çay, farklı ortamlarda nesiller boyu sosyal ilişkilerin ve sağlıklı yaşamın teşvik edilmesinde kullanılmıştır. Dulavrat otu kökünden rooibos'a kadar farklı çay türlerinin sağlığa farklı yararlarının olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, kendiniz için belirli bir avantaj arıyorsanız, örneğin bitkisel çayın yararları ile yeşil çayın, siyah çayın ve diğer aromalı çay türlerinin yararları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Limonlu sıcak su içmekten daha fazla alternatifiniz olduğunu unutmayın.

Farklı çay çeşitleri nasıl anlaşılır?

Satın almadan önce, bazı temel bilgileri öğrenmekte fayda var. Tüm geleneksel çaylar Camellia sinensis bitkisinden gelir. Toplam dört geleneksel çay kategorisi vardır: (1)

  • Beyaz çay
  • Yeşil çay
  • Oolong çayı
  • Siyah çay

Her çay arasındaki fark, yaprakların oksitlenme veya mayalanma derecesinden ibarettir. Genellikle, yoğun olarak oksitlenen çay yaprakları daha koyu veya daha kırmızıdır ve daha az fermente edilmiş çaylar daha açık veya daha yeşildir. Geleneksel çaylar genellikle kafein içerir.

Bitki çayları ve meyve çayları geleneksel çaylardan farklıdır. Bu çeşitlerin kafein içermesi daha düşük ihtimaldir. Adlarından da tahmin edebileceğiniz gibi, kurutulmuş ot veya meyvelerden üretilirler. Farklı şifalı bitkiler çeşitli sağlık yararlarına sahip. Aşağıda, bitkisel ve geleneksel olan en popüler çay türlerinden bazılarını listeledik. Çayın sağlık yararları, iddiaları destekleyebilecek ya da desteklemeyecek bilimsel kanıtlarla birlikte ortaya konmuştur.

Yeşil Çay ve Maça Çayı

Yeşil çay, kısmen antioksidan barındırma ve zindeliği artırma konusundaki ününden dolayı piyasadaki en popüler çay türlerinden biridir. Maça veya toz yeşil çay, marketlerde ve sağlık topluluklarında da oldukça popülerdir. Barut çayı, yeşil çay yapraklarından oluşan hafif bir yaprak çayıdır. Bazı kaynaklara göre, bir bardak maça çayı, 10 bardak düzenli demlenmiş yeşil çayın yararını sağlayabilir.

Yeşil çay ve yeşil çay ekstreleri, potansiyel sağlık yararlarını anlamak için geniş çapta incelenmiştir. Ancak Ulusal Sağlık Enstitüsüne göre, bu faydaların yalnızca bir kısmı bilimsel kanıtlarla desteklenmektedir.(2) Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'ndeki Bütünleştirici Tıp Veritabanına göre, çayın herhangi bir kanser önleyici özelliğine sahip olduğuna dair kanıtlar sınırlı kalmaktadır.(3) Bazı çalışmalar karışık sonuçlar göstermiştir. Aynı durum yeşil çayın kolesterol ve kalp hastalıkları üzerindeki olası etkisi için de geçerlidir.

Yeşil çay, diş çürümelerini önleme konusunda sınırlı bir yeteneğe sahip olabilir, ancak bu teori klinik çalışmalarda test edilmemiştir. Bazı çalışmalar yeşil çay içmenin yüksek tansiyon geliştirme riskini azaltmanıza yardımcı olabileceğini göstermiştir. (4) Yeşil çaydaki kafein, sinir sistemini zihinsel farkındalığı artırmak için uyarabilir ve metabolizma üzerinde bir miktar sınırlı etki yapabilir. Yeşil çay içmenin tek yan etkisi, bazı kişilerde mide bulantısına neden olmasıdır. Yeşil çaydaki kafein ayrıca sinirlilik ve uyku problemlerine neden olabilir.

Yeşil çayın, kanseri önlemek, tedavi etmek, kolesterolü düşürmek, kalp hastalıklarını önlemek, zihinsel işlevleri geliştirmek, kan basıncını düşürmek, diş çürümelerini önlemek, kilo kaybını artırmak ve su kaybını hızlandırmak için kullanılabileceğine inanıyor. Bilimsel araştırmalar bu faydalar için henüz çok sınırlı bir destek bildirmektedir.

Siyah Çay

Geleneksel siyah çay, dünya çapında en popüler çay türüdür. Siyah çay türleri arasında Earl Grey, Darjeeling, Masala Çayı (diğer baharatlarla harmanlandığı zaman) ve gül siyah çayı ve lychee siyah çay gibi kokulu siyah çaylar bulunur. Lapsang souchong (tütsülü bir karışım), Keemun siyah çay ve Yunnan siyah çay gibi popüler siyah çay karışımları da vardır. Geleneksel siyah çay, fincan başına yaklaşık 50-90 miligram kafein içerir.

Yeşil çay gibi, siyah çay da kateşinler, flavonoidler ve tanenler dahil polifenoller içerir. Polifenoller sağlığa yarar sağlayabilen bitki bazlı bileşiklerdir. Araştırmacılar flavonoid tüketmeyi önemli sağlık sonuçları ile ilişkilendirdiler (5), ancak bilim adamları, siyah çayın sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirdiğini kesin olarak söyleyebilmek için, daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyorlar.

Siyah çay, antioksidan görevi gören bitki bileşikleri bakımından zengindir. Uzmanların çoğu, siyah çayın sağlık yararlarından tam olarak faydalanmak istiyorsanız, hafif yapraklar (çay poşeti yerine) kullanmanızı ve süt veya şeker eklememenizi öneriyor.

Oolong çayı

Siyah çaydan biraz daha zengin bir çay arıyorsanız ediyorsanız, oolong çayını deneyin. Çay fincanındaki kafein, demleme zamanı da dahil olmak üzere bir dizi faktöre bağlı olarak değişse de, fincan başına yaklaşık 30 miligram kafein elde edersiniz.

Oolong çayı, yeşil çay gibi, kilo vermeye yardımcı olma iddiasıyla ün kazanmıştır. Bazı bilimsel kanıtlar oolong tüketiminin aşırı kilolu veya obez kişilerde vücut yağını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. (6) Çayın ayrıca kolesterol düşürücü özelliklere sahip olduğuna inanılmaktadır ve hayvanlar üstündeki çalışmalar bunu trigliserit düzeylerini düşürmesiyle göstermiştir.

Oolong çayı sıklıkla yağ yakma etkileri nedenle pazarlanıyor. Bununla birlikte, sadece Oolong çay içmenin – diğer yaşam tarzı faktörlerini değiştirmeden – genel sağlık profilinizde çarpıcı ya da hızlı bir etkisinin bulunmadığını aklınızda bulundurun.

Papatya çayı

Papatya bitkisel bir çaydır. Siyah çay veya yeşil çay gibi kafein içermediğinden, geleneksel çaylarla aynı şekilde stimülasyon sağlamaz. Bunun yerine, papatya sakinleştirici bir çay olarak yaygın şekilde biliniyor. Anksiyete ve uykusuzluk için papatya çayı kullanımını destekleyen bilimsel kanıtlar vardır. Ayrıca, bu yararı doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, kas spazmlarını azaltmaya yardımcı olabileceğine dair sınırlı klinik kanıtlar da vardır.

Papatya çayı tarihsel olarak topikal olarak cilt ülserlerini tedavi etmek ve hatta hemoroitleri tedavi etmek için bir antiseptik olarak kullanılmıştır. Ancak, işe yarayacağını kanıtlamak için insanlar üzerinde herhangi bir klinik çalışma yapılmamıştır. Papatya çayının yan etkileri arasında, bitkilere aşırı duyarlı veya alerjisi olan kişilerde kızarıklık veya şişlik olabilir (özellikle bezeli veya krizantemlere alerjisi olanlar).

Papatya sakinleştiricidir. Bir bardak çay, uykuya yardımcı olabilir ve kaygıyı azaltabilir.

Pu-erh çayı

Pu-erh çayı Çin'de binlerce yıldır popüler olmuştur ve son zamanlarda dünyanın diğer bölgelerinde daha popüler hale gelmiştir. Diğer çay çeşitlerinin aksine, Pu-erh fermente edilir, şekillendirilir ve tüketilmeye hazır olmadan önce yüksek nem altında yıllandırılır. Çoğu Pu-erh çayının kendine özgü keskin veya küf kokusu vardır. Bu çayın sevenleri hem kilo kaybı hem detoks özelliğine sahip olduğunu iddia ediyor. Bazı insanlar ayrıca zihinsel berraklığı artıracağı ve kolesterolü azaltabileceğine inanıyor.

Pu-erh çayındaki kafein, Pu-erh'de diğer geleneksel çaylardan daha az kafein olmasına rağmen, bazı insanların yaşadığı kilo kaybını ve zihinsel açıklığı açıklayabilir. Bazı çalışmalar Pu-erh tüketmenin hem vücut yağını azalttığını hem de kolesterol seviyesini düşürdüğünü gösteriyor, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. (8)

Bazı araştırmalar Pu-erh çayının kilo vermede ve kolesterolü düşürmede yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Rooibos ve Honeybush çayı

Rooibos (kırmızı çalı çayı olarak da bilinir) ve Honeybush çayları "kuzenler" dir, çünkü Güney Afrika'daki benzer bir bölgeden geliyorlar. Her ikisi de kafein içermeyen bitkisel çaylardır. Rooibos'un cevizli bir tadı var. Honeybush, balla kıyaslandığında biraz daha tatlı bir tada sahiptir.

Bu bitki çaylarının her ikisinin de sağlık açısından faydaları olduğu biliniyor. Bazıları, bu çayların kansere karşı koruyucu olduğunu, yaşlanma karşıtı destek (kırışıklıkların tedavisi de dahil olmak üzere) sağladığını, kemik sağlığını iyileştirebileceğini, bağışıklık sisteminizi güçlendirebileceğini, mide kramplarını hafiflettiğini ve tatlı gıdalara aşırı istek duymayı önleyebileceğini düşünüyor.

Honeybush tüketimi ile kemik sağlığının iyileştirilmesi olasılığı arasında bir bağlantı olduğunu gösteren çok sınırlı bir araştırma yapılmıştır.(9) Ancak, bu çalışma başlangıç olması açısından en iyisi olma niteliğine sahiptir. Honeybush'un tatlı bir tadı olduğundan, tatlı tüketmek yerine çay içerseniz, yüksek kalorili tatlılardan kurtulmanız mümkün olabilir.

Hayvanlar üstündeki çalışmalar, rooibos çayının, anti-enflamatuar etki, tip 2 diyabet semptomlarının giderilmesi, gelişmiş bağışıklık fonksiyonu ve radyasyonun neden olduğu zararların önlenmesi dahil olmak üzere üstünde durulan bazı sağlık yararlarını sağlayabileceğini göstermiştir. Ancak insan çalışmaları eksik olduğu için bu çayı içerseniz bu faydaları elde edip edemeyeceğiniz henüz tam olarak net değil.

Zerdeçal çayı

Zerdeçal çayı yiyecek ve beslenme çevrelerinde popülerlik kazanıyor, ancak geleneksel anlamda gerçekten bir çay değil. Çay yapraklarıyla veya bitkilerden demlenmiyor. Zerdeçal çayı aslında birkaç baharatın karışımıyla ortaya çıkmaktadır.

Zerdeçal çay tarifleri genellikle öğütülmüş zerdeçal, bal ve limon içerir. Tarifler ayrıca zencefil, karabiber (emilim için), tarçın ve hindistan cevizi gibi diğer baharatları içerebilir. Zerdeçal çayına siyah çay da ekleyebilir. Bazı tariflerde ayrıca biraz süt bulunur. Süt eklendiğinde ortaya çıkan içeceğe genellikle "altın süt" veya "zerdeçallı süt" denir.

Zerdeçal çayı içen birçok kişi sağlık açısından bunun çok faydalı olduğuna inanmaktadır. Bu çayın sevenleri, kanser önleyici özelliklere sahip olduğuna, iltihaplanmayı azalttığına, akneyi iyileştirdiğine, Alzheimer hastalığı riskini azalttığına, kilo kaybı yararları sağladığına ve hatta ağrı ve depresyonu azaltabileceğine inanıyor.

Bu faydaların bazılarını destekleyen bilimsel kanıtlar vardır. Zerdeçal, hem hayvanlarda hem de insanlarda iyi çalışılmış aktif bir bileşen olan kurkumin içerir. Araştırma kurkuminin anti-enflamatuar özelliklere sahip olduğuna dair bazı kanıtlar sağlamıştır.(10) Ancak baharatın hastalığı önleyip önleyemeyeceği başka bir konudur. Hayvan çalışmaları ve sınırlı insan araştırması, kurkuminin belirli kanserlerin tedavisinde ve önlenmesinde olası faydalar sağladığını göstermiştir. Fakat bazı araştırmalar zerdeçalın meme kanseri için bazı kemoterapi tedavilerine müdahale edebileceğini göstermiştir.(11)

Zerdeçal ekstresi tüketimi ile Alzheimer hastalığının önlenmesi arasında bir bağlantı olduğunu öne süren hayvan çalışmaları da olmuştur. (12) Araştırmacılar ayrıca, insanların daha fazla zerdeçal tükettiği bölgelerde (Hindistan ve Asya gibi) hastalık oranlarının düşük olduğunu fark etmişlerdir. Zerdeçal bir mucize baharat gibi görünse de, tüketmenin sakıncaları var. Ulusal Sağlık Enstitüleri, yüksek dozların veya uzun vadeli zerdeçal kullanımının gastrointestinal sorunlara neden olabileceğini söylüyor. (13)

Zerdeçalın, iltihaplanma ve eklem ağrısını azaltmanın yanı sıra bazı kanserlerin tedavisinde de yüksek bir vaadi vardır, ancak standart tıbbi olanakların yerine geçmez. Kanser veya bir hastalık tedavisi görüyorsanız, zerdeçal çayı tüketmeden önce doktorunuzla konuşun.

Son olarak

Birçoğumuz için çay içmek günümüzün sakin ve huzurlu bir parçası olmuş durumda. Çay sağlığa herhangi bir fayda sağlamıyor olsa bile, sadece bir bardak hazırlamak ve her yudumun tadını çıkarmak için zaman ayırmak, huzur ve sağlık duygusu sağlar.

Pek çok çayın onlarca olumlu etkiye sahip olma ihtimali nedeniyle, sıcak fincanınızın tıbbi faydalar sağlaması çok olasıdır. Ancak iddiaların çoğunu destekleyecek çok az kanıt bulunduğundan, hastalıkların tedavisi, önlenmesi veya yönetimi için tek başına çaya güvenmek akıllıca olmayabilir. Tıbbi bir durumu yönetiyorsanız, iyileşmek için hem geleneksel hem de bütünsel seçenekleri içeren bir plan geliştirmek için doktorunuzla birlikte hareket etmelisiniz.