Robert Boyle: Hayatı ve Maddenin Doğasına Dair Çalışmaları

Robert Boyle, bilim tarihindeki önemli isimlerden biri olarak kabul edilir ve fizik, kimya ve matematik alanlarında yaptığı çalışmalarla bilime büyük katkılar sağlamıştır.

Robert Boyle
Robert Boyle

Robert Boyle için deneyler hayatının merkezindeydi. Bilimsel araştırmanın potansiyelini ilk kez Stalbridge, Dorset'te babası Birinci Cork Kontu Richard Boyle'dan miras kalan konakta yaşarken keşfetti ve hayatını bilime adamaya karar verdi. Bundan önce kendisine sunulan ayrıcalıklı bakım ve eğitimin keyfini sürdü. Avrupa'ya seyahatler yaptı ve ahlak üzerine eserler kaleme aldı. Neredeyse her gün deneysel denemelerini sürdürdüğü laboratuvarla donanmış Londra, Pall Mall'daki evde 1688'den 1691'deki ölümüne dek ünlü kız kardeşi Lady Ranelagh ile yaşadı ve deneyler Boyle'ın hayatının hep merkezinde oldu.

Robert Boyle Kimdir?

Ancak hepsinden önemlisi 1655-1668 yılları arasında Oxford'da yaşarken sürdürdüğü deneylerdi. 1660'ta yayımlanan ilk bilimsel kitabı New Experiments Physico-Mechanical: Touching the Spring of the Air and its Effects'in (Havanın Esnekliği ve Etkileri Üzerine Yeni Fiziksel-Mekanik Deneyler) konusunu teşkil eden ünlü deney serisini o zaman gerçekleştirmişti. Bir hava pompasını ya da o zamanki asistanı Robert Hooke'un tasarladığı aparatın elzem bir parçası olan vakum haznesini kullanarak, Boyle kitabında havanın solunumdaki rolü dahil tüm özellikleri ve işlevlerini saptamada yeni ufuklar açmıştı. 1662'de yayımlanan devam kitabında, kendi ismini taşıyan yasanın –havanın hacmi ve basıncı arasındaki ilişkinin sabitliği, Boyle yasası– taslağını ortaya koydu.

Ölümüne dek yayımlamayı sürdürdüğü kitaplarında, Robert Boyle rengin, soğuğun ve sayısız diğer olgunun doğasına dair çığı açıcı deneysel incelemelerini sundu. Boyle, gününün pratik kimyagerleri tarafından kullanılan kimyasal maddeleri analiz ve manipüle eden prosedürleri temel alan ve kullanan kimyasal deneylerle her şeyden çok uğraştı.

Robert Boyle kayıtlarını dikkatle kaydettiği kontrollü deneyleri tasarlama ve kurmada eşi benzeri olmayan bir öncüydü; ayrıca deneysel incelemenin doğası üzerine derin düşünümü onu bir deney felsefesi oluşturmaya sevk etti. Bu alandaki başarısı bilim alanındaki öneminin en önemli etkenidir. İlk üyelerinden olduğu yeni kurulmuş Kraliyet Cemiyeti tarafından desteklenmesinin daha önemli bir nedeni de örnek kişiliğidir.

Tanecik Felsefesi ve Güçlükleri

Boyle'un 1660 tarihli New Experiments (Yeni Deneyler) adlı eserinin ikinci baskısının kapak sayfası
Boyle'ın 1660 tarihli New Experiments (Yeni Deneyler) adlı eserinin ikinci baskısının kapak sayfası.

Robert Boyle'ın deneyleri, günışığına çıkardıkları esas olguların ötesinde kalan daha ileri bir amaca da hizmet etmiş, dünyadaki her şeyin madde ve hareketin etkileşimiyle açıklanabileceği görüşünü savunan mekanik felsefenin doğruluğunu kanıtlamak için de kullanılmıştır.

Kendi sözleriyle: "Cismani şeylerin ilkelerinden hiçbiri Madde ve Hareketten daha asal ya da yetersiz kalmadan sayıca daha az olamaz." Aslında bu doktrini Boyle yaratmamıştır: Öncüleri Pierre Gassendi ve Rene Descartes gibi düşünürlerdi. Ama en azından deneysel kanıtlar sunarak, onu bir miktar akla yatkın deneysel temeli bulunan, ustalıklı bir hipotezden bir doktrine dönüştürmede herkesten daha fazla emeği geçti. Buradaki en mühim deney, 1661 tarihli Certain Physiological Essays (Bir Takım Fizyolojik Makaleler) isimli eserinde açıkladığı gibi, güherçileyi (potasyum nitrat mineralini) bileşenlerinden yeniden birleştirmesiydi.

1666-1667 yıllarındaki çalışması The Origin of Forms and Qualities (Biçim ve Niteliklerin Kökeni) eşit derecede önemlidir. Aristoteles'ten miras kalmış, yüzyıllardır geçerli kabul edilen madde teorisinin açıklayıcı ilkelerinin en kötü ihtimalle anlamsız, en iyi ihtimalle gereksiz olduğunu, aslında içerilen bütün olguların mekanik ya da (kendi tercih ettiği terimle) "tanecik" hipoteziyle daha iyi açıklanabildiğini gösteriyordu.

Robert Boyle ve Simya

Boyle için Robert Hooke tarafından özgün hava pompası ya da vakum haznesi. Boyle bunu New Experiments Physico-Mechanical'da aktarılan deneyleri yapmak için kullandı
Boyle için Robert Hooke tarafından hazırlanan özgün hava pompası ya da vakum haznesi. Boyle bunu New Experiments Physico-Mechanical'da aktarılan deneyleri yapmak için kullandı.

Bu yolda Robert Boyle mekanik felsefenin, kendinden öncekilerden daha incelikli bir versiyonunu sunmuştu. Sadece maddenin taneciklerinin boyutuna ve şekline ve de maruz kaldıkları harekete başvurmamış, oluşturdukları cisimlerin ayırt edici özelliklerini de vurgulamıştı. Bu tür konular üzerindeki fikirleri hem Isaac Newton hem John Locke üzerinde belirgin etki bıraktı. Robert Boyle mümkün olan her yerde mekanik açıklamaların tercih edilmesi gerektiğinden emindi ama mekanik felsefe basite indirgenmiş bir olgu da değildi. "Şeylerin en Genel nedenleri altında" havanın içinde bir "esneklik" olduğu fikri gibi "ast nedenler" bulunduğunu kabul etmekte bir sorun görmedi. Maddenin taneciklerinin saf mekanik özellikte değil kimyasal özellikte olabileceği fikrine de açıktı; hatta Evren'in saf mekanik yasaları aşan "kozmik nitelikler" içermesini de mümkün gördü. İlaveten, simyacıların temel madenleri altına dönüştürebilecekleri, kimyasal maddeleri işleyerek güçlü ilaçlar yapabilecekleri iddialarını da çok ciddiye aldı.

1661 tarihli The Sceptical Chymist (Kuşkucu Kimyacı) adlı kitabındaki madde üzerine görüşleri, Aristoteles'in görüşleri kadar kusurlu bulduğu kalitesiz simyacılar tarafından eleştirilse de, "gerçek Üstatlar"a duyduğu saygıyı açıkça dile getirdi. Ömrünün büyük bölümünde dünyanın işleyişini kavramaya katkıda bulunabileceklerine inanarak simya gizemleri hakkında bilgi edinmeye çalıştı. Hatta bizzat alenen simya araştırmaları yapıp birkaçını yayımladı.

Boyle'ın Doğa ve Din Felsefesi

Maddenin doğasını anlamaya katkılarına ilaveten, Boyle doğal dünyanın her yönüne yoğun bir ilgi duyuyordu; son derece etkili olan "planlı ve programlı bilim" bakış açısını sundu. En popüler kitaplarından biri, 1663 ve 1671'de iki kısım halinde basılan The Usefulness of Experimental Natural Philosophy (Deneysel Doğa Felsefesinin Faydaları) yüzyılın başında Francis Bacon'ın ortaya koyduğu etkili örneği takip ederek bilimsel bilginin zirai iyileştirmeden sanayi ve denizcilik girişimlerine dek insan hayatının her alanına uygulanma potansiyelini de ele alıyordu.

Robert Boyle, "Bilim, insana sadece Doğanın akışını öğretebileceğini, ama ona hükmetmeyi hiç öğretmeyeceğini düşünürse" gerçek potansiyelini ihmal etmiş olur derdi. Kitabında özellikle ilaç alanındaki bilimsel bulguların değerini vurguladı. Boyle sağlığın iyileştirilmesi konusuyla yakından ilgiliydi, hatta kendi zamanındaki standart tedavi uygulamalarını eleştirdiği tartışmalı bir tez yazmıştı. Ancak tıp mesleğini daha fazla kışkırtmamaya karar verdi ve bunu yayımlamadı. Bu alandaki yayınları ilaçlardaki hileleri saptamak için özgül ağırlığın kullanılması gibi konularla ilgiliydi.

Boyle'ın bilimin epistemolojisi ve bilimle din arasındaki ilişki üzerine yazdıkları da eşit derecede önemlidir. Deneylere dair yazdıklarına ilaveten, akıl ve deneyim arasındaki uygun ilişki, farklı bilgi biçimlerinde beklenebilecek göreli belirlilik derecesi gibi konularda da ince eleyip sık dokuyarak yoğun şekilde düşündü. Belirtilen ikinci konuda Boyle, Tanrı'nın "her şeyi bilmesi" neticesinde insan zihninin sınırlarını gösterme çabasındaydı. Boyle'ı anlamak için tüm hayatı boyunca çalışmalarında derin bir teizm inancı içerisinde olduğunu hesaba katmak gerek.

İlahi Bir Güç Arayışı

Boyle'ın pek çok kimyacının pratik meşguliyetlerini eleştirdiği ve deneylerinin ''Felsefi açıklaması'' için çağrıda bulunduğu çeşitli konular üzerine diyaloglar içeren 1661 tarihli The Sceptical Chymist adlı eserinin kapak sayfası.
Boyle'ın pek çok kimyacının pratik meşguliyetlerini eleştirdiği ve deneylerinin "felsefi açıklamasını" yapmaları için çağrıda bulunduğu çeşitli konular üzerine diyaloglar içeren 1661 tarihli The Sceptical Chymist adlı eserinin kapak sayfası.

Boyle'ın en popüler kitabı bilimsel bir kitaptan ziyade ibadete yönelik bir çalışmadır. Bugün onun azimli karakterini açıklamaya çok yardımcı olan stresli manevi hayatı hakkında bilgi sahibiyiz. Bilincini, vicdanını inceleyerek saatler geçirirdi, deneysel çalışmaları bu bölümün başındaki alıntının ima ettiği gibi bir anlamda bu vicdan muhasebelerinin doğal dünyaya yansıması olarak görülebilir. Doğayı anlama arzusunun altında böylelikle Tanrıyı anlamaya da bir adım yaklaşacağımız kanaati vardı. Aslında Boyle'ın bilimin bu ilahi potansiyelini hissetmesi 1650'ler civarında deneye geçişini açıklar.

Bir noktaya kadar Boyle mekanik alemin tamamen ötesinde olan ve materyalist görüşü etkisiz hale getirebilecek doğaüstü bir alemin kanıtıyla ilgilendi. Dünyanın Tanrı suretinde akıllı bir tasarımcı olmaksızın maddenin tesadüfü etkileşimiyle meydana geldiğine dair herhangi bir düşüncenin inandırıcılığı olmadığı sonucu da önemlidir. Enquiry into the Vulgarly Received Notion of Nature (Amiyane Doğa Fikri Üzerine Serbest Bir İnceleme) adlı eseriyle bu görüşe saldırmıştı. Boyle'ı anlamak için bilimini, bütün olarak fikirlerinin bağlamına yerleştirmeliyiz.

Robert Boyle Sözleri

  1. "Tanrı, evreni anlamamızı istemese onu olduğu gibi yapmazdı."
  2. "… aradığımızı bulamasak bile, kaçırdığımıza değecek kadar aramaya değer bir şey buluyoruz."
  3. "Tanrı, evrenin yazarı ve hareket yasalarının hür kurucusudur."
  4. "Onun çalışmalarının bilgisinden, Onu tanıyacağız."
  5. "Doğa her zaman evrenin korunmasını sağlar."
  6. "Ay'ın, lekelerle kararmış olsa bile bize tümüyle aydınlık yıldızlardan çok daha fazla ışık vermesi gibi, Kutsal Metinler en parlak insan yazarlardan bile daha fazla ışık verir. Onların içinden cahil tüm gerekli bilgileri öğrenebilir ve en çok bilense bilgisizliğini fark etmeyi öğrenebilir."
  7. "Bir kitapta bulunan bir düşüncenin uygun bir şekilde uygulanması, o düşüncenin ilk yazarı olmaktan daha az bir buluş değildir."

Robert Boyle Hakkında Sık Sorulanlar

Robert Boyle kimdi ve ne ile tanınıyordu?

Gazlar yasasıyla tanınan Boyle, modern kimyanın 17. yüzyıldaki öncülerindendir. Her genel kimya öğrencisi Robert Boyle'u (1627-1691), bir gazın hacminin artan basınçla azaldığını ve bunun tersini keşfeden kişi olarak öğrenir – ünlü Boyle yasası.

Boyle yasası neden önemlidir?

Boyle yasası, bir gazın hacmi ile basıncının belirli bir sıcaklıkta ters orantılı olduğunu belirtir. Başka bir deyişle, basınç arttığında hacim azalır ve bunun tersi de geçerlidir. Boyle yasası önemlidir çünkü nefes alırken akciğerlerdeki basınç ve hacim arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı olur.

Robert Boyle başka neler keşfetti?

Robert Boyle'un başarıları arasında vakum pompasını icat etmesi, havanın yanma için gerekli olduğunu keşfetmesi ve Royal Society'yi kurması sayılabilir. Ayrıca, tüm maddenin şimdi atom dediğimiz küçük cisimciklerden oluştuğuna inanıyordu. Bu, atom teorisinin erken bir biçimiydi.

Robert Boyle'un elementler hakkındaki teorisi neydi?

Robert Boyle kaç element olduğunu ya da bu elementlerin neler olabileceğini bilmemektedir; ancak elementlerin toprak, hava, ateş ve su (Aristoteles ve eskileri takip ederek) ya da cıva, kükürt ve tuz (daha yeni simya doktrinini takip ederek) olduğuna inananların bunu yetersiz bir temele dayandırdığını savunmaktadır.

Boyle yasası örneği nedir?

Boyle yasasının önemli bir göstergesi kendi nefes alış verişimizdir. Nefes alıp vermek temel olarak göğüs boşluğumuzun hacmini artırmak ve azaltmak anlamına gelir. Bu, ciğerlerimizde düşük basınç ve yüksek basınç yaratarak havanın ciğerlerimize çekilmesine ve ciğerlerimizden çıkmasına neden olur.

Boyle yasası ne zaman keşfedildi?

Boyle yasası, Robert Boyle tarafından 1662 yılında keşfedildi. Yasa, sabit bir sıcaklıkta gaz hacminin gazın uyguladığı basınçla ters orantılı olduğunu belirtir.

Boyle yasası nerede kullanılır?

Bisiklet lastiklerinizi hava ile doldurduğunuzda Boyle Yasası'nın gerçek hayattaki bir uygulamasını gözlemleyebilirsiniz. Bir lastiğe hava pompaladığınızda, lastiğin içindeki gaz molekülleri sıkışır ve birbirine yaklaşır. Bu, gazın basıncını artırır ve lastiğin duvarlarına doğru itmeye başlar. Lastiğin nasıl basınçlı ve daha sıkı hale geldiğini hissedebilirsiniz. 

Bir başka örnek de soda şişesidir. Karbondioksit gazını sıvının içine almak için genellikle şişenin tamamı gazla basınçlandırılır. Şişe kapalı olduğu sürece, gaz küçük bir alana hapsedildiği ve şişenin iç duvarlarına doğru itildiği için şişeyi ezmek çok zordur. Ancak kapağı kaldırdığınızda, mevcut hacim artar ve gazın bir kısmı dışarı çıkar. Aynı zamanda basıncı da azalır.


Kaynaklar: