Kore Nasıl Bölündü? Neden İki Tane Kore Var?

Savaş bittiğinde Koreliler tek bir bağımsız ülke olacaklarını umdular. Ancak ülkelerinin kendi rızaları olmadan bölünmesi umutlarını söndürdü.

Yazar Burcu Kara

Kuzey ve Güney Kore ilk kez MÖ. 7 yüzyılda Silla Hanedanlığı tarafından birleştirildi ve Joseon Hanedanlığı (1392-1910) altında yüzyıllarca birleşik kaldı; bu sayede aynı dili ve temel kültürü paylaştılar. Ancak son altmış yıldan fazla bir zamandır elektrik telleriyle çevrili silahsız bir bölge boyunca bölünmüş durumdalar. Bu bölünme II. Dünya Savaşı'nın sonunda Japon imparatorluğunun dağılmasıyla gerçekleşti ve Amerikalılar ve Ruslar kalanları hızla bölüştüler.

II. Dünya Savaşı Sonrası Kore

Bu savaşın hikayesi 19. yüzyılın sonunda Kore'nin Japonlar tarafından fethi ile başlar. Japonya İmparatorluğu, 1910'da Kore Yarımadası'nı resmen topraklarına eklemiştir. 1895'teki Birinci Çin-Japon Savaşı'ndaki zaferinden bu yana ülke kukla imparatorlarla yönetildi. Böylece 1910'dan 1945'e kadar Kore bir Japon kolonisi olarak kaldı.

kore sınırı 38. paralel
38. paralel Kore sınırı

II. Dünya Savaşı 1945'te sona erdiğinde, Müttefik Kuvvetler seçimler düzenleninceye ve yerel yönetimler kuruluncaya dek Kore dahil Japonya'nın işgal altındaki topraklarının yönetimini devralmaları gerektiğini anladılar. ABD hükümeti Filipinler'i ve de Japonya'yı idare edebileceğini biliyordu, bu nedenle Kore'nin güvenini kazanmaya çalışmak gereksizdi. Ne var ki Kore, ABD için çok yüksek bir öncelik değildi. Öte yandan Sovyetler Birliği, Çar hükümetinin Rus-Japon Savaşı'ndan (1904-1905) sonra kendi hakkı olduğunu söylediği o toprakların kontrolünü fazlasıyla istiyordu.

6 Ağustos 1945'te Amerika Birleşik Devletleri Japonya'nın Hiroşima kentine bir atom bombası attı. İki gün sonra Sovyetler Birliği Japonya'ya savaş ilan etti ve Mançurya'ya yürüdü. Sovyet amfibi askerleri kuzey Kore kıyıları boyunca üç noktaya indi. Nagazaki'nin atomla bombalanmasından sonraki 15 Ağustos günü İmparator Hirohito, Japonya'nın teslim olduğunu açıkladı ve II. Dünya Savaşı sona erdi.

Anahtar Çıkarımlar

  • Yaklaşık 1.500 yıl boyunca büyük ölçüde tek parça olmalarına rağmen, Kore Yarımadası II. Dünya Savaşı'nın sonunda Japon imparatorluğunun dağılması ile Kuzey ve Güney'e bölündü.
  • Sınır çizgisi olan 38. paralel enlemi, 1945'te ABD'li diplomatlar tarafından geçici olarak seçildi. Kore Savaşı bittiğinde 38. paralel silahsız bir bölge oldu ve elektrik telleriyle çevrildi.
  • Yeniden birleşme çabaları 1945'ten bu yana birçok kez gündeme geldi, ancak o zamandan beri gelişen zıt ideolojik ve kültürel farklılıklar bu çabalara engel oldu

Kore'yi Kim Böldü?

Japonya teslim edilmeden sadece beş gün önce ABD yetkilileri Dean Rusk ve Charles Bonesteel'e Doğu Asya'daki ABD işgal bölgesini tasvir etme görevi verildi. ABD'liler Korelilere danışmadan ülkeyi enlemin 38. paralelinde kabaca ikiye bölmeye karar verdi. Bu sayede yarımadanın en büyük şehri olan başkent Seul'un Amerikan bölümünde kalması sağlandı. Rusk ve Bonesteel'in bu seçimi, Amerika'nın savaş sonrası Japonya'yı yönetme ilkeleri olan General Order No. 1'da geçmekteydi.


İlgili: Kuzey Kore'nin İlginç Özellikleri


Kuzey Kore'deki Japon kuvvetleri Sovyetlere teslim olurken, Güney Kore'dekiler Amerikalılara teslim oldu. Güney Kore'deki siyasi partiler hızlı bir şekilde kendi adaylarını oluşturdular. ABD Askeri İdaresi, Seul'da hükümet kurma planları olan pek çok adayın sol eğilimlerinden korktu. ABD ve SSCB yönetimleri 1948'de Kore'yi yeniden birleştirmek için ülke genelinde seçimler düzenlemeye karar verdi. Ancak hiçbir taraf diğerine güvenmedi. ABD, tüm yarımadanın demokratik ve kapitalist olmasını, Sovyetler ise hepsinin komünist olmasını istedi.

38. paralelde bölünen Kuzey ve Güney Kore
38. paralelde bölünen Kuzey ve Güney Kore

38. Paralelin Etkileri

Savaş bittiğinde Koreliler tek bir bağımsız ülke olacaklarını umdular. Ancak ülkelerinin kendi rızaları olmadan bölünmesi umutlarını söndürdü.

Dahası 38. paralelin yeri de kötü bir konumdaydı ve ekonomiyi her iki tarafta da sakat bırakıyordu. En ağır sanayi ve elektrik kaynakları hattın kuzeyine yoğunlaşmıştı ve çoğu hafif sanayi ve tarım kaynakları güneydeydi. Hem Kuzey hem de Güney ekonomik olarak eksik kaldılar. Sonuç olarak farklı siyasi yapılar altında gelişmeye çalıştılar.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda ABD, güneyi yönetmesi için anti-komünist lider Syngman Rhee'yi atadı. Güney Kore Mayıs 1948'de resmen kuruldu. Rhee ilk başkan olarak Ağustos'ta meclisi kurdu ve derhal 38. paralelin güneyindeki komünistlere ve diğer solculara karşı savaş başlattı.

Bunun ardından Sovyetler, savaş sırasında Sovyet Kızıl Ordusu'nda binbaşı olarak görev yapan Kim Il-sung'u işgal bölgesinin yeni lideri olarak atadı. Kim, 9 Eylül 1948'de resmen göreve başladı. Özellikle kapitalistlerin siyasi muhalefetini kesmeye başladı ve ayrıca kendi kültünü inşa etmeye başladı. 1949'da Kim Il-sung'un heykelleri Kuzey Kore'nin her yerindeydi ve kendisini "Büyük Lider" olarak isimlendirmişti.

Kore Savaşı'nın Başlaması

1950'de Kim Il-sung Kore'yi komünist yönetim altında yeniden birleştirmeye karar verdi. Bu durum Güney Kore'yi işgal etmesiyle sonuçlandı ve üç yıl sürecek Kore Savaşı'nı başladı.

Güney Kore, içlerinde Türk askerlerin de olduğu Birleşmiş Milletler tarafından desteklenerek ABD birlikleri ile kuzeye karşı savaştı. Çatışma 1950 Haziran'ından Temmuz 1953'e kadar sürdü ve 3 milyondan fazla Koreli, ABD'li ve Çinli kuvvetin ölümüyle sonuçlandı. 27 Temmuz 1953'te Panmunjom'da bir ateşkes anlaşması imzalandı ve iki ülke başladığı yere döndü; 38. paralel boyunca bölünmüş olarak kaldılar. 5090 Türk askerinden 741'i öldü ve de 2 binden fazlası yaralı şekilde döndü.

Kore Savaşı'nın sonuçlarından biri 38. paralelde Askerden Arındırılmış Bölge'nin kurulması oldu. Sınır elektrikli teller ve silahlı muhafızlar tarafından kontrol ediliyor. Bu sınır iki ülke arasındaki geçişi neredeyse imkansız hale getirdi. Yüz binlerce insan sınır kurulmadan önce kuzeyden kaçtı. Bu sayı daha sonra yılda dört – beş kişiye indi ki bunlar elitlerdi.

Soğuk Savaş süresince ülkeler farklı kulvarlarda büyümeye devam etti. 1964'e gelindiğinde Kore İşçi Partisi Kuzey'i tam kontrolü altına almıştı. Çiftçi kooperatifleri kaldırıldı, tüm ticari ve sanayi işletmeler kamulaştırıldı. Güney Kore ise güçlü anti-komünist tutumuyla özgürlükçü ideallere ve demokrasiye bağlı kaldı.

İki Ülkenin Farklılıkları

1989'da Komünist blok aniden çöktü ve Sovyetler Birliği 1991'de dağıldı. Kuzey Kore devleti ekonomik desteğini kaybetti. Kore Halk Cumhuriyeti komünist temelleri bıraktı ve Kim ailesinin kişilik kültüne odaklanan Juche sosyalist ideolojisine geçti. 1994'ten 1998'e kadar Kuzey Kore'yi büyük bir açlık vurdu. Güney Kore, ABD ve Çin'in gıda yardımı çabalarına rağmen, en az 300.000 Kuzey Koreli yaşamını yitirdi, ancak tahminler çok çeşitlidir.

2002 yılında Güney'in kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasılası, Kuzey'in 12 katı olmuştu; 2009 yılına gelindiğinde, yapılan bir araştırma Kuzey Koreli okul öncesi çocukların Güney Koreli akranlarından daha küçük ve daha zayıf olduğunu gösterdi. Kuzeydeki enerji üretimi eksiklikleri, nükleer silahların geliştirilmesine kapı açan nükleer enerji tesislerinin kurulmasıyla sonuçlandı.

Kuzey Kore ve Güney Kore'nin konuştuğu diller de değişti. Bir taraf İngilizce diğer tarafsa Rusça terimler kullanmaya başladı. İki ülke 2004 yılında ortak Korece sözlük oluşturmaya yönelik bir anlaşma imzaladı.

Kore Bölünmesinin Uzun Dönem Sonuçları

ABD hükümeti yetkililerinin II. Dünya Savaşı'nın son günlerinin kargaşasıyla alelacele aldıkları bir karar, neredeyse sonsuza dek savaş içinde kalacak ve birbirlerine düşmanlık duyacak iki komşu ulusun doğmasıyla sonuçlandı. Bu komşular, ekonomik, sosyal, dilbilimsel ve hepsinden öte ideolojik olarak ayrı yönlerde geliştiler.

60 yıldan uzun bir süre sonra, milyonlarca insanın yaşamını etkileyen Kuzey ve Güney Kore'nin kazara bölünmesi dünyayı etkilemeye devam ediyor. 38. paralel, tartışmasız Dünya üzerindeki en tehlikeli sınır bölgelerinden biri.