Herkül Kimdir ve Hikayesi Ne Anlatıyor?

Zayıfların şampiyonu ve koruyucusu olarak görülmesine rağmen, Herkül'ün kişisel sorunları henüz doğumda başlamıştı.

Yazar Ata Hunu
herkül heykeli

Herkül, antik Yunan mitolojisindeki en popüler figür olan Yunan kahramanı Herakles'in Roma'daki adıdır. Herkül, tanrıların kralı Zeus'un ve ölümlü kadın Alkmene'nin oğluydu. Her zaman bir kadının peşinde olan Zeus, Alkmene'nin kocası Amphitryon'un şeklini aldı ve bir gece yatağında Alkmene'yi ziyaret etti. Böylece Herkül inanılmaz güç ve dayanıklığa sahip yarı tanrı formunda doğdu. Yeraltı dünyasına iki kez seyahat etmek de dahil olmak üzere inanılmaz başarılar sergiledi ve hikayeleri Antik Yunan'da ve daha sonra Roma'da anlatıldı.

Yine de doğduğu andan itibaren zor bir hayat yaşadı ve başkalarıyla ilişkileri genelde felakete sürüklendi. Çünkü Zeus'un karısı Hera Herkül'ün, kocasının gayrimeşru oğlu olduğunu biliyordu ve onu yok etmeye çalışıyordu. Aslında Alkaios adıyla doğmuş ve daha sonra "Hera'nın İhtişamı" anlamına gelen Herakles adını almıştır.

Herkül'ün Hayatı

Çocuk herkül
Çocuk Herkül

Zayıfların şampiyonu ve koruyucusu olarak görülmesine rağmen, Herkül'ün kişisel sorunları henüz doğumda başlamıştı. Hera, doğumu önlemek için iki cadı gönderdi ancak Alkmene'nin hizmetkarlarından biri tarafından kandırılıp başka bir odaya gönderildiler. Hera daha sonra Herkül'ü beşiğinde öldürmesi için iki yılan gönderdi ancak Herkül ikisini de boğdu. Efsanenin bir versiyonunda Alkmene, bebeğini Hera'nın gazabından korumak için onu bir ormanda terk eder ancak Athena (savaş tanrıçası) bebeği bulur ve Hera'ya getirir. Ormanda besine ihtiyacı olan yetim bir çocuk olduğunu söyler.

Bebek Herkül meme ucunu ısırana kadar Hera onu kendi göğsünden emzirdi. Hera bu noktada bebeği itti ve sütünü gece gökyüzüne dökerek Samanyolu Galaksisi'ni oluşturdu. Daha sonra bebeği Athena'ya geri verdi ve bebeğe kendisinin bakmasını söyledi. Tanrıça Athena çocuğu kendi göğsünden emzirirken ona istemeden daha fazla güç ve kuvvet kattı.

Lir

Herkül daha sonra Amphitryon'un sarayına getirildi. Burada en iyi öğretmenler tarafından ona güreş, ata binme, eskrim, okçuluk, lir çalma, şarkı söyleme ve savaş arabası sürme öğretildi. Herkül daha kendi gücünün farkında değildi ve bir gün bir tartışma sırasında müzik öğretmeni Linus'u lirle vurarak öldürdü. Bunun üzerine Herkül beladan uzak durması için koyun sürülerine bakmakla görevlendirildi.

Bu görev Herkül için imkansız gibi görünüyordu. Bir gün Thebes ordusunun Minyalı çetesi tarafından yenilgiye uğratıldığını duyunca bunun adaletsiz olduğunu düşündü. Yönettiği Thebe savaşçı grubuyla Minyalıları yenip Thebes'te düzeni sağladı. Minnettarlığını göstermek isteyen Thebes kralı Kreon kızı Megara'yı Herkül ile evlendirdi.

Hera'nın Deliliği ve On İki Görev

Hikayenin bu noktasında Herkül evli ve üç güçlü oğlu olan genç, başarılı bir kahramandı. Hera duruma tahammül edemedi; onu hırçınlaştırarak çocuklarını (ve bazı versiyonlarda Megara'yı da) öldürmesine sebep oldu. Herkül, Athena tarafından taşla yere serilene kadar hırçınlığını sürdürdü ve kendisine geldiğinde ise yaptığı şeyden kedere boğuldu.


İlgili: Herakles (Herkül)'in 12 Görevi'nin Açıklaması


Kendini öldürebilirdi ama kuzeni Theseus onu bunun korkakça olacağına ve günahlarını telafi etmenin yolunu bulması gerektiğine ikna etti. Herkül kutsal Delphi'deki Oracle'a danıştı ve kahin ona kendisini kuzeni Eurystheus'a yani Tiryns ve Mycenae Kralı'na adaması gerektiğini söyledi. Ancak bu şekilde günahlarına kefaret edecek görevler yapacaktı. Bu görevler başlangıçta yalnızca on taneydi ancak daha sonra on ikiye çıktı. Delphi'den sonra adı artık Alcaeus değildi ve Herakles olarak anılmaya başlamıştı.

Herkül'ün Köleliği ve Diğer Maceraları

Herkül ve Hydra'nın savaşı
Herkül ve Hydra'nın savaşı

Herkül artık özgür bir hayata sahipti ve tamamladığı on iki görevin ardından artık kalan günlerini huzur içinde geçireceğini düşündü. Ancak böyle olmadı. İster Hera'nın kandırmacaları, ister kendi öfkesi ve kontrolsüzlüğü olsun, Herkül daha başka sorunlarla yüzleşecekti. Hera tarafından tekrar deliliğe uğratılan Herkül, Oechalia Prensi Iphitus'u öldürdü ve Oracle tarafından günahının kefareti için kendisini köle olarak satması gerektiğini söyledi. Artık Lidya Kraliçesi Omphale'nin malı olmuştu. Kraliçe, Herkül'ü kadın kılığına soktu ve saraydaki diğer hanımlarla birlikte iğne işi yaptırdı. Omphale daha sonra onu sevgilisi olarak kabul etti ve sonraysa özgür bıraktı.

Herkül diğer kahramanlarla bir olarak Truva'ya sefer düzenledi ve de fethetti (Truva Savaşı'ndan çok önce). Ardından Sicilya'nın Titanlarıyla savaşa girdi. Titanlar, yüzyıllar önce Zeus tarafından mağlup edilmişlerdi ancak yeniden dirilmişlerdi ve kehanete göre tanrılar bu sefer ancak ölümlü bir kahramanın yardımıyla savaşı kazanabilirlerdi. Herkül Titanları tekrar tekrar yendi ve dünyayı kaostan ve tanrıları da hapisten kurtardı. Daha sonra Yunanistan'a yelken açtı ve ahırları temizleme anlaşmasını bozan Augeius'tan intikam aldı. Herkül bu savaşta yenildi çünkü Titanlar ile olan savaştan bitik düşmüştü. Augeius'un topraklarından çıktı ve birkaç maceradan sonra Meleager'ın kız kardeşi Prenses Deianira ile tanıştığı ve aşık olduğu Calydon'a vardı. Evlenebilmesi için nehir tanrısı Achelous'la bilek güreşi yapacaktı. Güreşi kazandı ve evlendi.

Deianira ve Evlilik

Herkül ve kentaur Nessus
Herkül ve kentaur Nessus

Deianeira ve Herkül bir süre Calydon'da mutlu yaşadılar. Ta ki Herkül yanlışlıkla kayınpederinin hamilini öldürene kadar. Bir kaza olmasına ve kral tarafından affedilmesine rağmen, Herkül kendini affedemedi ve bu yüzden Deianira ile şehri terk etmeye karar verdi. Evenus nehrine ulaştılar ve orada Deianira'yı sırtında taşımayı teklif eden kentaur (yarı at yarı insan) Nessus ile karşılaştılar. Karşı tarafa ulaştıktan sonra Nessus, Deianeira'ya tecavüz etmeye çalıştı ve Herkül kentauru okuyla vurdu.

Bunlar Herkül'ün Hydra'nın kanına batırdığı oklardı. Ölmekte olan kentaur Deianira'ya, kanının aşk iksiri gibi özel bir niteliğe sahip olduğunu ve bir kısmını şişede saklaması gerektiğini söyledi. Herkül'ün ona olan ilgisini kaybettiğini hissederse kanı gömleğine serpmesini ve böylece Herkül'ün ona sonsuza kadar aşık olacağını söyledi. Nessus, zehirli kanının herhangi bir ölümlü için kötü son getireceğini biliyordu. Bu kandırmaca Herkül'ün okunun intikamıydı.

Herkül ve Deianira, Trachis şehrine yerleştiler, bir aile kurdular ve yine bir süre mutluydular. Ta ki Herkül ona hakaret eden Eurytus'la savaşınca ya kadar. Eurytus'u öldürdü ve (daha önce bir okçuluk yarışmasında kazandığı ancak reddedildiği) kızı Iole'yi cariyesi olarak aldı. Herkül ardından bir zafer ziyafeti verdi ve Deianira'dan kendisine festivalde giyeceği en iyi gömleği getirtmesini istedi.

Deianira, Herkül'ün kendisinden çok Iole'ye düşkün olduğunu düşünüp gömleğini Nessus'un kanına batırdı ve gömleği, zehir üzerinde kalacak şekilde temizledi. Herkül gömleği giyer giymez derin bir acı vücudunu ele geçirdi ve bedeni yanmaya başladı. Gömleği yırtıp attı ama zehir derisine çoktan işlemişti. Yarı tanrı olduğu için çabucak ölmedi. Ancak zehir vücuduna nüfuz ettiği için devamlı olarak acı çekti ve zayıfladı. Deianira, Nessus tarafından kandırıldığını ve kocasını öldürdüğünü fark ederek kendini öldürdü.

Herkül'ün Ölümü

Herkül, Etna Yanardağı'na tırmandı ve buradaki açık bir alanda kendi cenaze ateşini yaktı. Eşyalarını çıkardı, başını sopasına yasladı ve Nemea aslanı derisiyle üstünü kapladı. Ardından meşaleler yandı ve cenaze ateşi alev aldı.

Herkül'ün Hikayesinin Anlamı

Herkül ve Girit Boğası
Herkül ve Girit Boğası

Ve böylece Herkül tanrılar arasında sonsuza dek yaşamak, maceralarının çağlar boyunca anlatılmasını sağlamak ve ölümsüzlüğün tadını çıkarmak için dünyayı terk etti. Babası bir tanrı olmasına rağmen hayatı her zaman mutlu geçmedi ve kas gücü günlük mücadeleleri ve ilişkilerine daima yardımcı olmadı. Büyük işler başarabilmiş olsa da, bir yarı insan olarak o da hayal kırıklıkları yaşamış ve zorlu zamanlardan geçmişti.

Tarihçi Sir R. W. Livingstone şöyle demiştir: "Yunanlılar, dünyanın ve insanın gösterişinden etkilenmişlerdi ve hayranlıklarını sadece felsefelerinde göstermemişlerdi. Şairleri için de dünyayı ve insan yaşamını görmek için doğdukları söylenebilir; ahlak dersi vermek, duygusallaşmak, güzel söz söylemek ya da tasavvuf için değil, sadece görmek için."

Herkül destanları dünyayı olduğu gibi gösteriyor: Herkesin fethetmesi gereken canavarları ve görünüşte imkansız görevleri ve katlanılması çok zor görünen trajedileri var. Tıpkı Antik Yunan'daki insanların oturup Herkül'ün hikayelerini dinlemesi gibi bugün de Herkül'ün hikayeleri çizgi romanlar, grafik romanlar, kitaplar, televizyon şovları ve Hollywood filmleri ile popüler kalmayı sürdürüyor. Herkül herkesin hayranlık duyduğu bir kahraman. Çünkü hayatı da karakteri de mükemmel olmaktan çok uzaktır. Hayatta bazı zor durumlarla karşılaşan insan eğer Herkül bu acılara katlanabiliyorsa, kendi de katlanabilir düşüncesi ile rahatlayabilir.

Herkül Hakkında Sık Sorulan Sorular

Mitolojide Herkül veya Herakles Kimdir?

Herakles – ya da Roma dönemindeki adıyla Herkül – Yunan mitolojisinin en ünlü karakterlerinden biridir. Zeus'un oğlu ve insanüstü güce sahip bir yarı tanrı olan Herakles, eril güç ve cesaretin nihai sembolü haline gelmiştir

Herkül Ne ile Tanınırdı?

Herkül mitolojik Yunan kahramanlarının en büyüğüydü. İnanılmaz gücü, cesareti ve zekasıyla ünlüydü. Herkül aslında onun Roma'daki adıdır. Yunanlılar ona Herakles derdi.

Herkül ve Herakles Arasındaki Fark Nedir?

Herakles ve Herkül, Yunan mitolojisinde kahramanca güç gösterileriyle tanınan aynı figür için kullanılan iki farklı isimdir. Daha yaygın olan Herkül, orijinal Yunanca isminin Latince versiyonuna dayanır ve Türkçe'ye Herakles olarak çevrilmiştir.

Zeus Herkül'den Nefret mi Ediyordu?

Hera, Zeus'un diğer kadınlardan olan tüm oğulları arasında en çok Herkül'den nefret ederdi. Çünkü Zeus'un soyu onun damarlarında bolca akıyordu. Ama Zeus Herkül'ü korudu ve Herkül insanların en güçlüsü ve Yunan kahramanlarının en büyüğü oldu.

Zeus Herkül'den Daha mı Güçlü?

Hayır. Herkül tüm Olimposlular arasında en büyük güce sahiptir ve babası Zeus'tan bile daha güçlüdür.


Kaynaklar: