Sofokles'in Oedipus Tragedyası

Oedipus Tragedyası, insanın kaderi ve özgür iradesi arasındaki çekişmeyi ele alır. Oedipus'un hayatı, kaderin insan hayatındaki rolüne ve insanın kaderini nasıl değiştirebileceğine dair derin bir felsefi mesaj taşır.

Yazar Burcu Kara
Sofokles ve Oedipus tragedyası

Sofokles Kimdi, Mitolojiyi Nasıl Kullanmıştı?

Eshilos'un yaptığı gibi Sofokles (Sophokles) de (MÖ 497-406), Yunanlıların öteden beri bildiği kahramanlar (destansı savaşçı Ajax ve Atreus Hanedanı'ndan Elektra gibi kahramanlar) üzerine birçok oyun yazmıştır. Sofokles, Tebai'nin kraliyet ailesi ile ilgili üç oyun yazmıştır: Kral Oedipus, Oedipus Kolonos'ta ve Antigone. Bu oyunlar bir üçleme olarak yazılmamalarına rağmen farklı yıllarda başka üçlemelerin parçası olarak oynanmışlardı.

Kral Oidipus, Oedipus'un kendi kirletilmiş kimliğini keşfetmesiyle ilgilidir. Oidipus Kolonos'ta, kör Oedipus'un yaşamının sonunda Kral Theseus tarafından Atina'nın dışındaki bir sığınakta korunduğu günler üzerinedir. Antigone, Oedipus'un kahraman ve son derece trajik kızı Antigone'nin öyküsünü anlatır. Aristo, MÖ 429'da Kent Diyonizyası'nda oynanan Kral Oedipus oyununu Yunan trajedisinin modeli olarak gösterir.

Oedipus Oyunlarının Arka Planındaki Mit

Eshilos'un Oresteia'sında olay örgüsünün Atreus Hanedanı'ndan çıkartılmış olması gibi, Kral Oedipus ile diğer Tebai oyunların da olay örgüleri, Tebai Hanedanı'nın uzun ve karmaşık kahramanlık destanından çıkarılmıştır. Kent Diyonizyası'ndaki seyirci Oedipus'un bütün hikâyesini bilirdi. Homeros, çoğunu Odysseia'da anlatmıştı, dolayısıyla öteden beri Yunan ortak bilincinin bir parçası olmuştu.

Seyirciler, Tebai şehrinin antik çağda Ares için kutsal olan bir ejderha öldürmesiyle tanınan Kadmos tarafından kurulduğunu bilirlerdi. Ayrıca bir Tebailinin eşcinselliği Yunanistan'a getirmekle ünlendiğini de bilirlerdi Bu Tebaili, bir hanedan anlaşmazlığı nedeniyle gençken kaçmış ve yakındaki bir şehrin kralı Pelops tarafından sığınma hakkı verilmiş olan Laius'tu. Pelops, Laius"u, güzel oğlu Chrysippos'un öğretmeni olarak görevlendirmişti. Ögretmen delikanlının çekiciliğine kapılmış ve ona tecavüz etmişti. Dolayısıyla sonradan Laius'un kral olduğu nihai Tebai Hanedanı, daha başlangıcında bir günahla damgalanmıştı.

Laius, önemli bir Tebaili olan Kreon'un kız kardeşi İokaste ile evlenmişti. Bir kâhin, soylu çifte, oğullarının affedilmez ve tasavvuru imkânsız günah işleyeceğini, babasını öldürüp annesiyle evleneceğini söyler. Böyle bir durumla karşılaşan herhangi birinin yapabileceği gibi, çift daha bebek olan oğullarından kurtulmaya çalışır. Laius bebeğin ayaklarını bağlar ve İokaste, bir hayvanın öldürme eylemini tamamlayacağını varsayarak çocuğu tenha bir yere bırakır. Fakat Apollo'nun kehaneti o kadar kolay baltalanamaz.

Çocuğu çobanın biri bulur ve onu Korinth'in çocukları olmayan kral ve kraliçesine verir, onlar çocuğa Oedipus (Oedipus Yunanca şişik ayaklı demektir) ismini verip, kendi çocukları gibi yetiştirirler. Geçmişi hakkında kendisine hiçbir şey anlatılmamış olan genç Oedipus, Corinth çiftin gerçek ebeveynleri olduğunu sanmaktadır. Sonradan bir kâhinden babasını öldürüp, annesiyle evleneceğini duyduğunda dehşete kapılır. Yine, anlaşılabileceği gibi, Korinth'i terk ederek kehanetten kaçmaya çalışır. Bir kavşakta bir grup yolcuya rastlar ve arabalar arasında çıkan bir yol verme kavgasına karışır. Yolcuların lideri olan Laius'u yani babasını ve yolcuların çoğunu öldürür, sonra bir barınak isteyeceği Tebai'ye varır.

Şehre giden yolu kesip tüm yolcular gibi onu rehin alan bir sfenksin sorduğu bilmeceyi doğru cevaplar. Kahramanların yapması gerektiği gibi bu canavarı öldürdükten sonra Oedipus, Tebaililer tarafından bir kurtarıcı olarak görülür ve kral yapılır. Yaşlı kral Laius öldürüldüğü için taht boştur. Oedipus'un kraliçe İokaste ile evlenmesi önerilir. Evlenirler ve ikisi kız olmak üzere dört çocukları olur. Doğal olarak Oedipus'un, babasını öldürmüş ve annesiyle evlenmiş olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. Kaderle özgür irade birleşir. Seyircinin sahnede canlandırılan karakterlerin bu öyküyü bilmediği ve bütün bu şaşırtıcı olayların Kral Oedipus oyunu daha başlamadan gerçekleşmiş olduğu unutulmamalıdır.

Kral Oedipus'un Olay Örgüsü

Aristoteles'in burada oyun yazarının en büyük başarısı olarak gördüğü nokta, bu hikâyenin içinden kurallara uygun dramatik olay örgüsü, yani şehrin arınması (katarsis) için ayinsel bir süreç görevi görecek şekilde belirgin bir başlangıcı, gelişmesi ve sonucu olan mitosu seçmesiydi. Oyun, veba felaketinin kol gezdiği Tebai şehrinde başlar. Yaşlılar korosu, kurtarıcı Kral Oedipus'tan onları bu durumdan da kurtarmasını ister. Oedipus, onlara kayınbiraderi Kreon'u, vebanın sebebini belirlemesi için Apollo'nun Delfi'deki kahinine yolladığını söyler. Kreon döndüğünde, şehrin, eski kral Laius'un katilinin bulunmamış olması nedeniyle lanetlenmiş olduğunu bildirir. Oedipus, büyük bir jestle, lanetlediği katili bulmaya ant içer. Bu başlangıcın etkileyiciliğine ancak hayran olunabilir. Şehrin kirlenmesine neden olan katil, bilmeden kendini yok etmeye ant içtiği için seyirci, Aristo'nun tasvir ettiği korku ve acıma duygusunun etkisinde kalmış olmalıdır. Bu, gerçek bir trajik ironidir.

Oyunun gelişme bölümüne, agon denir (bu terim Yunanca agonia "ıstırap" sözcüğüyle ilişkilidir). Bu bölümde, kendi şehrinin kahraman aynı zamanda da farkında olmadan düşmanı olan Oedipus'un çetin sınavı anlatılır. Agon, birçok karşıt arasındaki mücadeleyi fakat öncelikle Tebai efsanesinin tümünün özünde mevcut olan kader ile özgür irade arasındaki mücadeleyi ve kendini tanıma ile tanımama arasındaki mücadeleyi içerir. Oedipus, kim olduğunu "anlayana" kadar Tebai hayata dönemez, yıkıcı kirlenme yok edilemez. Sofokles ile seyircilerinin yaptığı gibi, burada Aristoteles'in "Kendini bil" sloganını hatırlamak iyi olur.

İpuçları belirmeye başladıkça Oedipus, doğal olarak, kendini "inkâr etmek" için elinden geleni yapar. Silahlarından biri, bu şehrin kralı ve bir zamanlar kurtarıcısı olmasıdır. Fakat aynı zamanda algılanan, bu konumdan doğan bir aşırı kendini beğenmişlik (kibir) de vardır. Katil hakkında bilgi almak için kör kâhin Tiresias'a başvurur fakat kâhin konuşmayı reddeder. Bu, kralı o kadar kızdırır ki, yaşlı adamı tehdit eder. Tiresias, öfke içinde, "Aslında katil sensin," der. Oedipus, giderek kontrolünü kaybeder. Kreon'u, Tiresias ile bir olup, kendine komplo kurmakla suçlar. Tiresias, bulunan katili Tebai'nin yerlisi olduğunu, babasının katili, annesinin kocası, kendi çocuklarının da hem babası hem de kardeşi olduğunu söyleyerek oradan ayrılır, Oedipus, Kreon'u tehdit eder fakat İokaste, onun Laius'un oğlu veya katili olamayacağını çünkü önceki kralın bir kavşakta başkaları tarafından öldürüldüğünü hatırlatarak onu sakinleştirmeye çalışır.

O zaman olaylar Oedipus'un zihninde birleşmeye başlar, kendi kimliğini kabullenmeye başlar. İokaste'ye, yol verme kavgasını ve orada öldürdüklerini anlatır. Bir haberci gelip, şişmiş ayaklı bir bebeğin Korinth kralına nasıl verildiğini anlatır. Kavşak cinayetlerinin şahitlerinden biri hayatta kalmıştır. Oedipus'un kim ve ne olduğu ortaya çıkar.

Oyunun sonundaki çözüm neredeyse beklenen çözümdür. Bilmeden işlenmiş olsalar da buradaki günahlar affedilemez. Kaynağı ne olursa olsun, kirlenme yok edilmelidir. İokaste saraya gidip, kendini asar. Oedipus, onun elbisesindeki iğneleri alıp, kendini kör eder. Artık, Tiresias gibi görme yeteneğini kaybedip, sezgi kazanmıştır. Kim olduğunu bilir ve Thebai, Kreon'un liderliğinde eski normal durumuna döner.

Oyunun mitosu biter ama öykü, en azından iki başka olay örgüsü çıkarılabilecek (Kolonos ve Antigone) materyallerle devam eder.

Antigone'nin Olay Örgüsü

Antigone, özellikle ilgi çekicidir çünkü dişi bir kahramanın, Oedipus'un kızı Antigone'nin çektiği ıstıraplar ilgilidir. Oyun, Antigone'nin sızlanmalarıyla açılır. Kral Kreon, Antigone'nin kardeşi Polynices'in, Tebai kentine karşı savaşmış olması nedeniyle ceza olarak dinin gerekliliklerine uygun gömülmemesini emretmiştir. Oysa Polynices'in kardeşi Eteocles, aynı derecede suçlu olmasına rağmen kurallara uygun biçimde gömülmüştür. Yeni karar, karşı çıkan herkesin öldürülmesini emreder.

Koro, seyirciye bu adaletsiz cezaya yol açan hikâyenin arka planını sunar. Oedipus'un iki oğlu, nöbetleşe Tebai tahtına geçeceklerdi. Fakat bu düzenlemeden hoşnut olmayan kardeşler, üstünlük için savaşmışlardı, aralarındaki bu savaş ise Tebai'ye bariz bir zarar getirmişti. Sonunda kardeşler birbirlerini öldürmekten başka bir başarı kazanmamış, Kreon ise Oedipus'un itibarsızlaşmasından sonra elde ettiği tacı yeniden başına geçirmişti. Ölen kardeşler arasındaki anlaşmazlığı çözümlemek için sadece Polynices'i cezalandırmak şeklinde siyasi bir karar almıştı.

Şimdi Antigone ortaya çıkar. Kardeşinin gömülmemiş olmasına çok sinirlenen Antigone, onu gizlice gömmek için kız kardeşi İsmene'den yardım ister. Fakat daha tutucu ve "kanunlara itaatkâr" olan kardeşi bunu reddeder. Antigone, Kreon'un oğlu Haemon'un sevgisinin verdiği moral destekle tek başına hareket etmeye karar verir Sahne arkasında, üzerine biraz toz koyarak kardeşini ayinsel biçimde gömer. Böylece, dini ve ailevi gerekçelerle kurala karşı gelmiş olur. Muhafızlar tarafından yakalanıp, yargılanması için amcası, Kral Kreon'un huzuruna çıkarılır.

Oyunun gelişme bölümü (agon) ana karakter Antigone ile rakibi Kreon arasında kurgulanmıştır fakat burada iyi ile kötü belirsizdir. Kreon muhtemelen kötü bir kararı iyi nedenlerle (zarar gören devleti korumak için) vermiştir. Antigone ise geleneksel aile ve dini kurallar ve değerler adına hareket etmiştir. Oysa yasayı çiğnemiştir. Her ikisi de haklı, her ikisi de haksızdır ve her ikisine de trajik kahramanın günahı, gurur (kibir) bulaşmıştır.

Yasayı kabul ettiğini söylemesi için Kreon'un taleplerine boyun eğmeyi reddeden Antigone zindanda ölüme terk edilir. Zindanda intihar eder. Antigone'yi desteklemek için kendi oğlu da intihar ettiğinde Kreon, kibrinden ötürü cezalandırılmış olur.

Devletin hukukuna karşı bireysel bilinç meselesi, elbette toplumları ilgilendirmeye ve büyük acılar getirmeye devam eden bir meseledir. Belki de, Antigone'nin günümüzde en çok oynanan Yunan trajedilerinden biri olmasının nedeni budur.

Sofokles'in (ve Eshilos'un) Ana Karakterleri Neden, Ne Yaptıklarını Bilmediği Halde Suçun Cezasını Çekerler?

Bu sorunun en basit cevabı, Sofokles ile Kent Diyonizyası'ndaki diğer trajedi yazarlarının, hayatın "adil" olduğunu öne sürmüyor olmalarıdır. Niyetleri, hayatta çok sık karşılaştığımız mantıksızlığı ve nedensizliği mecazi olarak ifade etmek için mitleri kullanmaktı. Belirli sorunların bariz çözümleri yoktur. Örneğin, Orestes'in babasının intikamını almaktan başka seçeneği yoktur fakat bunu yaparak affedilmez bir günah işlemek ve anne katili olmak zorundadır Antigone'nin açmazı dini yasaya devlet yasasını çiğnemek pahasına uymaktır.

Oedipus vakasının ortaya koyduğu gibi, çoğu zaman kötü bir şeyi bilerek yapmamamıza rağmen veya kötü davranışımızın sebebi uzun süre önce psikolojik ya da fiziksel bakımdan kötü muameleye uğramamız olmasına rağmen yine de acı çekeriz. Bununla birlikte bir suçun nedeni ne olursa olsun, toplum suçluyu cezalandırır. Oedipus'un, kendi babasını öldürdüğünü veya annesiyle evlendiğini bilmiyor olduğu gerçeği veya nihayetinde annesiyle babasının bebekken onu ölüme terk ederek onun bu duruma düşmesine neden oldukları gerçeği, kendisinin affedilmez günahlar (kral katli, baba katli ve ensest) işlemiş olduğu gerçeğini değiştirmez.

Bilmeden de olsa böyle günahlar işleyen birinin kral olarak kalmasına izin verilebileceğini ya da toplumun "normal" bir ferdi gibi yaşayabileceğini tahayyül edebilir miyiz? Hayat bazı durumlarda kesinlikle trajik, başka deyişle, adaletsizdir. Yunan tiyatro oyunlarında, trajik kahramanın karşı karşıya kaldığı adaletsizlikler, bu kahramanların çok insani bir zayıflık olan kibre sahip olmaları olgusu sayesinde seyirciye en azından daha az acıklı gelmesini sağlar.

Sofokles Hakkında Sık Sorulanlar

Sofokles Ne Yaptı?

Sofokles, MÖ yaklaşık 496'dan yaklaşık 406'ya kadar yaşamış eski bir Yunan tiyatro yazarıydı. Yüzden fazla oyun yazmıştır ve üç ünlü Yunan tragedyacısından biridir (Aeschylus ve Euripides ile birlikte). Tragedyanın tipik formatından farklı olarak, konuşan oyuncuların sayısını artırmış, koro üyelerinin sayısını artırmış ve boyalı sahne dekorları kullanmıştır.

Sofokles Ne ile Tanınır?

Sofokles üç büyük Yunan trajedi yazarından biriydi. Günümüze ulaşan sekiz oyunundan (yedisi tam, biri parçalı) en ünlüsü, etkileyici kurgusu ve dramatik araçların kullanımıyla bilinen Kral Oidipus'tur (Oidipus Rex). Sofokles ayrıca trajik ironi ve genişletilmiş metafor kullanımıyla da ünlüdür.

Sofokles Kaç Oyun Yazmıştır?

Sofokles'in 100'den fazla oyun yazdığı düşünülmektedir, ancak günümüze yalnızca yedi oyun ulaşmıştır: Ajax, Antigone, Trakyalı Kadınlar, Kral Oidipus, Electra, Philoctetes ve Oidipus Colonus'ta. Bir satir oyunu olan Ichneutae ise sadece 400 satırlık bir fragman olarak mevcuttur. Sofokles dramları tipik olarak birkaç karaktere odaklanır ve onların kararlı doğalarını ve sonunda onları trajediye sürükleyen güçlü niteliklerini vurgular.

Sofokles Kimleri Ne Şekilde Etkilemiştir?

Sofokles oyun yazarlığını olağanüstü etkilemiştir. Üçüncü bir konuşan karaktere yer vermesi ve boyalı dekorlar kullanması çığır açıcı olmuştur. Ayrıca, Poetika adlı kitabında Oedipus Rex'e birçok kez atıfta bulunan Aristoteles üzerinde de bir etki yaratmıştır.

Sofokles Nasıl Öldü?

Sofokles MÖ 406 yılında 90 yaşında öldü. Sofokles, üç ünlü Yunan trajedi yazarının (Eshilos, Sofokles ve Euripides) ikinci doğanıydı, ancak her iki rakibinden de daha uzun yaşadı.

Kaynaklar: