Doğanın İnsan Üstündeki Olumlu Etkileri

Antik zamanlardan bu yana doğa yaşantısının iyileştirici yönü bilinen bir gerçektir.

Yazar Burcu Kara
doğa ve insan

Doğa iyileştirir. Ormanda bir yürüyüş ya da güneşli bir sabahta kumsalda bir gezinti en içteki mutluluk ve huzur duygularını uyandırır. İnsanın doğaya olan yakınlığı genetiktir. Hastane yatağından dışarıdaki doğayı seyreden hastaların diğerlerinden daha çabuk iyileştikleri bilinir. Benzer şekilde, stres zihnimize zarar verirken, doğanın ortasında olmak stresi azaltıyor. Doğanın insan üzerinde birçok olumlu etkisi var. İnsanlar doğada olduğunda kendilerini daha güçlü hisseder. Tıpkı yumuşak bir esinti veya sıcak güneş ile beslenmek gibi.

Doğanın insan üzerindeki faydaları

Bugün doğa eksikliği sendromu denilen bir tabir var. İnsanların ve özellikle çocukların doğal çevreyle olan bağlarının kopması geniş çaplı davranış problemlerine yol açıyor. Doğaya yakın kalmak fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyiliği artırır. Kendimizi canlı hissettirir. Şehirleşme, teknoloji veya sosyal medya gibi son gelişmelerin doğa ile olan bağımızı kesmesine izin vermemek bu nedenle önemli.

Doğanın sağlığa katkıları

  • Orman banyosu veya Japonya'daki orijinal adıyla Shinrin-yoku doğada zaman geçirmenin popüler bir yolu. Araştırmalar, orman banyosu yapan kişilerin optimum sinir sistemi işlevine, daha iyi kalp sağlığına ve azalmış bağırsak bozukluklarına sahip olduğunu gösterir.
  • Açık hava etkinliği, hipermetrop ve miyop gibi görme problemleri geliştirme olasılığını azaltır. Avustralya'da çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, açık hava etkinliklerine katılan okul çağındaki çocukların, zamanını kapalı mekanda geçiren çocuklara göre daha iyi gördüklerini ortaya koymuştur.
  • Çalışmalar, doğa ile bir arada olmanın daha düşük VKI'ya yol açtığını gösterir. Dışarıda egzersiz yapan insanlar daha az yorgun hisseder ve obezite ve ilgili durumlardan muzdarip olma şansları azalır.
  • Orman banyosu, anti-kanser proteinlerin üretimini teşvik ederek, vahşi doğada sık yürüyüş veya gezi yapan hastaların ölümcül hastalıklarla mücadelesine destek oluyor.

Doğa psikolojik iyi oluşu artırır

"Tüm ağaçlar yapraklarını kaybediyor ve onlardan hiçbiri endişeli değil"

Donald Miller
  • Doğa, insanın duygularını düzenlemesine yardımcı olur ve hafıza işlevlerini geliştirir. Doğanın bilişsel faydaları üzerine yapılan araştırmalar doğa yürüyüşüne çıkan deneklerin, şehir sokaklarında yürüyenlere göre hafıza testinden daha iyi sonuçlar aldığını ortaya koyuyor.
  • Doğa yürüyüşleri depresyondan muzdarip insanlara faydalar sağlar. Hafif ila majör depresif bozukluklardan muzdarip insanların doğada daha fazla zaman geçirdiğinde önemli ruh hali iyileşmeleri gösterdiği görülüyor. Sadece bu da değil, aynı zamanda iyileşme ve normale dönme konusunda daha motive ve enerji dolu hissediyorlar.
  • Son araştırmalar, dışarıda olmanın kortizol hormonunu düşürerek stresi azalttığını ortaya koyar. Bunun yanı sıra insanlarda hipertansiyon ve taşikardi gibi sorunlara karşı bağışıklık uyandırır.
  • Doğa yürüyüşleri ve diğer açık hava etkinlikleri dikkat ve odağı artırır. Çevreyle kurulan güçlü bağın daha iyi genel performans, artan konsantrasyon ve Dikkat Eksikliği Bozukluğu geliştirme şansının azalmasıyla ilişkili olduğunu gösteren kanıtlar var.
  • Elektronik cihazlarla daha az ve dışarıda daha fazla zaman geçirmenin insanların problem çözme becerilerini artırdığı ve yaratıcılık yeteneklerini geliştirdiğine yönelik bulgular mevcuttur.

Ruhsal gelişim

İnsan doğaya yakın kaldığında doğanın sunduklarına karşı daha minnettar hisseder. Dış dünyanın harikalarını görmek, insanda doğayı koruma dürtüsünü besler. Doğayla nefes almak kişiye sağlıklı duyusal farkındalık kazandırır. Kişiler dışarıda vakit geçirirken, ne gördüğüne, ne duyduğuna, ne kokladığına ve ne hissettiğine daha çok dikkat eder.

Çevresel psikolojiye bakış

Çevresel psikoloji, insanın refahını içinde yaşadığı çevre ile bağlantılı olarak ele alır. Canlıların (özellikle de insanların) doğa ile olan ilişkisine odaklanan ve kişi-çevre birlikteliğinin dinamiklerini inceleyen beyin biliminin bir ürünü.

Çevresel psikoloji nispeten çağdaş bir kavram. 1958'de bir psikoloji dalı olarak New York Üniversitesi'nde ortaya çıktı.

Çevresel psikolojide doğanın insan gelişimi ve davranışında önemli bir role sahip olduğuna inanılıyor. Doğanın, insanın nasıl düşündüğü, hissettiği ve davrandığına dair hayati katkı sağladığına inanılıyor.

Marco Polo, günlüğünde doğanın insan davranışını şekillendirmedeki büyüleyici rolüne dair bir hikayeden bahseder. Polo, 1272'de Batı Asya'nın farklı bölgelerinde seyahat ederken, Kirman halkının kibar, alçakgönüllü ve iyi huylu olduğunu, semtte yaşayan Pers halkının ise tehditkar, acımasız ve kaba olduğunu belirtti.

İnsanlar, bu katı davranışsal farklılığın nedenini araştırırken, cevabın "toprak" olduğunu söylediler. Ve hikayeye göre, Kral, Pers'teki İsfahan'dan toprak sipariş edip bunu ziyafet salonuna yerleştirdiğinde, adamları birbirlerine küfür yağdırmaya ve ailelerine saldırmaya başladılar.

Çevresel psikoloji çoğunlukla problem odaklıdır. İnsan-doğa arasındaki sarsıntılı bağlantıların fark edilmesini ve çözümlenmesini amaçlar. Doğal ekosistemi savunur ve habitattaki bozulmaların insan davranışını, demografik çeşitliliği ve bütün olarak toplumu nasıl etkilediğini ve etkilemeye devam edeceğini açıklar.

Doğanın kanıtlanmış faydaları

Dünyanın uzun zamandır gördüğü en popüler doğa meraklılarından biri olan David Attenborough, "Doğal dünyaya değer vermeliyiz çünkü onun bir parçasıyız ve ona muhtacız." der. İnsanın doğaya yakın olmakla elde edebileceği faydaları ölçmek zor değil. Zihinde, bedende veya ruhta olsun, doğa, varoluşumuzun her yönü üzerinde kalıcı olumlu etkilere sahiptir.

1. Doğa sağlıktır

Güneş ışığı vücudumuzu gıdalardan besin olarak yeterince alamadığımız D vitamini ile doldurmamızı sağlıyor.

Vücut yeterli D vitamini seviyesine sahip olduğunda osteoporoz, kanser, diyabet ve Alzheimer gibi hastalıklara karşı daha bağışık hale gelir. Ayrıca bağışıklık sisteminin sorunsuz çalışmasını da sağlar.

Araştırmalar, bugün nüfusun büyük kısmının 'güneş ışığı vitamini' eksikliği yaşadığını gösteriyor. Bunun günümüzdeki ölümcül hastalıklardaki muazzam artışı açıkladığına inanılıyor. Bu eksikliği insan yapımı takviyelerden gidermeye çalışmak yerine, doğayla iç içe olmak yeterlidir.

2. Doğa geliştirir

Bilgisayar Görme Sendromu (CSV) ekrana uzun saatler boyunca bakmaktan kaynaklanan bir durum. Bu tür maruziyetler görme yetimize zarar verip kuru gözler, miyop veya kronik baş ağrıları gibi problemlere yol açıyor.

Dışarıda, özellikle de yeşilliklerde vakit geçirmek bunun en doğal çözümü. Yeşil çimenlere, ağaçlara, çiçeklere ve çevrenin diğer tüm yönlerine bakmak odaklanma ve görme yeteneğini geliştirir.

İlginç bir şekilde, araştırmalar, dışarıda günde dört saatten fazla zaman geçiren çocukların, her gün dışarıda bir saatten az zaman geçiren çocuklara göre görme sorunları geliştirme olasılığının dört kat daha az olduğunu göstermiştir.

3. Doğa arındırır

Çevre, doğal bir temizleyicidir. Dışarıda birkaç saat geçirmek, toksinlerin vücudumuzdan atılmasına yardımcı olur ve hepimizi taze ve yenilenmiş kılar.

Kirlilik, endüstriyel dumanlar ve iç mekandaki kirleticiler soluduğumuz kötü hava miktarını artırarak solunum yolumuzu düzensizleştirecek kadar güçlü etki yaratıyor. Bu da solunum güçlüğü, bronşit ve astımı doğurur.

Ve bu hastalıkların çözümü de yine doğal ortamda daha fazla zaman geçirmek ve her gün biraz temiz hava almaktır.

4. Doğa bedeni güçlendirir

Dışarıda geçirdiğimiz zamanlarda bir şekilde fiziksel aktivite yaparız. Bunlar yürüme, koşu, bisiklete binme, dalış, sörf yapma, oyun oynama veya benzeri şeyler olabilir. Dışarıda yapılan herhangi bir egzersiz, yağ yakmaya yardımcı olur ve vücuttaki metabolizma hızını artırır.

Bu alandaki araştırmalar, dışarıda egzersiz yapan kişilerin, iç mekanlarda egzersiz yapanlara göre egzersiz seanslarından daha fazla keyif aldıklarını ve düzenli olarak egzersiz yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösterir. Tüm bu açık hava etkinlikleri daha uzun yaşam süresi ve daha az sağlık problemine yol açar.

5. Doğa iyileştirir

Doğa, ruhun evidir ve iyi bir şifacıdır. Doğada vakit geçirmek duyularımızı uyandırır ve netlik kazandırır. Pek çok çalışma, manzaralı alanlara yakın yaşayan insanların içlerinden daha mutlu hissettiklerini kanıtladı. Olumlu düşünmeyi benimsiyor ve sorunlarla daha iyi başa çıkma becerisine sahip oluyorlar.

Güçlü bir insan-doğa ilişkisi, duygusal denge, daha fazla odaklanma, çözüm odaklı düşünme ve genel olarak hayata dirençli bir yaklaşım anlamına gelir.

Doğanın olumlu etkilerini hayata uygulamanın yolları

1. Daha fazla yürüyün

Yürümenin kalp, kaslar ve genel metabolizma hızı için iyi olduğunu biliyoruz. Ve şimdi bilim adamları, doğal ortamda yürümenin duygusal sağlığımızı da iyileştirdiğini kanıtladılar.

Stanford Üniversitesi tarafından yürütülen ve yayınlanan bir araştırma, yeşil park alanlarında yürüyen katılımcıların kapalı kentsel ortamlarda veya koşu bandında yürüyen katılımcılardan daha fazla dikkat ve odaklanma becerisi gösterdiğini ortaya koyuyor.

Sadece bu da değil, ilk grubun olumsuz düşünceye daha az yeltendiği görüldü ve diğer gruba göre kendisinden daha emin hissediyordu.

2. Doğa günlüğü tutun

Doğa günlüğü, doğanın olumlu hislerini günlük hayatımıza dahil etmenin yaratıcı ve benzersiz bir yoludur. Bu alışkanlığa sahip birçok insan, iç huzur ve sevinç duyguları taşıdığını ifade eder. Doğa günlüğünde, insan dış dünyada karşılaştığımız ve deneyimlediği her şeyi toplar ve not eder.

Örneğin, bulutlu bir akşamda sahilde yürüdükten sonra, günlüğe bazı bulutlar veya deniz çizebilir ve rüzgarlı kıyı boyunca yürürken nasıl hissedildiği yazılabilir. Pek çok insan çakıl taşı, çiçekler, tüyler veya yapraklar gibi küçük şeyler toplar ve bunları doğa günlüğündeki ilgili düşüncelerin olduğu bölümlere yapıştırır.

3. Bazı çalışmalarınızı dışarıda yapın

Günümüzde teknoloji sayesinde insanların çoğu, günlük görevlerini dışarıda yürütme esnekliğine sahip. Aynı eski ofis alanının monotonluğundan kaçınmak için çalışma gününüzün bir bölümünü dışarıda geçirmeyi deneyin.

Bu girişim, bahçede bir konferans veya parkta bir öğle yemeği olabilir; yani insanın doğanın olumlu etkisinden yararlanabileceği herhangi bir nokta. Dışarıda yalnız başınıza veya iş arkadaşlarınızla zaman geçirmek zihne anında tazelik verir. Böylece aralıksız çalışmaktan kaynaklanan stresi ve hayal kırıklığını azaltabilirsiniz.

4. Evde bitki yetiştirin

Evde bitki yetiştirmek yalnızca estetik güzellik katmaz soluduğunuz havanın arınmasına da katkı sağlar.

Bitkilerin evde olması ev ortamını dinginleştirir, solunum ve nefes almaya yardımcı olur. Çalışmalar, iç mekan bitkilerinin veya bahçe bitkilerinin insanların ruh sağlığına faydalı olduğunu kanıtlamıştır. Duyusal farkındalığı, bilişsel işlevleri geliştirmeye yardımcı olur ve odaklanmayı artırırlar.

İç mekan bitkileri bizi doğaya yeniden bağlıyor.

5. Daha doğal ürünlerle beslenin

Beslenme şüphesiz doğayla güçlü bir bağlantı kurmanın başka bir yolu. Daha fazla bitki bazlı protein, vitamin ve mineral tüketmek vücudun optimal işleyiş durumunu ve homeostaz seviyesini korumasına yardımcı olur.

Son sağlık araştırmaları, bitki bazlı protein tüketiminin, hayvan bazlı proteinlerin aksine daha düşük ölüm oranlarıyla ilişkili olduğunu kanıtladı. Bu da daha az et, daha çok sebze ve meyve anlamına gelir.


Kaynakça:

  1. Frontiersin.org – The Human–Nature Relationship and Its Impact on Health
  2. The Hastings Center – Humans and Nature
  3. The Conversation – Humanity and nature are not separate
  4. Emerald – Humans' relationship to nature
  5. Kapak görseli – My pictures are CC0 / Pixabay