Tarihin en ünlü korsanları

Yazar Ata Hunu
en ünlü korsanlar

İster ünlü, ister kötü şöhretli veya zulmeden olsun, Karayipler ve ötesinde, durmak bilmeyen dalgalar üzerinde ilerleyerek tarihe geçmiş birçok önemli korsan var. Hepsi kendi sularında, genellikle kısa bir zaman dilimini kapsayan başarılı dönemler yaşadılar. Kimileri en zengin korsan olurken, diğerleri en güçlü korsan olarak ün saldı ve içlerinde binlerce gemilik filosu olan kadın korsanlar da vardı. Aşağıda, dünya okyanuslarındaki en ünlü korsanların hikayesi yer alıyor.

Francis Drake (İngiliz, 1540-1595)

Kraliçe I. Elizabeth tarafından "Korsanım" lakabı ile anılan Francis Drake İngiliz Hükümeti tarafından İspanyol gemilerini yağmalaması için lisans verilen "Deniz Köpeği" korsanlarından biriydi. 1577-1580 yılları arasında Drake en önemli yolculuğunu yaptı ve Dünya'nın çevresini dolaşan ilk İngiliz kaptan oldu.

Bu yolculukta beş teknesinden dördünü kaybetti, bir isyan planladığı iddiasıyla mürettebatından birini idam etti. Çeşitli İspanyol limanlarına baskın düzenledi ve hazine yüklü bir İspanyol gemisini ele geçirdi. Bunlara sevinen Kraliçe Elizabeth, dönüşünün hemen ardından onu şövalye ilan etti. Bundan sekiz yıl sonra İspanyol Donanması'nın yenilmesine yardım etti.

Zamanının en ünlü hükümet lisanslı korsanı olan Kaptan Drake, İspanya'yı hayatı boyunca en büyük düşmanı seçti. Florida kıyılarındaki İspanyol şehirlerini amansızca yağmaladı ve yıkıma uğrattı. Ayrıca Kuzey Amerika'ya yelken açtı ve Kraliçe Elizabeth için Pasifik kıyısında yeni bir toprak ele geçirdi. Roanoke Adası'nda başarısız olan İngiliz sömürgecileri Carolinas kıyılarından kurtardı ve gemisiyle İngiltere'ye taşıdı. İmrenilen kariyerine rağmen, yakalandığı alelade dizanteri hastalığıyla Panama kıyılarında ölüverdi.

Ching Shih (Madam Cheng, Çinli, 1785-1844)

1805'te Madam Cheng'in kocası Cheng Yih, kısa sürede tarihteki en büyük korsan konfederasyonunu kurdu. İki yıl sonra kocasının ölümünün ardından, Madam Cheng işi devraldı ve daha da genişletti. Tahminen 1.800 gemi ve 70.000 adamı komuta etti ve bu sayı diğer tüm başarılı korsanların toplamı kadarına eşittir.

Kocasının evlatlık oğlu ve aynı zamanda sevgilisi Cheung Po Tsai'nin yardımıyla kıyı topluluklarından koruma parası talep etti. Güney Çin Denizi'ndeki gemilere saldırdı ve hatta bir zamanlar yedi İngiliz denizciyi kaçırdı. Madam Cheng'in tayfalardan istediği davranış kuralları sıkıydı. Kadın tutsaklara tecavüz edenler öldürülür, rıza göstererek birlikte olunursa da korsanın kafası kesilir ve kadının bacaklarına top gülleleri takılıp denize atılırdı. Gemiden kaçanın kulakları kesiliyor ve adam, ders olsun diye filoya gösteriliyordu.

Madam Cheng daha sonra 1810'da, Çinli yetkililer korsanlığa karşı önlem almaya başlayınca af diledi. Ancak korsanlarının mallarına dokunulmadı ve hatta onlara askeri görevler verildi. Gençliğinde fahişeydi ve altın yıllarını büyük bir afyon kaçakçılığı operasyonunu yöneterek geçirdi. Yaşlılığı da farklı olmadı; 69 yaşında ölene dek kocasıyla bir kumarhane ve genelev işletti.

Cheung Po Tsai (Çinli, 1800'ler)

Cheung Po Tsai bir balıkçının oğluydu. 15 yaşındayken korsanlara tutsak oldu. Kendisini yakalayan kaptan Ching Shih idi ve onu daha sonra evlatlık edindi. "Kariyerinin" zirvesinde, 50.000'den fazla adam ve birkaç yüz gemiden oluşan bir orduyu komuta etti (Karayip korsanları buna kıyasla miniktir).

Guangdong kıyı şeridine saldırarak kendine büyük hazine yaptı ve hazinesini bugün kendi adını taşıyan küçük bir mağarada sakladı. Çin hükümeti sonunda kendisini yakaladıysa da onlarla anlaşma yapmayı başardı ve Qing İmparatorluk Donanması'na kaptan olarak atandı. Hayatının geri kalanını Çin hükümetine yardım etmek üzere diğer korsanları yakalayarak geçirdi.

Kara Sakal (Edward Teach, İngiliz, 1680-1718)

Asıl adı Edward Teach olan Kara Sakal düşmanlarını korkutmak için uzun, örgülü sakalına tüten fitiller bağlıyor ve göğsüne birçok bıçak ve tabanca asıyordu. Kasım 1717'de bir Fransız köle gemisini ele geçirdi ve adını Queen Anne's Revenge (Kraliçe Anne'in İntikamı) olarak değiştirdi ve 40 topla donattı. Bu ekstra ateş gücüyle, Güney Carolina, Charleston limanını istediği koca bir kasa ilacı alana kadar kuşattı. Karasakal, Kuzey Carolina'da birkaç ay ortalıktan gizlendikten sonra İngiliz Donanması ile girdiği savaşta öldürüldü. Efsanelere göre ölene kadar vücuduna 20 bıçak ve 5 kurşun yarası aldı.

Tarihte daha başarılı korsanlar olmasına rağmen, Karasakal, zamanının en çok bilinen ve en çok korkulan korsanlarından biridir. Kısa kariyerinin zirvesinde dört gemi komuta etti ve 300 kişilik bir korsan ordusuna sahip oldu. Ünlü savaş gemisi HMS "Scarborough"u deniz savaşında yendi. Hızlı hücum etmesi, iki kılıç, birkaç bıçak ve tabanca taşıması ile biliniyordu. Karayipler'de kırktan fazla ticaret gemisini ele geçirdi ve birçok esiri hiç çekinmeden öldürdü.

Çok sayıda resmi olmayan karısı olmasına rağmen, 16 yaşındaki bir kızla "resmen" evliydi – efsaneye göre, onu ıslah etmeyi denedikten sonra mürettebatına hediye olarak sundu. Direniş gösterdiği şiddetli bir savaşın ardından sakalından tüten dumanıyla Kraliyet Donanması tarafından ele geçirildi ve başı kesildi. Diğer korsanlara bir uyarı olarak Virginia'nın Hampton Nehri yakınlarında başı kazığa oturtuldu.

Barbaros Kardeşler (Türk, 1500'ler)

Kuzey Afrika'nın Berberi Kıyısı'ndan yelken açan ve Barbaros (İtalyanca'da "kızıl sakal" anlamına gelir) Kardeşler olarak bilinen Oruç ve Hızır, Akdeniz'de Avrupalı gemileri ele geçirerek zengin oldular. En kazançlı ilk kurbanları iki papalık kadırgası ve bir Sardunya savaş gemisini ele geçirmeleri olmuştur. Kardeşlerin İspanyol gemilerini hedef almaya başladığı dönemde Oruç savaşta kolunu kaybetti.

1516'ya gelindiğinde Osmanlı padişahı Oruç'u tüm Berberi Kıyısı'ndan sorumlu tuttu; Hızır, kardeşinin ölümünden iki yıl sonra bu pozisyonu devraldı. Diğer adıyla Barbaros Hayrettin Paşa olarak bilinen Hızır bundan sonra kalan günlerini papanın onu yok etmek için özel olarak topladığı "Kutsal Birlik" filosu dahil olmak üzere çeşitli Hıristiyan düşmanlarla savaşarak geçirdi. Barbaros Hayrettin Paşa tarihin en meşhur korsanları arasındadır ve günümüzde de birçok kitap, film, müzik, animasyon ve video oyununa konu olmaya devam eder.

Turgut Reis (Türk, 1485-1565)

Turgut Reis bir Osmanlı amirali ve yasal korsandı. Akdeniz ve Karadeniz'de operasyonlar yürüttü. Doğduğu Bodrum ilçesi bugün Turgutreis adını taşır. Preveze Muharebesi, Ponza Muharebesi, Cerbe Muharebesi ve Malta Kuşatması gibi birçok savaş kazandı ve ününe ün kattı. Osmanlı'nın Kuzey Afrika'ya genişlemesinde son derece etkili oldu. Turgut Reis, deniz subayı olmasının yanı sıra Cezayir Beyi, Akdeniz Beylerbeyi (Donanma Komutanı) ve Trablus Paşası idi. Trablus Beyi olarak görev süresince Kuzey Afrika kıyısındaki bu en önemli şehirlerden birine büyük zenginlik getirdi. Batılılar tarafından Dragut (Ejder demek olan dragon ile Turgut'un birleşimi) lakabıyla bilindi.

Turgut Reis, Yunan atalara sahip Müslüman bir ebeveynin çocuğu olarak Bodrum'a yakın bir köyde dünyaya geldi. 12 yaşında köle olarak kaçırıldı. Deniz hayatı, gemi savaşı, top kullanımı ve gemicilik üzerine hızlıca yetenek kazanmaya başladı. Osmanlı'nın Mısır'a genişlediği dönemde Sinan Reis'in favori öğrencisi olarak gemicilik yeteneklerini daha da geliştirdi.

Genç tayfanın etkileyici becerilerini gören Sinan Reis sonunda ona küçük bir savaş gemisinin kaptanlığını verdi ve birkaç küçük savaşta başarılı oldu. Ünü artan Turgut Reis sonunda zamanın en gelişmiş deniz muharebesi ekipmanlarını emrinde buldu. Osmanlı amirali Barbaros Hayrettin Paşa ile yakın arkadaş oldu. Hayrettin kendisini baş teğmenliğe yükseltti ve de 12 küçük kadırgayı kontrolüne sundu.

Turgut Reis'in askeri kariyeri başarılarla doludur. Ünlü 1538 Preveze Savaşı'nda Venediklilerle savaştı. Sicilya, İtalya, İspanya ve Arnavutluk'taki şehirlere baskınlar düzenledi ve en önemlisi de Kastelnovo şehrini Venediklilerden aldı. Turgut Reis 1540 yılında Cenova savaş filosu tarafından yakalandı ve köleleştirildi.

Sonraki dört yılını kadırga kölesi olarak geçirdi, ta ki arkadaşı Hayrettin'in 210 gemilik etkileyici bir filoyla Cenova'yı kuşatması ve onu serbest bırakmasına kadar. Turgut Reis, 1546'da Hayrettin'in ölümünden sonra Akdeniz'deki Osmanlı deniz kuvvetlerinin en büyük komutanı oldu. Sonraki 20 yıl içinde hem deniz komutanı hem de Trablus paşası olarak Osmanlı İmparatorluğu'na hizmet etmeye devam etti. 1565'te Malta'nın fethi için başlattığı akın sırasında hayatını kaybetti.

Black Bart (Bartholomew Roberts, İngiliz, 1682 – 1722)

Bartholomew Roberts'ın mürettebatı onun maceracı cesaretine hayrandı ve bu yüzden ona "tabanca geçirmez" diyordu. Korsanlığa zorla adım atmıştı. Subay olarak görev aldığı gemi korsan Howell Davis tarafından yakalanmıştı. Ele geçirilmeden sonra Roberts'ın navigasyon becerileri, karizması ve kabadayılığı gemideki adamların gözlerini boyadı. 400'den fazla gemiyi yağmaladı ve alanında bir rekor kırdı. Daima iyi zırhlı gemilere kaptanlık ederdi. İngiliz Kaptan Chaloner Ogle'ye verdiği şiddetli savaşta öldü; ölümü, sadık adamlarını ve hayranlarını şaşkınlığa uğrattı. Kraliyet Donanması bile bu duruma inanamadı.

Seyyide Hurra (Faslı, 1485 – 1561)

Seyyide Hurra ()

Sayyida al Hurra veya Seyyide Hurra (Hür Kadın), tüm zamanların en ünlü kadın korsanlarından biriydi ve modern Batı İslam çağı için çok önemli bir figürdü. Bilinen ilk Müslüman kadın korsandır. Ünlü Türk kaptan ve korsan Hayrettin Paşa ile ittifak kurarak, korsanlık çağının doruklarında Batı Akdeniz'de faaliyet gösterdi. Ayrıca kocası öldükten sonra dahi sultan unvanını taşımaya devam etti. Bu da onu İslam tarihindeki son bağımsız sultan yaptı.

Bazı tarihçiler, anavatanı Endülüs olan kadın liderlere duyulan güçlü gelenek nedeniyle Müslümanlar tarafından kadın hükümdar olarak seçildiği iddia edilir. Ancak diğerleri, başarılı korsanlık yeteneklerinden ötürü kendisine saygı duyulduğuna inanıyor.

Tanınmış Müslüman aile Banu Rashid'in yeni üyesi olarak 1485'te doğdu. Aile, Kastilya Kraliçesi I. Isabella ve Aragon Kralı II. Ferdinand'ın 1492'de Granada krallığına saldırıp fethetmesiyle Fas'tan kaçmak zorunda kalmıştı. Ailesi, kendisinin yaşlı bir işadamı ile evlendiği Şafşavan'e yerleşti ve kocası 1515'te öldüğünde işi devraldı. O zamanlar Tetuan valisi rolünü üstleniyordu ve bu yüzden yeni kocası Sultan Ahmed Wattasi ile evlenmek için Fez'e kadar gitmeyi dahi reddetmişti.

Seyyide Hurra, Fas'tan kaçmak zorunda kaldığı zamanı asla unutmamıştı. Hıristiyan işgalcilere karşı bir şekilde topraklarının intikamını almak istiyordu ve Endülüs'e dönmeye yemin etti. İntikamını gerçeğe dönüştürmek için, ona Akdeniz'de korsanlığın yollarını öğretecek olan Barbaros Hayrettin Paşa ile bir ittifak kurdu. Seyyide Hurra korsanlık yıllarında, Hıristiyan tutsakların serbest bırakılmasında müzakere edilecek tek geçerli kişi olarak görüldü. Denizde etkiliydi ve korsanlık ganimeti kendisine ve şehrine birçok zenginlik getirdi. 1540 yılında Cebelitarık'a büyük ve başarılı bir korsan baskını düzenledi. Korsanlar tüm gemilerini çalıntı mallar ve kölelerle doldurdu.

Tetuan'ı 30 yıl yönettikten ve Akdeniz'de düzenlediği akınlardan sonra, 1542'de damadı tarafından iktidardan düşürüldü. Şafşavan'da emekliye ayrıldı ve 19 yıl daha yaşadı.

Henry Morgan (İngiliz, 1635-1688)

Korsanlık tarihinin en ünlü korsanlarından biri olan Henry Morgan bir keresinde adamlarına Küba'daki Puerto Príncipe sakinlerini bir kiliseye kilitlemelerini emretmiştir. Amaç kasabayı engelsiz bir şekilde yağmalamaktı. Daha sonra rahipler, kadınlar ve belediye başkanından oluşan bir canlı kalkan ile Porto Bello, Panama'yı ele geçirmeye başladı.

Henry Morgan birkaç yıl içinde Venezuela ve Panama da bulunan iki şehre acımasız baskınlar yaptı. 1672'de kısa bir süre tutuklanmış olsa da, 1678'de ve 1680'den 1682'ye kadar Jamaika valisi vekili olarak görev yapmıştır. İronik bir şekilde, Jamaika yasama meclisi yönetimi sırasında korsanlıkla mücadele yasası çıkarmış ve korsan kovuşturmalarına bile yardım etmiştir.

Kaptan Morgan, 1600'lerin sonlarında İspanya'nın Karayip kolonilerine terör yağdıran en ünlü korsanlardan biriydi. İngiltere tarafından gizliden gizliye desteklenen Morgan, Jamaika filosunun başına geçti ve İspanyol yönetiminin altını başarıyla oyarak Batı Hint Adaları'ndaki egemenliklerini engelledi. Korsanlık kariyeri boyunca dört yüz gemiyi talan ettiği düşünülür.

En büyük başarısı, otuz gemi ve 1.200 adamla çok zengin Panama Şehri'ni ele geçirmesi ve şimdiye kadarki en büyük ganimetini almasıdır. Panama Şehri baskınından dolayı tutuklanıp İngiltere'ye geri getirildi, ancak İngiltere ile İspanya arasındaki savaş devam ettiği için Kral II. Charles Morgan'ı şövalye yaptı ve Jamaika vali yardımcısı olarak serbest kaldı. Orada, ölümüne kadar çok saygın bir çiftlik sahibi olarak yaşadı.

François l'Olonnais (Fransız, 1635-1668)

François l'Olonnais, 1600'lü yılların ortalarında ve sonlarında Karayip Denizi'nde dolaşan birçok korsandan biriydi. Aslında bir buccaneer idi; devlet destekli özel korsanlar ile ve kanun kaçakları arasında bir yerdeydi. Jean-David Nau olarak da bilinen François L'Olonnais'in sözleşmeli uşak olarak geldiği Karayipler'de İspanyol gemilerine ve kıyı yerleşimlerine baskın yapmaya ve aşırı zulüm konusunda ün kazanmaya başladığına inanılıyor.

On yedinci yüzyıl korsan tarihçisi Alexander Exquemelin, François L'Olonnais'in kurbanlarını parçalara ayırdığını veya gözleri dışarı çıkana kadar boyunlarını iple sıktığını yazar. İddiaya göre, ihanete uğradığından şüphelenen L'Olonnais bir keresinde bir adamın kalbini kesip ve bir ısırık alır. Ancak Exquemelin'e göre sonu aynı derecede kötü olmuştur: 1668'de yamyamlar tarafından yakalanıp yenildi.

l'Olonnais hayata alçakgönüllü fakir bir adam olarak başladı. Amerika'da bir tarlada sözleşmeli hizmetçi olarak çalışmaya başladı. Korsan olduktan sonra yendiği adamlara gösterdiği gaddarlığın yanı sıra birçok kasabaya baskın yapması (kara saldırılarında en başarılı korsanlardan biriydi) ve birçok gemiyi ele geçirmesi ile bilindi.

En başarılı yağmalanmalarından biri de Venezuela'nın Maracaibo kasabasıydı ve buradan kaldırdığı 200.000 İspanyol doları ona tarihi şöhrete giden yolu açtı. Sadist, kana susamış çizgisi kariyerinde hep baskın oldu. Çünkü birçok saldırısından birinde bir İspanyol askerinin kalbini yediği söylenir. Ancak kendi ölümü de aynı derecede korkunçtu. l'Olonnais ve mürettebatı, gemilerini Panama kıyılarında bir sığlığa oturttular ve bu sığlıktan kurtulamadılar. Yiyecek aramak için karaya çıktıklarında, yerel kabile tarafından yakalandılar ve yenildiler.

Henry Avery (Long Ben, İngiliz, 1653)

Henry Every olarak da bilinen Henry Avery denizcilik kariyerine İngiliz Kraliyet Donanması'nda başladı. 1693'te İspanyol Keşif Gemisi olarak bilinen bir girişime katılmadan önce çeşitli gemilerde görev yaptı. İsyan yoluyla korsan kaptanı oldu ve Kızıldeniz'in en korkulan ve başarılı korsanlarından biri olarak ün saldı. Çok gemi ele geçirmese de, yakaladığı iki gemi Hint Okyanusu'ndaki en iyiler arasındaydı. Bunlardan biri altın ve mücevherlerle dolu Hindistan'ın hazine gemisiydi. Büyük servete konan Henry Avery dünyanın en zengin korsanı oldu ve emekliye ayrıldı. Ancak çok geniş çapta peşine düşülmüştü ve bu yüzden öldüğünde nerede olduğu bilinmemektedir.

Calico Jack (İngiliz, 1682-1720)

Daha çok Calico Jack olarak bilinen John Rackham, 1719'da işlediği korsanlık eylemlerinden dolayı affedilmişti. Ancak ertesi yıl Bahamalar'daki Nassau limanından 12 toplu bir şalopayı ele geçirmesiyle denizlere geri döndü. Calico Jack'in düzinelerce yardakçısı vardı ve Karayip sularında yüzen tek kadın korsanlardan ikisi de bunların içindeydi.

Arkadaşı Karl Starling, "korsan bayrağı" olarak tarihe geçen Jolly Roger'ı tasarladı.

Biri, kocasını Calico Jack için bırakmış olan ünlü Anne Bonny ve diğeri uzun bir süre erkek kıyafetleri içinde yelken açmış olan Mary Read idi. Ekim 1720'de korsan avlayan bir tekne Calico Jack'in sarhoş tayfasını ele geçirdi. Sadece Bonny, Read ve bir kişinin daha direniş gösterdiğine inanılır. Calico Jack ertesi ay idam edilmiş olsa da, iki kadın mürettebat arkadaşı da celladın elinden kurtuldu çünkü her ikisinin de hamile olduğu öğrenildi. Mary Read kısa bir süre sonra hapishanede ölürken Anne Bonny'ye ne olduğunu kimse bilmez.

Anne Bonny (İrlandalı, 1700-1782)

Anne Bonny sayılı başarılı kadın korsandan biri olarak bilinir. Ailesiyle Yeni Dünya'ya seyahat eden Anne, James Bonny adında fakir bir denizciye aşık olup evlendi. Ancak kocasının yiğit biri olmadığını giderek fark edince Bahama, Nassau'da birçok farklı adamla arkadaşlık etmeye başladı. Bu adamlar arasında bir korsan gemisinin kaptanı olan "Calico Jack" Rackham da vardı.

Anne Bonny bir erkek gibi giyinerek ve davranarak (bolca içmek ve kavga etmek dahil) mürettebata katıldı. Böylece Calico Jack'in emri altında savaştı ve diğer kadın korsan Mary Read ile birlikte tayfayı daha fazla kan dökmeye ve şiddete iterdi. Sonuç olarak kendisi de ünlü bir korsan oldu. Ancak Rackham'ın ekibiyle birlikte yakalandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Hem o hem de Mary Read hapishanedeyken, hamile oldukları iddiasında bulundular ve ölüm cezaları infaz edilmedi (Mary Read hapishanede ölme talihsizliği yaşadı). Öne çıkan kadın korsanlardan Anne Bonny'nin nasıl öldüğünden kimse emin değildir. Ancak kocasının ya da babasının evine döndüğüne dair söylentiler olmuştur.

Kaptan Kidd (İskoç, 1645-1701)

Bir zamanlar saygın bir korsan olan Kaptan William Kidd, Hint Okyanusu'ndaki korsanları avlama görevi ile 1696'da denize yelken açtı. Ancak kısa süre sonra kendisi de korsan oldu. Ünlü Ermeni tüccar gemisi Quedagh Merchant'ı ele geçirdi ve de bir astını tahta kova ile öldürdü. Eve dönüş yolculuğunda çoğu adamı kendisine ihanet edip diğer korsan gemilerine geçti. New York'un Gardiners Adası'na vardığında hazinesini gömmek için mola verdi. Güçlü İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ile ters düşen Kidd, daha İngiltere'ye dönmeden tutuklandı. Daha sonra yargılandı ve idam edildi. Diğer korsanlara uyarı olması için bedeni çürüyene dek Thames Nehri kıyılarında sergilendi.

New York şehrinin önde gelen bir vatandaşı olan ve ünlü Trinity Kilisesi'nin inşasında aktif rol oynayan şık bir İskoçyalı olarak bilinen Kaptan Kidd, kariyerine hükümet için çalışan lisanslı bir korsan olarak başladı. Görevi korsanları denizden temizlemekti. Ancak mürettebatı tarafından "korsan kaptan" seçilince bu yeni görevi kabul etti. Korsanlığı pek parlak geçmedi. En büyük talihsizliği bir Doğu Hindistan Şirketi gemisine saldırmaktı.

Bu hareketi için peşine düşüldüğünü öğrenince hazinesinin bir kısmını, pazarlık aracı olarak yararlı olacağını düşünerek Gardiners Adası'na gömdü. Ancak karısıyla birlikte Boston'da yakalanan William Kidd pazarlıksız yargılanmak üzere İngiltere'ye gönderildi. Bazıları adaletsizce ölüm cezasına çarptırıldığını söylemiştir ve idamı sefilce olmuştur – asıldığı ilmik iki kez kırılır ve üçüncü asışta ölmesiyle birlikte vücuduna katran serpilir ve Thames Nehri boyunca zincirle asılır.

Kaynakça ve ek bilgiler

1. https://theculturetrip.com/asia/china/hong-kong/articles/the-history-of-cheung-po-tsai-cave-hong-kong-in-1-minute/
2. http://www.thewayofthepirates.com/famous-pirates/
3. https://www.livescience.com/11389-notorious-pirates.html
4. https://www.marineinsight.com/marine-piracy-marine/10-most-famous-pirates-of-the-marine-world/