Hitler'in Caz Grubu: Müziğin Propaganda Aletine Dönüşmesi

Naziler cazı hor görüyordu ancak onun "dejenere" çekiciliğini de propaganda amacıyla kullanıyorlardı. Nazi radyolarında yayınlanmış swing müzikler ile Charlie ve Orkestrası'nın Nazi yanlısı şarkı sözleri, en büyük özelliği manipülasyon olan bir grubun bugün de eşine rastlanan şaşırtıcı çabalarını sizlere gösterecek.

Nazilerin müzikle savaşı

Birinci Dünya Savaşı'nın karanlığı ve yoksunluğundan sonra Weimar Almanya'sı caz ve swing sesleriyle tekrar yaşama dönüyordu. 1930'ların ortalarında, gamalı haçların gölgesi tüm ülkeye düştüğünde, Amerikan tarzı caz, hiddetin nedeni oldu. Siyahi ve Yahudi kökenleri göz önüne alındığında Naziler cazdan doğal olarak nefret ediyordu.

"Jungle" ritimlerinin ve doğaçlama enstrümantal bölümlerin Aryan ahlakını ve disiplinini baltalayacağından korkan Adolf Hitler bu "yozlaşmış müziğe" karşı adeta bir yıldırım harekatı (Blitzkrieg) başlattı. Propaganda bakanı Joseph Goebbels, 1935'te cazın radyo yayınlarından yasaklanmasını emretti. Daha sonra, Amerika Birleşik Devletleri savaşa girdiğinde, Goebbels Amerikan caz plaklarının satışını ve çalınmasını yasakladı. Swing artık resmen yasaklanmıştı.

Goebbels elbette ne yaptığını biliyordu: Müziği resmi düzeyde yozlaştırıcı ilan ediyor, Hitler'in mesajını yurt dışına pazarlarken ona yüklediği bu anlamı sessizce kaldırıyordu. Bunun sonucunda Charlie ve Orkestrası grubu ortaya çıktı. Nazi sponsorluğundaki bu swing grubu, kışlalarından ve oturma odalarından kendilerini dinleyen Müttefiklerin moralini sarsmak için Nazi yanlısı şarkı sözleri serpiştirilmiş Amerikan hitleri çalıyordu.

Propaganda Bakanlığı'ndan şarkı sözü yazarı

Saksofoncu Lutz Templin, gruba günün en iyi Alman ve Avrupalı ​​müzisyenlerini getirdi ve solisti olarak Karl 'Charlie' Schwedler adlı İngilizce konuşan birini seçti. Sözler için Propaganda Bakanlığı tarafından radyo sunucusu olarak istihdam edilen Lord Haw-Haw'a döndüler. Ocak 1940'ta Charlie ve Orkestrası ilk melodilerini besteledi ve garip müzikal karışımlarını ilk kez Berlin'den İngiltere'ye gönderdi. Lord Haw-Haw'ın Churchill'e karşı hazırladığı propaganda sözleri araya serpiştirilmişti.

Buradaki amaç, dinleyicileri Swing müzikle büyülemek ve ardından Aryan üstünlüğü, Churchill'in umutsuzluğu ve Yahudi komploları mesajlarıyla onları vurmaktı. Örneğin, 'I've Got A Pocketful of Dreams' şarkısının parodisi şöyle devam etti: "Dünyayı Wall Street için kurtaracağım / Rusya için de savaşacağım / Demokrasi için savaşıyorum / Ben Yahudi için savaşıyorum."

Ve 'You're Driving Me Crazy' şarkısı Churchill'e atıfla şöyle yeniden ifade edildi: "Evet, Almanlar beni deli ediyor / Beynim var sanıyordum / Ama uçaklarımı düşürdüler."

Charlie ve Orkestrası, Üçüncü Reich'ın en iyi caz grubuydu. Mayıs 1943'te gruba müzik aranjörü olarak katılan Çek akordeoncu Kamil Behounek'in anlattığı gibi: "Üç trompet, üç trombon, dört saksafon ile tam bir ritim grubundan oluşan büyük bir dans orkestrasıydı. Ve swing yapıyorlardı!"

Sabahları propaganda swing'i

Charlie'nin müzisyenleri haftada beş gün çalışarak sabahları 'propaganda swing'i' ve öğleden sonraları yerli dinleyiciler için Nazi onaylı şarkılar sergilediler. Savaş sırasında yüzlerce kez İngiltere'ye ve Avrupa'daki Müttefik birliklerine yayın yaptılar. Naziler kayıtlarını Savaş Esiri kamplarına bile dağıttı.

Çatışma uzadıkça ve grubun kompozisyonu değiştikçe yalnızca Aryan odaklı olmaktan çıktı. Bir SS propaganda biriminde çalışan şarkıcı Evelyn Kunneke, "Burada yarı Yahudiler ve Çingeneler bile vardı, Masonlar, Yehova'nın tanıkları, eşcinseller ve komünistler – Nazilerin tam olarak kart oynamak isteyeceği türden insanlar değildi" dedi.

"Fakat çalışmaları savaş girişimleri için önemli olarak sınıflandırıldığından, dikenli tellerin arkasında değil Berlin'deki müzik stantlarında oturdular ve swing yaptılar."

1943 sonbaharında, Müttefiklerin Berlin'e yönelik yoğun bombardımanları grubu Stuttgart'a taşınmaya zorladı. Yine de Nisan 1945'e kadar çalmaya devam ettiler.

Savaş bittiğinde, Templin hızla Amerikan işgali altındaki Alman kulüplerinde iş buldu. Schwedler'e gelince, bir dedikoduya göre iş adamı olup son günlerini Bavyera'da geçirmiş, bir diğeri ise 1960'ta Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiş. Ne olursa olsun 'Charlie' ve onun grubu dünyaya müziğin en tuhaf miraslarından birini bıraktılar: Yahudi karşıtı sesle bezenmiş Nazi cazı "swing'i".