Neden Kıllarımız Var?

Genel olarak, kıllar insan vücudunda çeşitli önemli işlevlere hizmet eder ve varlıkları ya da yoklukları sağlığımızı ve esenliğimizi değiştirebilir.

mikroskobik tüyler
Tüylerin mikroskobik 3D çalışması. (Allan Swart)

Tüyler farklı insanlar için farklı şeyler ifade eder. Kimisi için gurur ve sevinç kaynağı, kimisi için bir angarya veya kültürel mirasının bir sembolü olur. Kıllarınızı uzatabilir, tıraşlayabilir, koparabilir ya da kaybetmek konusunda stres yapabilirsiniz. Ancak herkes hayatının bir noktasında şu soruyu sorar: Kıllar neden var? Tüyler işe yaramaz bir insan özelliği gibi görünebilir ancak aslında şaşırtıcı derece işlevseller.

Kılın İşlevi Nedir?

Bilim adamları neden başımızda uzun, bacaklarımızda kısa ve başka yerlerde ise kıl bulunmadığını tam olarak açıklayamıyor. Evrimi baz alan teoriler, sıcak Afrika savanında yaşamaya adapte olan insanların kıllarını kaybetmeye başladığını açıklar. Artık bir kürk tabakasıyla kaplı olmayan bu ilk homininler bu sayede gün boyunca aşırı sıcaklamadan avlanabilir oldular. Ancak kürkten kurtulmak bu kadar yardımcı olduysa, neden hala kıllarımız var?

Kıl Uzamasının Üç Aşaması

İnsan vücudunun başlıca kıllı bölgelerini ziyaret etmeden önce kıl büyümesinin üç aşamasını ele alalım. Anagen faz, kılın her 28 günde bir yaklaşık 1 cm uzadığı zamandır. Bazı insanların kılları 2 yıl bu aktif evrede kalabiliyor ve bazı kişilerde anagen evrenin 6 yıl olduğu bile görülmüştür.

Ardından, büyümenin durduğu ve kıl folikülünün küçüldüğü iki ila üç hafta süren katagen faz isimli geçiş fazı geliyor. Bu aşamadan sonra kıllar kolay dökülebilir yapıda olur. Son aşamaya ise telojen veya dinlenme aşaması deniliyor.

Kıllar telojen evresinde dökülüyor. Telojen fazı, baş derinizdeki saçlar için 100 gün sürer. Ancak kaşlar, kirpikler, kol ve bacak kılları için daha uzundur. Her gün yaklaşık 25 ila 100 telojen kıl dökersiniz. Bu da yılda 30.000'den fazla kıl kaybettiğimiz anlamına geliyor ve tamamen normal.

Kıllara Sahip Olmanın Önemi

Hiç kılınız olmasaydı hayatınız nasıl farklı olurdu? En belirgin noktadan başlayalım, baş. Kafa derinizden çıkan kıllar cildinizi ve bazen de boynunuzu güneşe maruz kalmaktan koruyor. Saçlarınız olmadan cilt kanseri riskiniz artardı. Kel insanların dışarı çıkarken kafasına güneş kremi sürmesi veya şapka takması önerilir.

Kıllar görünüşümüzde büyük fark yaratıyor. Tıpkı kaşlar gibi. Kaşlar, ter ve yağmuru gözlerden uzak tutmaya yardımcı olur. Bu doğal kavisli kıllar, gözlerinizin etrafına yaklaşan sıvıyı yüzünüzün yanına yönlendirir. Kaşlar olmadan, her egzersiz yaptığınızda veya sıcak bir günde yürürken gözleriniz acırdı.

Bunun biraz altındaki kirpiklere gelelim. Bu kıllar hassas gözlerinizi kum ve tozdan koruyan bir başka kalkandır. Yakın zamanda gözünüze bir şey kaçtıysa bilirsiniz ki birazcık toz bile insanı geçici olarak kör edebilir.

Koltuk altı kılları koşma ve yürüme gibi aktiviteler sırasında ten tene teması engelliyor. Aksi halde derimizin sürekli birbirine sürtmesi alanı tahriş eder ve yara oluşumuna bile neden olabilirdi.

Kılsız olmayı hayal etmek şu anda gülünç gelebilir ancak bir düşünün. Herkes kılsız olsaydı tamamen normal görünürdü. Şimdi insan vücudundaki en tartışmalı ve bazen de nefret edilen kıla geçelim:

Kasık kılı. Rahatsızlık gibi gelebilir. Ancak kasık kıllarını cinsel organın kaşı gibi düşünebilirsiniz. Kir, kalıntı ve zararlı mikroorganizmaların bu hassas alana girmesini engelliyor.

Saç kökleri, bakterilerin üremesini engelleyen sebum adı verilen bir yağ üretiyor. Ayrıca üreme şansını artıran feromon da tutar. Koku taşıyan bu kimyasal salgılar, ruh halinizi ve davranışınızı etkiliyor. Ayrıca karşı cinse gönderdiği sinyalle sizi daha çekici kılıyor. Yine de kasık kıllarının feromon taşıyıp taşımadığı hala net değil.

Kıl ayrıca sürtünmeyi azaltır. Yani kıl olmadan özel bölgeleriniz ve popo yanaklarınız her gün daha fazla sürtünmeye maruz kalırdı. Hiç kılımız olmasa belki buna uyum sağlardık. Ancak gördüğünüz gibi kıllarımızın olması yaşamı daha kolay hale getiriyor. Kılın miktarı, uzunluğu, kalınlığı ve şekli her birimiz için farklıyken herkese neredeyse aynı eşit faydaları sunuyor.

Kıl ve Tüy Arasındaki Fark

Öncelikle insanlarda tüy olmadığını belirtmeliyiz. Kıllar ve tüyler yapıları ve işlevleri bakımından farklıdır. Hem saç hem de tüy, onlara güç ve dayanıklılık veren protein olan keratinden oluşsa da, farklı amaçlara hizmet ederler.

Kıllar genellikle tüylerden daha kısa ve daha az yapılıdır. Kıl, sıcaklık, yalıtım ve duyusal işlevler sağlamaya yarar. Ayrıca farklı türlerin tanımlanması ve sosyal iletişim için de önemlidir. Kıl, insanlardan kedilere ve köpeklere kadar tüm memelilerde bulunur.

Öte yandan tüyler daha uzun, daha yapılı ve saçtan daha belirgin bir şekle sahiptir. Tüyler öncelikle uçuş ve yalıtım için kullanılır. Kuşlarda ve bazı kuş olmayan dinozorlarda bulunurlar.

Kıl ve tüyler arasındaki farklar, her birinin farklı çevresel baskılara yanıt olarak geçirdiği evrimsel adaptasyonlardan kaynaklanmaktadır. Kıllar memeliler için yalıtım ve koruma sağlamak üzere evrimleşirken, tüyler kuşlar için uçuş ve yalıtım sağlamak üzere evrimleşmiştir.