Genetik ve Çevrenin Çocuklarda Yiyecek Seçimine Etkisi

Bu büyük ölçekli çalışma, hem genlerin hem de çevrenin çocuklarda gıda tercihinin önemli belirleyicisi olduğunu ve bunların göreceli öneminin ise gıda türüne bağlı olduğunu gösteriyor.

genetik ve beslenme
(Sanatçı: Jenn Liv/NPR)

İngiltere'deki Londra Üniversitesi Akademisi'nden araştırmacılar, genetik ve ortak çevre faktörlerinin çocukların belirli yiyecek gruplarına yönelik tercihlerine katkısını araştırmak için büyük ölçekli bir ikiz çalışması gerçekleştirdi. Çalışma meyve, sebze ve protein tercihleri ​​üzerinde önemli bir genetik etki olduğunu ortaya çıkardı. Daha ileri düzey analizler, paylaşılan bir ortamda yaşamanın süt ürünü, nişasta ve atıştırmalığa yönelik tercihler üzerinde daha büyük etkiye sahip olduğunu gösterdi. Bu bulgulara dayanarak, araştırmacılar hem genetik hem de çevrenin çocukların yiyecek tercihlerini etkilediği sonucuna vardı.

Genetik ve Çevre Çocuğun Yiyecek Tercihin Belirliyor

Çocuklarda sağlıklı beslenmenin önemi şüphe götürmez ancak araştırmacılara göre ebeveynler ve profesyoneller çocukların yiyecek tercihini neyin etkilediğine dair farklı görüşe sahip. Sağlık uzmanları, beslenme alışkanlığının "evdeki yemek ortamı" ile şekillendiğini iddia eder. Bu yüzden daha besleyici ve daha az enerji yoğunluklu yiyeceklerin sunulmasının çocuğun diyet seçimini belirleyeceğini açıklar. Ancak ebeveynler biliyor ki tüm çabalarına rağmen bazı çocuklar belirli gıdaları bir türlü sevmez. Bu durum, tat alma üzerinde rol oynayan genetik etkilerden kaynaklanıyor.

Genetiğin etkisini ölçerken genellikle ikiz çalışmaları yapılıyor. İkizler, genetik ve çevresel faktörlerin katkısını ayırt ederken iyi model sunar. İkizler monozigotik veya dizigotik olabilir. Monozigotik veya "özdeş" ikizler, tek bir döllenmiş yumurta hücresinin (zigot) iki embriyo oluşturmasıyla gelişiyor. Genleri %100 aynıdır. Dizigotik veya "kardeş" ikizler ise her biri ayrı sperm hücresi tarafından döllenen iki yumurtadan gelişir ve genleri %50 ortaktır.

Bu çalışmanın katılımcıları, 2007'de Birleşik Krallık'ta doğan ikizlerin popülasyona dayalı gözlemsel çalışmasına (kohort) katılmış ailelerden oluşuyor. Hem tek yumurta hem de çift yumurta olmak üzere (sırasıyla %34 ve %65, yaklaşık %1'i bilinmiyor) yaş ortalaması 3,5 olan toplam 2.686 ikizin yemek tercihleri ​​ebeveynleri tarafından kaydedildi. Çocukların yaşları ve araştırmanın örneklem büyüklüğü göz önüne alındığında çocukların kendilerini raporlaması veya profesyonel tarafından gözlemlenmesi mümkün olmadığından araştırmacılar veri toplama için ebeveynlere güvendiler. Yiyecek tercihleri, araştırmacılar tarafından 6 kategoriye ayrılan 84 gıdayı kapsadı: Sebze, meyve, protein, süt ürünü, nişastalılar ve atıştırmalıklar.

Yiyecek Grupları Arasındaki İlişki

İlk olarak çocukların 'sevdikleri' yiyecekler değerlendirildi. Sonuçlar, en az sevilen grubun sebzeler olduğu ve 19 türden sadece dördünün (mısır, bezelye, konserve domates ve pişmiş havuç) çocuklar tarafından beğenildiği görüldü. En çok sevilen grup atıştırmalık olarak tanımlanan gruptu ve bu gruptaki tüm yiyecekler (tatlı, cips, kek ve dondurma dahil) beğenildi.

Daha sonra tercih edilen yiyecek grupları arasındaki korelasyon hesaplandı. En güçlü korelasyon (ya da ilişki) meyve ve sebzeler arasındaydı, yani meyveleri seven çocukların sebzeleri sevdiği de ortaya çıktı. En zayıf korelasyon ise sebzeler ve atıştırmalıklar arasında gözlendi. Araştırmacılar çocuğun tek yumurta ikizi veya çift yumurta ikizi olmasının etkisi olup olmadığını da ölçtü ve herhangi bir etki bulamadı.

Genetiğin ve Çevrenin Rolü

Araştırmacılar nihayetinde belirli gıda gruplarını tercihte genetiğin ve çevrenin rolünü değerlendirdiler. Bu hesaplama, monozigotik ve dizigotik gruplardaki korelasyonların karşılaştırmasına dayandı.

  • Genetiğin meyve, sebze ve protein tercihi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğu ve atıştırmalıklar, nişastalar ve süt ürünlerini tercihte ise daha düşük bir etkiye sahip olduğu görüldü.
  • Çevrenin yani çocukların aileleriyle birlikte yaşadıkları ortamın atıştırmalık, nişasta ve süt ürünleri ​​üzerinde güçlü ve meyve, sebze ve proteinler üzerindeyse orta düzeyde etkiye sahip olduğu görüldü.

Ailenin dışında deneyimlenen paylaşılmayan ortamın tüm besin grupları üzerindeki etkisi ise küçüktü. Bu durum çocukların henüz küçük olmaları, aynı evde yetişmeleri ve farklı ortamlara (okul, oyun alanı vb.) maruz kalmaması ile açıklanabilir.

Sonuç

Bu büyük ölçekli çalışma, hem genlerin hem de çevrenin çocuklarda gıda tercihinin önemli belirleyicisi olduğunu ve bunların göreceli öneminin ise gıda türüne bağlı olduğunu gösteriyor. Meyve, sebze ve protein sevmenin daha ziyade genetik tarafından belirlenmesi, genlerimizin tek etken olduğu ve doğuştan gelen tercihlerin değiştirilemeyeceği anlamına gelmiyor. Aile ortamının da oynadığı güçlü bir rol var. Bu nedenle, ebeveynler ve bakıcılar, çocukları yeni yiyecekleri tatmaya teşvik etmeye devam etmeli ve başta sevilmeyenler dahil çeşitli tat ve dokuları ısrarla sunmalı. Bu çaba, sonraki yaşamda sorun yaratabilecek çok kısıtlı yiyecek seçimine sahip olmayı önleyebilir.