Derinkuyu: 18 katlı, 20.000 nüfuslu yer altı şehri

derinkuyu

1960'larda bir Türk, evini düzenlediği sıradan bir günde tarihin en şaşırtıcı arkeolojik keşiflerinden birini yaptı. Bodrum katındaki duvarı yıktığında ortaya düşündüğünden çok daha büyük bir alan çıktı. Bu alan şimdi Derinkuyu olarak bilinen 18 katlı derin bir yer altı kentine açıldı. Derinkuyu yer altı şehri, Nevşehir ilinin Derinkuyu ilçesinde bulunan çok katlı eski bir yeraltı yerleşimidir ve türünün bilinen tek örneğidir.

Yaklaşık 3 bin yıllık yer altı kenti

(Fotoğraf: Wikimedia Commons)

Başkent Ankara'ya yaklaşık dört saat uzaklıktaki Kapadokya ilinde bulunan Derinkuyu, volkanik kayaların azar azar oyulmasıyla yapılmıştır. Burası insan büyüklüğünde bir karınca kolonisi gibidir. Derinkuyu kilometrelerce uzunluktaki tünellerle birbirine bağlanan çok sayıda yer altı yerleşiminden oluşuyor. Yer altı ağının bölümleri 75 metre derinliğe kadar uzanıyor.

Derinkuyu'nun oyulduğu kaya, tüf olarak bilinen kompakt volkanik kül katmanlarından oluşur. Bu yumuşak kaya, gözenekli ve kırılgandır ve antik insanların kazma ve kürek gibi basit aletler kullanarak kendisine bu geniş çaplı yer altı şehrini oymasına olanak tanımıştır.

Anadolu'nun tüm Kapadokya bölgesi zengin bir volkanik tarihe sahip ve yaklaşık 1.000 metre yükseklikte bir plato üzerinde bulunuyor. Bölge, çok sayıda koni şekilli yüksek tüf oluşumuyla dolu ve yerin altında da işler en az bunun kadar etkileyici.

Kim inşa etti?

(Fotoğraf: SailingstoneTravel)

Türk arkeologlara göre Derinkuyu'daki ilk galeri Anadolu'da krallık kuran (MÖ 12.-7. yüzyıl) eski bir Hint-Avrupa kültürü olan Frigler tarafından MÖ 8.-7. yüzyıllarda oyuldu. Frigler, Demir Çağı'nın önde gelen mimarları arasındaydı ve karmaşık mega inşaat projeleriyle meşgul oldukları biliniyor. Diğer teoriler ise bu yer altı şehrinin Persler veya Hititler tarafından kurulduğu yönünde.

Derinkuyu'yu anlatan ilk olası yazılı kayıtlardan biri MÖ 370'e ait. Atinalı Ksenofon, Anabasis kitabında Anadolu'daki insanların evlerini yer altına kazdıklarından bahseder. Bu yer altı evlerinin aile, evcil hayvanlar ve depolanmış yiyecek için yeterince büyük olduğunu ekliyor.

Derinkuyu, Bizans döneminde zirve büyüklüğe ulaşmış görünüyor. Bu dönemde 445 km2'lik alanıyla, tüneller ve odalardan oluşan çok düzeyli kapsamlı bir labirent halini aldı. Derinkuyu'nun nüfusunun 20.000 kadar olduğuna inanılıyor.

Gelişmiş yer altı özellikleri

(Fotoğraf: Wikimedia Commons)

Derinkuyu yer altı şehri, o zamanlar yüzeyde yaşayan insanların erişiminde olan tüm olanaklara sahipti – belki daha fazlasına. Tipik bir Derinkuyu evinde yatak odaları, mutfaklar, banyolar ve genellikle küçük bir tapınaktan oluşan yaşam alanları vardı. Havalandırmayı ve suyun akmasını sağlayan hava delikleri ve su kanalları vardı. Anadolu'nun kavurucu yaz günlerinde Derinkuyu sakinleri mağaranın sabit sıcaklığı ile kentlilerden daha konforluydular. Ancak güneş ışığı olmaması muhtemelen önemli bir rahatsızlıktı.

Su, yukarıda resmedilen 55 metre derinliğindeki kuyu gibi yer altı kuyularından sağlandı. Bu birincil kuyu hem yer altı hem de yüzey insanlarına su sağladı. Su temini aşağıdan yukarıya kontrol edildi, alt katlar üst seviyelere su akışını kesebiliyordu. Bu özellik işgalcilerin kuyuyu zehirlemesini önlemeyi sağladı.

Yer altı yaşamının bazı olumsuzlukları vardı ancak Derinkuyu'nun sunduğu gelişmiş güvenlik sayesinde bunlar hafifletilmişti. İlk Hıristiyanlar, Romalıların zulmünden kaçmak için Derinkuyu'ya akın ettiler. Daha sonra, 780 ve 1180'deki Arap-Bizans savaşları sırasında Hıristiyanlar, Arap istilacılardan korunmak için Derinkuyu şehrine indi ve şehri önemli ölçüde genişlettiler.

Tehlike belirdiğinde

Tünellere erişimi kapatmak için dairesel taşlar kullanıldı.
Tünellere erişimi kapatmak için dairesel taşlar kullanıldı. (Fotoğraflar: Wikimedia Commons)

Tehlike belirdiğinde insanlar yer altına çekilir, erişim tünellerini yuvarlak taş kapılarla kapatır ve tehdit geçene dek içerideki hayvan ve gıdalarla kalırdı. Son çare olaraksa gizli kaçış yolları vardı.

Derinkuyu ağının içinden geçen kilometrelerce uzunlukta tüneller kasıtlı olarak dar oyulmuştur. Böylece olası istilacılar geçitten teker teker geçmeye zorlanmıştır. Bu tüneller mağara benzeri yüzlerce sığınağa bağlandı. Hem bir sığınak hem de kilise, pazar, ortak toplantı alanı ve okul gibi kamusal alanlardı. Aydınlatma meşaleler ile sağlandı.

250'den fazla yer altı kenti

Derinkuyu tek değil. Türkiye'nin orta kesimindeki Kapadokya'da tüflere oyulmuş 250'den fazla yer altı şehri var. Aynı zamanda mağara kiliseleri bulunur. Henüz 2013 yılında arkeologlar Nevşehir'de Bizans döneminden kalma bir kalenin altında yeni bir Kapadokya yer altı şehri keşfettiler. Alanın Derinkuyu ile boy ölçüştüğüne inanılıyor. Hatta ilk ölçümler yaklaşık üçte bir oranında daha büyük olduğunu gösterdi.

Derinkuyu aslında 5 km uzunluğunda bir tünelle yakındaki başka bir yer altı şehri olan Kaymaklı'ya bağlıdır ancak tünelin bazı bölümleri çöktükten sonra kapandı. Derinkuyu herkesin ziyaretine açık. Yine de şehrin sadece %10'u erişilebilir durumda.


Kaynakça ve ek bilgi:

  • https://theculturetrip.com/europe/turkey/articles/the-story-behind-turkeys-underground-cities/
  • https://www.historyextra.com/period/20th-century/have-people-ever-lived-underground/