T. rex (Tyrannosaurus rex) Hakkında Bilgiler

T. rex büyük ve güçlü bir dinozor olabilir ama hızlı değildi.

t. rex

Tyrannosaurus rex veya T. rex bir Tiranozor'dur. Kendisi tüm dinozorların en ünlüsü. 65 milyon yıl önce günümüz Kuzey Amerika'sının batısında yaşadı ve hem çağdaş hem de sonraki hayvanlara kaygı saçtı. Peki T. rex'i bu kadar ünlü yapan nedir? Sonuçta isminde öylesine "kral" (rex) geçmiyor.

Korkulu bir etobur ve devasa bir dinozor olmasının yanı sıra T. rex aslında son derece sevgi dolu, hassas ve zeki bir hayvandı. Dokunmaya duyarlı bir yüzü ve şempanzeye denk bir zekası olduğunu duymak şaşırtabilir. Tyrannosaurus rex adı Yunanca tiran (tyranno), kertenkele (saurus) ve kral (rex) sözcüklerinden geliyor. Bu Tiranozor türüne dair daha fazlasını öğrenelim.

T. rex Bir Avlanma Makinesiydi

12 metrelik bir T. rex iskeleti Glasgow sergisine hazırlanıyor.
12 metrelik bir T. rex iskeleti Glasgow sergisine hazırlanırken. ()

T. rex'ler şiddet saçan etoburlardı. En büyük avcı dinozor değildi ancak son derece etkili, vahşi avcılardı. Bir T. rex'in vücudu avlanmayı en iyi sağlayacak biçimde evrilmiştir.

12 metre uzunluğa ve 3,5 metre yüksekliğe sahip T. rex, kovaladığı avlara karşı boyut avantajına sahipti. Ağzı muz büyüklüğünde tırtıklı dişlerle doludur ve dahası keşfedilen bir diş örneği 30 cm uzunluktadır. T. rex, bir kemiği eforsuzca kırmasını sağlayan etkileyici bir ısırma kuvvetine sahipti. 5.800 kg maksimum ısırma kuvveti, dinozorun kendi ağırlığına denktir. T. rex bu yüzden bilinen en güçlü ısırığa sahip kara hayvanıdır. 2019'da yapılan bir araştırma, bu ısırma kuvvetinin dev çene kaslarının tüm gücü dişlere iletmesini sağlayan kafatası sertliğinden geldiğini keşfetti.

T. rex Fosilinin Keşfedilmesi

1942'de Charles Lang ve Barnum Brown, müze laboratuvarında AMNH 5027 olarak bilinen T. rex iskeleti üzerinde çalışırken.
1942'de Charles Lang ve Barnum Brown, müze laboratuvarında AMNH 5027 olarak bilinen T. rex iskeleti üzerinde çalışırken. (©AMNH Kütüphanesi 121779)

İlk T. rex iskeleti 1902'de AMNH'de paleontolog olan Barnum Brown tarafından keşfedildi. ABD, Wyoming'de AMNH adına birkaç yıl çalıştıktan sonra 1890'ların sonlarında güneydoğu Montana'daki Hell Creek Formasyonu'na bir keşif gezisine öncülük eden Barnum Brown orada 1902 yılında Tyrannosaurus rex'in ilk kalıntısını keşfetti ve çıkardı.

T. rex yaklaşık 65 milyon yıl önce ortaya çıkmışken onun tiranozor ataları 100 milyon yıl daha önce yaşadı.

T. rex Entelektüel Bir Hayvandı

T. rex Entelektüel Bir Hayvandı
(Blue Rhino/Field Museum)

T. rex, kas miktarına uygun bir beyne sahipti. Hatta beyni kas gücünün iki katına denkti. T. rex'in beyni, aynı dönemdeki dinozorların çoğunun iki katı büyüklüğündedir. Beyin büyüklüğü ile zekanın ilişkisi bilimsel yönden zayıf olsa da, farklı hayvanların zekasını karşılaştırmaya yarayan beyin kitle endeksi (bilimsel ölçüt) T. rex'in oldukça zeki olduğunu açıklıyor. Entelektüel yönden bir köpek ve kediden zeki olan günümüz şempanzeleriyle aynı seviyededir.

T. rex'in bugün ünlenmesini sağlayan üstün bir yırtıcıya dönüşmesine yol açan şey bu zekasıdır. Öyle ki fosil kayıtları T. rex'in aslında başta küçük bir yırtıcı olduğunu ve üstün zekası sayesinde besin zincirini tırmanarak büyüyüp geliştiğine işaret ediyor.

T. rex'in Keskin Duyuları Vardı

Büyük bir beyin genellikle koku, işitme ve görme gibi noktalarda yüksek düzeyde beceri anlamına gelir. T. rex, bir dinozor için alışılmadık düzeyde geniş koku alma bölgelerine sahip. Yani koku alma duyusu özellikle güçlü. Bu da dinozorun geceleri avlarını izleyip avlamasını sağlıyor.

T. rex'in işitme duyusu da keskindi. İç kulağın parçası olan koklea son derece uzundur. Bu uzunluk, çok düşük frekanstaki sesleri algıladığını açıklıyor.

Portakal büyüklüğünde gözleriyle T. rex'in görme duyusu da aynı düzeyde etkileyicidir. Gözlerin başın görece üst kısmında olması uzun mesafeleri görmesini sağladı. Ayrıca birbirinden yeterli uzaklıkta olması derinlik algısını artırdı.

T. rex Aslında Koşamıyor

Bu T. rex iskeleti ABD'de keşfedildi ve dünyada yalnızca üç örnekten biri.
Bu T. rex iskeleti ABD'de keşfedildi ve dünyada yalnızca üç örnekten biri. (PA)

T. rex büyük ve güçlü bir dinozor olabilir ama hızlı değildi. Önceleri T. rex'in büyük ve kaslı bacaklarının bir attan hızlı koşmasını sağladığına inanılırken, sonraki araştırmalar ile dinozorun bu benzersiz fizyolojisinin aslında onu yavaşlattığı bulunmuştur.

2017'de yapılan bir araştırma, yürüme hızının üstüne çıktığı herhangi bir koşu hareketinin T. rex iskeletine dayanabileceğinden yüksek yük bindirdiğini gösterdi. Yani koşmak T. rex'in bacaklarına onu kırmaya eşit düzeyde baskı uygulayacaktır. Bu yüzden yalnızca hızlı yürüyordu.

T. rex'ler Hassas Aşıklardı

Popüler kültür T. rex'i korkunç bir dinozor olarak gösterse de bu hayvanlar aslında şaşırtıcı düzeyde kösnül canlılardır. T. rex'in ait olduğu tyrannosauridae ailesindeki dinozorların yüzleri sinir açıklıkları ile dolu. Örneğin, burunları insan parmak uçlarından duyarlıdır.

Bu duyarlılığın kaynağı büyük olasılıkla kur yapmaydı. Çalışmalar, tyrannosauridlerin çiftleşme öncesi yaptığı en yaygın hareketin yüzlerini birbirine sürtmek olduğunu gösteriyor.

T. rex'lerin Kolları Neden Küçüktü?

T. rex, güçlü ısırığı kadar, orantısız biçimde küçük kolları ile biliniyor. İlk bakışta yararsız dururlar. Öyle ki T. rex bununla kendi yüzüne bile dokunamıyordu. Bilim, bu küçük kolların nedenini henüz aydınlatamadı ancak teoriler mevcut:

İlk teori, kollarını uzanmak için değil sarmak için kullandığı yönünde. Bulgulara göre avuçlarını yukarı doğru çevirmiş olabilirler. Bu hareket avını göğsüne yaklaştırmasını ve sıkıştırıp ezmesini mümkün kıldı.

İkinci bir teori, T. rex henüz küçükken ve çenesi yeterince güçlü değilken avlanmada yararlı olduğu yönünde. Dinozor büyüdükçe kollar farklı av yakalama yöntemleri sunmak üzere vücutta kaldı.

Yaklaşık 30 Yaşına Dek Yaşardı

trex dinozor

Ağaç gövdelerinin yıllık büyüme halkaları biriktirmesi gibi bazı hayvan kemikleri de bu halkalara sahip olabiliyor. Halkaların sayısı, bilim adamlarına numunenin yaşını verir. Genişliği ise hayvanın hala büyümekte olup olmadığını ortaya çıkarır. Yalnızca belirli kemiklerde eksiksiz büyüme halkaları bulunuyor. Ne yazık ki fosil olarak en iyi korunan büyük uzuv kemikleri buna dahil değil.

Büyüme halkaları T. rex'in hızla büyüdüğünü, gençken yetişkin boyutuna ulaştığını ve genç yaşlarda öldüğünü gösteriyor. Analiz edilmiş en yaşlı T. Rex örneği yalnızca 28 yaşındadır. Yukarıdaki görüntü 12'den 19'a dek yıllık büyüme çizgileri olan bir T. rex kaburgasının ince bir bölümünü gösteriyor.

T. rex Soğukkanlı mı Sıcakkanlı mı?

İnsanın terlemesi gibi, birçok hayvan vücut ısısını korumasını sağlayan anatomik sistemlere sahip. T. rex'ler de bunun içinde. Dinozorun kafatasının tepesinde dorsotemporal fenestra denilen iki büyük delik yer alıyor. Bu deliklerin önceleri çene hareketiyle ilgili kasları barındırdığı düşünülüyordu ancak T. rex ile kıyaslanabilir bir sürüngen olan timsahın kafatası incelendiğinde kuşku uyandırdı.

T. rex'in ve timsahın kafatasında bulunan deliklerde kan damarlarının olduğu, çapraz akımlı bir dolaşım sistemi mevcut. Bunun, soğukkanlı bir dinozor olarak T. rex'in ortama göre ısınmasını ve soğumasını sağladığı düşünülür. Bununla birlikte dinozorlar için 2020'de yapılan bir yumurta analizi aslında sıcakkanlılık özelliğine işaret etti. Bu yüzden sıcakkanlı kuşlar ile soğukkanlı sürüngenler arasında evrimsel bir noktada yer alan T. rex gibi dinozorların kan yapısı henüz kesin değil.

T. Rex Sevgi Dolu Bir Ebeveyndi

T. rex, dokunmaya duyarlı burnunu yalnızca flörtte kullanmadı; ebeveynlik konusuna da yardımcı oldu. T. rex, yumurtalarını nazikçe taşıması gerektiği zaman bunu hassas yüzünü kullanarak yaptı. Keskin koku alma duyusu, dikkatlice taşıdığı yumurtaları yerleştireceği ideal yuva yerini bulmasına yardımcı oldu.

T. rex'lerin yavrularına karşı koruyucu oldukları düşünülüyor. Bunun bulgularından biri şaşırtıcı düzeyde az sayıdaki yavru fosil eksikliğidir. Buna dair teorilerden biri, çoğu genç T. rex'in yetişkinliğe ulaşacak kadar uzun yaşadığı yönünde. Böyle bir durum ebeveyn yardımı ve rehberliği ile mümkün olabilir.


Kaynakça ve ek bilgiler: