Koşmanın Zihin ve Beynimize Sağladığı Bilimsel Faydalar

Birçok koşucu, koşu sırasında beyninin normal endişe ve ruminasyon düzeyine geri döndüğü sakinleştirici bir etki hisseder.

Koşmanın zihne ve beyne bilimsel yararları

60 dakikalık bir koşu hayatınıza 7 saat ekler. Koşucular, koşucu olmayanlardan ortalama üç yıl daha uzun yaşıyor ve diğer egzersiz türlerine kıyasla koşmak ömrü daha çok uzatıyor. Ancak koşmanın etkileri yalnız sağlığı iyileştirmekle sınırlı değil. Spor ayakkabılarınızı giyerek tepeleri veya kaldırımları arşınlamak beyninizi ve zihninizi ilginç yollarla değiştiriyor. Bu değişim temel işlevsel merkezler arasındaki bağlantıyı artırmaktan duyguları düzenlemeye dek genişler. Etkinin türü ise yoğun sprintler mı yoksa uzun mesafeli koşu mu yapıldığına bağlı.

Koşmak Beynin Yapısını Değiştiriyor

Koşmanın zihne ve beyne bilimsel yararları

Koşucular ön parietal ağ () ile çalışma belleği ve öz kontrolden sorumlu diğer sinir bölgeleri arasında daha fazla bağlantıya sahiptir. Bu durum koşmanın bilişsel yükü ve koşucunun yükselen aerobik kondisyonu ile ilgili. Koşucular, Varsayılan Mod Ağı, motor kontrol ve duyu ile ilgili bölgeler arasında daha yüksek "anti-korelasyon"a sahiptir. Bu durum koşmanın beyni bilişsel olarak ne denli meşgul ettiğini gösterir.

Yoğun Sprintler Bilişsel İşlevi Artırıyor

Bir araştırmada genç gönüllüler (ortalama 12 yaş) on dakika boyunca 10 saniyelik sprintler yapar ve ardından bilişsel teste alınır. Sprintten önceki veya sonraki gün yeniden test yapılarak kıyaslanır. Katılımcıların bu Stroop Testi'ndeki (zihin kontrolü testi) performansı sprintten hemen sonra yükselmiştir. Sprintlerin görsel-uzaysal bellek performansı veya temel zihinsel hız üzerinde etkisi olmamıştı. Bu araştırma yoğun egzersizin zihinsel etkisini vurguluyor.

Aralıklı Koşular Beyin Esnekliğini Destekliyor

Küçük bir grup genç yelkenci 45 dakikalık aralıklı antrenmana alınır: 200 ila 1000 metre arasında hızlı koşar ve düzenli aralıkla dinlenirler. Katılımcıların bilişsel işlevleri antrenmandan önce ve sonra test edilip normal yelkencilerle karşılaştırılır. Koşan grup, koşarken yalnızca daha zinde ve iyi hale gelmemiş, aynı zamanda bilişsel esneklikte üstün kazanımlar göstermiştir: Bilgisayardaki bir tuşa basmayı içeren testte, bilgisayardan gelen komutlardaki hızlı değişimlere daha iyi uyum sağladılar (bilişsel esneklik).

Ancak Aşırı Uzun Mesafeli Koşular Beyni Küçültüyor

2009'da 67 dayanıklılık sporcusu, Trans Europe Foot Race ultramaratonunu tamamlarken hiç dinlenmeden 64 gün boyunca yaklaşık 4.800 km koştu. Koşucuların beyinleri yarıştan önce, yarış sırasında ve yarıştan sekiz ay sonra tarandı. Yarış sırasında beyinleri gri madde hacmi açısından yaklaşık %6 küçülmüştü. Normal yaşlanmanın yılda yaklaşık %0,2 hacim kaybı getirdiği düşünülürse küçülme çok yüksekti.

Ancak son taramada koşucuların beyninin yarış öncesi hacmine kavuştuğu görüldü. Koşmaya bağlı gri madde kaybı, beynin bazı kilit bölgelerinde meydana gelmişti. Küçülen alanların Varsayılan Mod Ağı ile örtüşmesi bu bölgelerde gözlenen hücre kaybının nedeni olabilir. Beynin dinlenme durumundaki iletişim ağı olan VMA'nın uzun süre kullanılmaması ve koşmanın getirdiği yüksek metabolik talep, beyin küçülmesinin nedeni olabilir.

"Koşucu Coşkusu" Beyin Kimyasalındaki Değişimle İlgilidir

Koşarken veya koşuyu tamamlarken kişi öforik hissedebilir (Runner's high, Koşucu coşkusu) ve bu etki beyindeki kimyasal habercilerle ilgilidir. PET nörogörüntüleme, koşmanın beynin çeşitli alanlarında gelişmiş opioid bağlantılar oluşturduğunu gösteriyor. Bu bağlantılar öfori duygulara yol açıyor.

Keşif, koşmanın beyindeki endorfin salınımını tetiklediği fikrine paraleldir. Nörotransmitterler oldukça önemliler. Bir koşu bandı koşusunun, yürüyüşü değil, beyinde esrarla aynı reseptöre bağlanan bir endojen beyin kimyasalı olan endokannabinoidi artırdığı kaydedilmiştir.

Koşmak Zihni Sakinleştirir

Birçok koşucu, koşu sırasında beyninin normal endişe ve ruminasyon düzeyine geri döndüğü sakinleştirici bir etki hisseder. Elektroensefalografi (EEG) beynin yüzey elektriksel aktivitesini ölçüyor ve buna göre koşmak, beynin ön korteksindeki aktiviteyi azaltıyor. Bu yüzden koşan insanlar daha rahatlamış hissediyor ve o "akış" haline ulaşabiliyor. Koşmak, beyni kapatarak insanın rahatlamasına yardımcı olur.

Koşmak Yeni Nöronlar Oluşturur

Daha önceleri yetişkinlerin yeni nöronlar oluşturmadığına inanılıyordu. Ancak bunun doğru olmadığı artık biliniyor. Hatta beynin belirli bölgelerinde yaşam boyu yeni nöronlar büyümeye devam ediyor. Farelerden gelen bir teste göre koşmak bu nörogenezi destekler.

Çıkrıkta koşan bir farenin koşmayan farelere kıyasla hipokampüsün bir bölümünde (hafıza ve öğrenmeyle ilgili beyin bölgesi) iki kat daha fazla nörogenez görüldü. Birçok hayvan araştırması bu nöron artışının aralıklı kısa koşularla değil, aksine uzun mesafeli koşularla olduğunu buldu. Bu nöron büyümesi, hücre büyümesini teşvik eden bir kimyasalla bağlantılı ("beyinden türetilen nörotrofik faktör", BDNF).

Kısa Bir Koşu Duyguları Toparlamayı Sağlıyor

Bir araştırmada genellikle olumsuz duygularla başa çıkmakta zorlanan bireyler seçilip koşuya tabii tutuldu. Koşuyu tamamladıklarında ise olumsuz duygulardan çok daha az etkilendiklerini söylediler. Yalnızca ılımlı bir aerobik egzersiz bile, potansiyel sorunlar yaratabilen duygusal düzensizliğe karşı insana yardım ediyor ve strese daha az duyarlı hale gelmemizi sağlıyor.

Yoğun Sprintler Öğrenme Yeteneğini Artırır

Yoğun sprintlerin olduğu bir araştırmaya katılan katılımcılar, sprintlerden sonra öncekine göre %20 daha hızlı öğrenmeye başladılar. Dahası, üstün hafıza becerileri gösterdiler. Kan ölçümü sayesinde, sprintlerden sonraki bu öğrenme artışının dopamin, epinefrin, norepinefrin ve BDNF düzeyleri ile ilişkili olduğu bulundu.

Maraton Koşmak Acı Hafızasını Siliyor

Maraton koşmanın bazı kötü etkileri vardır ve özellikle tahriş, kabarcıklar ve kramplar dahil çeşitli ağrılar görülür. Düzenli maraton koşucularının acı hafızasının yarıştan sonra silindiği bulundu. Bu mekanizma, yarışmanın zorluğunu üstlenmelerini sağlıyor. Maraton koşucularından bir maratonu tamamladıktan hemen sonra acılarını ve duygularını bildirmeleri ve altı ay sonra maraton sonrası bu ağrılarını hatırlamaları istendiğinde koşucular ne kadar acı çektiklerini unutma eğilimi göstermiştir. Eğer maratonun sonunda duygusal anlamda coşku düzeyine ulaşmışlarsa bu hafıza silinmesi daha yoğun oluyordu.


Kaynaklar: