Stalingrad Muharebesi: İnsanlık Tarihinin En Büyük Çarpışması

Alman ordusu Hitler'in kötü yönetimi ve taktikleri, uzlaşmazlığı ve savaş alanındaki zayıf liderliği ile bozguna uğradı.

stalingrad savaşı
Stalingrad'da Sovyet birlikleri (1943).

Sovyetler Birliği ve Alman kuvvetleri arasında verilen ve tarihin en büyük muharebesi olan Stalingrad Muharebesi, II. Dünya Savaşı'nı Müttefikler lehine çeviren Sovyetler Birliği için kesin bir zaferdi. Stalingrad'da 2 milyondan fazla asker savaşmış ve sivil dahil yaklaşık 2 milyon insan ölmüştür. 2300'den fazla uçak ve 1600'e yakın tank kullanıldı. Stalingrad tarihte yapılmış en büyük muharebedir ve en önemlilerinden biridir.

Almanya'nın Stalingrad'daki yenilgisinin etkisi feci oldu ve Almanya'yı savaşın geri kalanı boyunca çekilmeye itti. Stalingrad, Almanya'nın Rusya'yı işgalini durdurdu ve Avrupa'da II. Dünya Savaşı'nın gidişatını değiştirdi. Peki Almanlar neden yenildi ve Sovyetler Birliği nasıl kazandı? Alman ordusu Hitler'in kötü yönetimi ve taktikleri, uzlaşmazlığı ve savaş alanındaki zayıf liderliği ile bozguna uğrarken, Sovyetler daha üstün yönetim, ordu büyüklüğü ve taktiklerle öne çıktılar.

Almanya'nın Sovyetler Birliği işgali

Alman işgalinden kurtulduktan sonra Stalingrad kent merkezi.
Alman işgalinden kurtulduktan sonra Stalingrad kent merkezi.

Haziran 1941'de Almanya Sovyetler Birliği'ni işgal etti. Almanya ile Sovyetler Birliği arasındaki 1939 Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktını ihlal eden bu saldırı beklenmedikti. İşgalin ilk gününde 1.000.000'a yakın Alman askeri ve müttefiki Batı Sovyetler Birliği'ne girmiştir. Bu şaşırtıcı saldırı Alman ordusuna büyük zaferler getirdi. Sovyetlerin kahramanca direnişine rağmen Almanya, bugünkü Beyaz Rusya, Ukrayna ve Baltık Devletlerini ele geçirdi. Kızıl Ordu geri çekilirken bile büyük kayıplar veriyordu. İlk günlerde 100.000'lerce Sovyet askeri öldü ve 1.500.000 kadarı esir alındı. Almanlar yalnızca Kiev'i ele geçirirken 250.000'i teslim oldu.

Adolf Hitler'in ihaneti karşısında şaşkına dönen Stalin'in kararsızlığı Alman işgalini kolaylaştırmıştı. Hatta Stalin, Alman işgali ihtimaline karşı sunulan raporlara bile inanmamıştı. Josef Stalin işgalin ilk aşamasında sinir krizi geçirdi ancak nihayetinde karşı saldırıya karar verdi. Ne var ki Almanların Blitzkrieg (Yıldırım Harbi) saldırısı 1941 sonbaharında Kızıl Ordu'yu alt edecekti.

İşgalin yavaşlaması

Almanlar durdurulamaz gibi görünürken, o yıl kış erken geldi. Alman ilerlemesinin yavaşladığını gören Ruslar "General Kış" lakabını ortaya attılar. Bu kış geçmişte Napolyon Bonapart'ı (bkz: Napolyon'un 1812 Rusya Seferi) ve İsveçli XII. Charles'ı durdurmuştu. Aralık 1941'de Almanlar Moskova'ya 80 km kadar yaklaşırken sert hava birlikleri durdurdu.

19. yüzyıldaki Napolyon'un ordusu gibi, Alman askerleri de inanılmaz çetin koşullar karşısında zayıf düştüler. Sovyetler ise havayı kendi lehine kullandı ve Sibirya'yı olası Japon işgalinden koruyan doğu kuvvetlerini Almanlara karşı Moskova'ya yerleştirdi. Bu ordu 12 Aralık'ta Alman cephesine sürpriz bir saldırı yaptı ve ağır kayıplar yaşatarak Nazileri Moskova'dan birkaç yüz km uzağa itti. Başkent artık kurtarılmıştı. Ancak bu gerilemeye rağmen batı Sovyetler'in çoğu hala Almanlardaydı ve Almanlar Leningrad'ı kuşattılar.

Hitler Stalingrad'a neden saldırdı?

Bir Sovyet askeri Stalingrad meydanından kızıl bayrağı sallarken.
Bir Sovyet askeri Stalingrad meydanından kızıl bayrağı sallarken.

Hitler'e ve Genelkurmay'a göre Rusya'nın işgali Yılbaşı'na dek tamamlanacaktı. Moskova yakınlarındaki yenilgiye rağmen Alman generaller hala genel bir iyimserliğe sahipti. Cephe hattını sağlamlaştırıp 1942'de Sovyet saldırılarını savuşturdular. Ancak yeniden Moskova'ya yürümek yerine şimdi güneye saldırmaya karar verdiler. Amaç güneydeki Rus Bozkırı'na ilerlemekti. Ordunun petrole ihtiyacı vardı ve petrol sahalarının işgal edilmesiyle Hitler, Almanya'nın Orta Doğu'yu ele geçirme planını uygulayacaktı.

1942 yazının sonlarında Alman ordusu güney Rusya'da hızla ilerlemeye başladı ve ilerleme Barbarossa Harekatı'nı anımsatıyordu. Güneydeki 6. Ordu hiç yenilmemişti ve Ağustos'ta Stalingrad kenti yakınlarındaki Volga Irmağı'na dek ulaştılar. 1920'de bu kente (bugünkü adı Volgograd) Stalin'in onuruna Stalingrad denilmişti. Kenti Beyaz Karşı-Devrimciler'den almıştı.

Hitler ordunun petrole olan ihtiyacını bilmesine rağmen tüm güçlerini petrol sahalarının fethine odaklamadı. Bunun yerine belki de vahim bir hata yaparak kuvvetlerini böldü. Düşman topraklarında orduyu bölmenin riskli olduğu askeriyede uzun zamandır biliniyordu. Ancak Hitler generallerinin tavsiyelerini dinlememişti. ve bazı Alman ordularını Kafkaslardaki petrol sahalarını ele geçirmeye güneye göndererek ana hedefi Bakü olarak belirledi.

Hitler bunun ardından 6. Ordu'ya, stratejik bir değeri olmayan ve yalnızca Stalin için sembolik anlam taşımayan Stalingrad'a ilerlemeyi emretti. Hitler yalnızca birliklerini bölmemiş aynı zamanda Stalingrad'a gidecek 6. Ordu için çok az asker ve malzeme ayırmıştı. O zamanlar genel kabul gören yaklaşım, saldıran tarafın başarıya ulaşması için savunan taraftan 3 kat büyük olmasıydı. Almanlar Sovyetlere karşı sayısal üstünlüğe bile sahip değildi.

Hitler saplantı içinde olduğundan Stalingrad'ı çevreleyen durumun tam olarak farkında değildi. Örneğin Alman kuvvetleri Kolton Operasyonları sırasında Sovyet kuvvetlerini yenememişti. Ayrıca Hitler orduyu bölmüş olduğundan 6. Ordu'nun kanadı yeterince korunmuyordu. Bu yüzden kanada zayıf eğitimli Romen ve İtalyan birlikleri yerleştirilmişti ve birçok Alman komutan arkadan gelecek bir Sovyet saldırısının tehlikesinin farkındaydı.

Almanya, Stalingrad Muharebesi'ni başlatır

Alman tankları Stalingrad girişinde.
Alman tankları Stalingrad girişinde.

Almanlar, Stalingrad Muharebesi'ni General Paulus komutasındaki büyük bir hava saldırısı ile başlattı. Kent moloz yığınına döndü. Hitler'in Stalingrad arzusuna karşı çıkan Von Kleist gibi generallere rağmen bazı en iyi Alman birlikleri kente yönlendirilmişti. Stalingrad'ın güçlü bir savunması olmadığından Almanlar Ağustos 1942'de doğrudan kente girmeye çalıştı. Sovyet kuvvetlerinin başında 62. Ordu'yu yöneten 42 yaşındaki Vasili Çuykov vardı ve ordusunu ve kentteki çoğu sivili etkili birer savunma gücüne dönüştürmesiyle tarihe geçecekti.

Çuykov insanların kentteki molozları savunma siperi yapmasını sağladı ve Alman ilerlemesini yavaşlattı. Sovyet ordusunun direnişi korkusuzdu ve her sokak ve binada savaştılar. Sovyet keskin nişancıları da etkili bir iş ortaya koyarak Alman askerlerini bir bir yok etti. Ancak üç ay süren çarpışmaların ardından Almanlar Stalingrad'ın yaklaşık %90'ını ele geçirmeyi ve Volga'ya ulaşmayı başardılar. Zafer artık yakın görünüyordu ancak her şey bitmiş değildi.

Sovyetler cesur bir hamle yaparak birliklerini büyük bir gizlilik içinde Stalingrad'ın kuzeyine ve güneyine indirdiler. Alman istihbaratı şaşırtıcı bir biçimde bu devasa Sovyet tümenlerini hiç fark etmedi. Ardından Georgi Jukov (Georgy Zhukov) yönetimindeki birlikler Stalingrad'daki direnişte başarı göstermeye ve 6. Ordu'ya kanattan bir saldırı düzenlemeye başladılar. Sovyetler Alman hatlarının Macar ve Rumen kesiminin zayıf olduğunu öğrenmişti ve bu birimlerin fazla savaşmadan teslim olacağını öngörmüştü. Kızıl Ordu 23 Kasım gecesi taarruza geçti ve Macar, Rumen ve İtalyan tümenleri yok edildi. 6. Ordu tam Stalingrad'ı ele geçirmek üzereyken kuşatıldı.

Adolf Hitler'in Stalingrad hatası

Hitler'in liderliği, Stalin'inkine göre tamamen zıttı. Stalin, Sovyet Yüksek Komutanlığı'nda reform yapmış ve generallerine daha fazla özerklik ve bağımsızlık vermişti. Ayrıca Barbarossa Harekatı'nın ilk günlerinden dersler çıkarmıştı. Bu yüzden Stalingrad Muharebesi'ni generallerinin yönetmesine ve Almanları yenmek için gerekli stratejileri yapmalarına izin verdi.

1942'de Hitler tüm cephelerde çok başarılıydı. Yalnızca Britanya Muharebesi'nde ve Moskova yakınlarında yenilgi yaşamıştı. Ancak hiçbir yenilgi Hitler'i ikna etmeye yeterli olmazdı. Ordunun başkomutanı olan Hitler'in askeri yeteneklerine olan inancı büyüktü. Askeri bir deha olduğunu ve Alman halkını zafere götürebileceğini düşünüyordu. Ancak askeri taktiğinin temelinde irade vardı: Alman askerleri iyi yönlendirilir ve motive edilirse, yapamayacakları hiçbir şey, yenemeyecekleri hiçbir düşman olmayacağına inanıyordu. Stalingrad'daki ordusunun kuşatılmak üzere olduğunu duyunca 6. Ordu'nun geri çekilmemesini ve daha büyük şevkle savaşmalarını emretti. Bu durum generallerin hamle yapmasını engelledi.

19 Kasım'da başlayan Sovyet karşı taarruzu ile Almanlara kıskaç hareketiyle kuzeyden saldırıldı ve 6. Ordu süpürüldü. Bir haftadan uzun bir süre sonra Kızıl Ordu Almanları tamamen kuşatma noktasına ulaştı. Alman General Paulus, Stalingrad'dan ayrılmayı emrederek batıda Kırım'da savaşan Von Manstein'a doğru geri çekilebilirdi. Ancak Hitler'in hiçbir koşulda geri çekilmeme emri vermesi Paulus'u çaresiz bıraktı ve 23 Kasım 1942'de ordusu kapana kısıldı. 6. Ordu, Stalingrad'dan çıkamadı.

Stalingrad'daki Alman tümenlerinin kuşatıldığı haberi Hitler'e ağır bir darbe vurdu. Geri adım atmak yerine Paulus'un derhal saldırıya geçmesini emretti. Önemli bir Nazi Generali olan Hermann Goering, Luftwaffe'nin (Alman Hava Kuvvetleri) Paulus'un ordusuna ikmal desteği sunacağını da söyledi. Ancak işler planlandığı gibi olmadı ve Rusya'daki zorlu kış için gereken erzakın yalnızca 4'te 1'i sağlanmıştı.

Stalingrad'da kuşatılan Alman askerlerinin morali düşmüştü. Hatta birçok Alman subayı teslim olmayı öneriyordu. Bunlar olurken tecrübeli bir Alman Generali Erich von Manstein, altındaki güçlü Alman tümeni ile 19 Aralık'ta Stalingrad'a ulaşmaya karar verdi. Zorlu kış şartlarında geçen bu "Kış Fırtınası Operasyonu" ile Von Manstein kuşatma altındaki Almanlara 30 kilometre kadar yaklaştı. Ancak Hitler'in kal emrinden korkan Paulus kentten kaçmadı. Askerlerini kurtarabilirdi ancak Hitler'e itaatsizlik ederse ölümüne neden olacaktı. Hitler eğer generallerine esneklik sunsaydı Paulus ordusunu yok olmaktan kurtarabilirdi.

Stalingrad Muharebesi Rusya'nın işgalini etkiledi

Alman kuvvetleri aç ve perişan haldeydi ve Von Paulus Şubat 1943'te teslim oldu. Stalingrad'daki Alman yenilgisinin etkisi yıkıcıydı. Almanlar tarafında 800.000 asker öldü ya da kayıptı. Sovyetlerden ise 1.100.000 asker öldü. Bu Sovyet zaferiyle Almanlar Rusya'nın güneyindeki çoğu toprağını kaybetti. Hitler'in Stalingrad takıntısı, Almanya'nın Rusya'yı işgalini durdurmuştu. Alman ordusu ilerlemeyi bırakarak uzun bir geri çekilişe başladı.

Ancak Alman ordusu henüz mağlup olmuş değildi. 1943'ün başlarında von Manstein, Kızıl Ordu'ya Harkov'da önemli bir yenilgi yaşattı. Ancak Sovyetler artık Alman ordusunu yenebileceğine inanıyordu. Dahası Stalingrad Muharebesi ile Hitler'in politikaları da eleştirildi. Hatta Alman generaller orduda isyan başlatarak Hitler'i devirmeyi planladı ve başarılı olmadı.

Stalingrad II. Dünya Savaşı'nın en önemli savaşlarından biridir. Alman ordusu bu feci yenilginin etkisini üstünden atamadı. Dahası yenilgi önlenebilirdi. Çünkü ana nedeni, Hitler'in Stalingrad'ı ele geçirme saplantısıydı. Generallerin uyarılarını görmezden geldi ve stratejik hatalar yaptı. Hitler'in hatası Sovyetlerin bütün bir Alman 6. Ordu'sunu kuşatmasını ve imha etmesini sağladı. Dolayısıyla Stalingrad Muharebesi'nin ve Rusya'nın işgalinin sonucundan Hitler sorumluydu.

Buna ek olarak General Paulus'un Stalingrad'dan çıkmayı reddetmesi de işleri kötüleştirdi. General Alman kuvvetlerini kısmen kurtarabilirdi ve Hitler'in hatalarını örtebilirdi. Hitler'in generallere müdahalesi, saplantılı strateji ve taktikleri Sovyetler'in Stalingrad Muharebesi'nde Nazilere karşı sürpriz bir zafer almasını sağlamış ve Rusya'nın Alman işgalini durdurmuştur.


Kaynakça ve ek bilgiler:

  1. John Erickson, The Road to Stalingrad (1975)
  2. David M. Glantz ve Jonathan M. House, Armageddon in Stalingrad: September–November 1942 (2009)
  3. Michael K. Jones, Stalingrad: How the Red Army Triumphed (2007)