Deli Bal: Halüsinasyona Neden Olan Balın Antik Tarihi

Deli bal veya grayanotoksin balı olarak da bilinen deli bal, grayanotoksin içeren bazı çiçeklerin nektarından yapılan bir bal türüdür. Bu toksinler büyük miktarlarda tüketildiğinde mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, halsizlik ve ciddi vakalarda kalp ve solunum yetmezliği dahil olmak üzere bir dizi belirtiye neden olabilir.

bal toplayıcılığı
Nepal'de deli bal toplayıcılığı.

Ormangülü çiçeğinin nektarıyla beslenen arıların ürettiği bir bal halüsinojenik etkilere yol açar. Adı "deli bal" olan bu ürün, kilosu 90-180 doları aşan fiyatıyla dünyadaki en pahalı bal. Acımsı bir tatta ve kızıl görünür. R. ferrugineum ve R. ponticum gibi sayılı ormangülü türündeki grayanotoksin, insan ve hayvanda şaşırtıcı fizyolojik tepkiler başlatıyor. Deli baldaki nörotoksin yenildiğinde sersemleme, coşku hali ve halüsinasyona neden olur. Fazla tüketilirse kalp atışı düşüşü, geçici felç ve bilinç kaybı yaşatıyor. Bağımlılık yapmayan bu bal başta Nepal ve Türkiye'de üretilip kullanılıyor.

Deli Bal Yerseniz Ne Olur?

deli Bal sıklıkla karaborsada satılıyor.
Bal sıklıkla karaborsada satılıyor. (Fotoğraf: Andrew Newey)

Günümüzde kayıtlarda deli bal yemekten ölen kimse yok. Ancak Türkiye'de her yıl birkaç kişi aşırı dozdan hastaneye yatar. Ormangülü bitkisi yüksek rakımda yetiştiğinden ve onu tüketen arılar kovanlarını sarp kayalığa kurduğundan balı toplamak oldukça tehlikelidir. Deli bal adını hiç duymadıysanız bu nadirliği yüzünden (ve genelde karaborsada satıldığından). Bal Türkiye'de Kaçkar Dağları'ndan elde ediliyor ve hipertansiyon, diyabet, artrit ve boğaz ağrısı için kullanılıyor ancak araştırmaya göre sağlık yararı belirsiz.

Nepal'deki bal avcıları ise deli bal toplamak için 140 metreyi aşan Himalaya uçurumlarına tırmanıyor ve dünyanın en büyük bal arısı olan Himalaya dev bal arısının saldırısına göğüs geriyor. 2.500-4.000 metrede yaşayan bu arının iğnesi çoğu arıcı giysisini deler. Bal bilimine (melissopalinoloji) göre, yarım ay biçimli dev kovanlardan çıkarılan bu psikoaktif bal, arıların kendisine veya larvalarına etki etmiyor. İnsanlarda ise yalnız 15-30 gramı 4,5 saat içinde etki doğuruyor.

Orduları Dağıtan Deli Bal

Bir ormangülü çiçeği türü.
Bir ormangülü çiçeği türü.

Deli balın kökeni antik tarihe uzanır. Sokrates'in öğrencilerinden Yunan tarihçi ve asker Atinalı Ksenofon, Anabasis adlı kitabında böyle bir deli bal vakasından bahseder. MÖ 401'de Persleri yenmiş Yunan ordusu Karadeniz kıyıları üzerinden Türkiye'ye dönmektedir. Yolları üzerinde rastladıkları kovanlardan bal çalar ve afiyetle tüketirler. Ancak birkaç saat sonra askerlerde kusma, ishal, zihin bulanıklığı ve denge kaybı görülür. Bölük o gün kontrolden çıkmıştır ve ancak ertesi gün iyileşir.

Daha sonra MÖ 67'de Trabzon'da Romalı askerler bir bal tuzağına düştüler. Ünlü komutan Pompey'in Roma ordusu, Karadeniz'de Pontus Kralı Mithridates'i ve Pers ordusunu İran'a sürmektedir. Persler Ksenofon'un bal öyküsünü okumuşlardı. Bu yüzden etraftaki birçok bala el koydular ve Roma birliklerinin bulacağı biçimde yola serdiler. Karşılaştıkları balları yiyen Roma askerleri baş dönmesi yaşayarak hızla savaşamaz hale geldi. Ertesi sabah saldırıya geçen Pers ordusu çok az kayıpla 1.000'den fazla Roma askerini öldürdü.

Aşırı Toplayıcılık ve Ekosistem Dengesi

Avcılar yaşamlarını tehlikeye atıyor.
Avcılar yaşamlarını tehlikeye atıyor. (Fotoğraf: Andrew Newey)

Deli bal başta Nepal ve Türkiye'de yetiştirilse de ABD gibi bölgelerde rastlanabiliyor. Soğuk kış zamanlarında birçok çiçeğin öldüğü Doğu ABD, Apalaş Dağları'nda ormangülü hayatta kalır. Tek seçeneği ormangülü olan arıların deli bal ürettiği görülür. Dağ defnesi ve koyun defnesinden üretilen deli bal çokça yenildiğinde ölüme yol açabiliyor. Bu nedenle önerilen miktar iki üç çay kaşığı.

himalaya bal
Onlarca metre yükseklikte ölüme meydan okumak. (Görsel: Vice)

Ancak kan basıncını düşürerek kalbe zarar veren yoğun bir deneyim yaşatması ve aşırı dozdan ölüm söylentileri Güney Kore gibi özellikle Asya'da bu değerli balın satılmasını yasakladı ve karaborsaya neden oldu. Deli bal toplayıcılığı giderek azalabilir ancak psikotropik özelliği nedeniyle kaybolmayacaktır. Bununla birlikte arı popülasyonunun azalmasına yol açtığından sürdürülebilir biçimde toplanmadığı düşünülüyor. Bu eşsiz balı mümkün kılan hassas ekosistem bozulursa deli bal bir gün tamamen yok olabilir.


Kaynaklar: