Robert Oppenheimer Kimdir? Atom Bombası ve Manhattan Projesi

Robert Oppenheimer (1904-1967) Amerikalı bir fizikçi ve atom bombasının geliştirilmesinde en önde gelen isimlerden biriydi. İlk atom bombalarının geliştirilmesine yol açan II. Dünya Savaşı programı olan Manhattan Projesi'nin bilimsel direktörüydü.

Robert Oppenheimer

Atom bombasının babası olarak bilinen Robert Oppenheimer insanlık tarihinin gördüğü en yıkım dolu projenin beyniydi. Atom bombasının yapımına liderlik ederek dünyayı nükleer çağa soktu. Bununla birlikte çalışmalarıyla Rus ajanı görülüp kendi hükümeti tarafından dışlandı. Önde gelen bir nükleer fizikçi olarak Robert Oppenheimer yaşamı, zekası, asil tavrı, Manhattan Projesi'ndeki görevi, siyasi bağlantıları ve dahil olduğu savaş sonrası soruşturmalarla dikkat çekti. Aktif yaşamı erken yaşta kanserle son buldu.

Robert Oppenheimer'ın İlk Yılları

Oppenheimer, 1947'de diğer teorik fizikçilerle Shelter Island konferansında.
Oppenheimer, 1947'de diğer teorik fizikçilerle Shelter Island konferansında.

22 Nisan 1904'te New York'ta doğan Julius Robert Oppenheimer van Gogh, Cezanne ve Gauguin'in tablolarıyla dolu bir apartman dairesinde Manhattan'da büyüdü. Babası Julius Oppenheimer, ailesinin tekstil ithalat işinde çalışan bir Yahudi Alman göçmeniydi. Annesi Ella Friedman ise ailesi New York'ta yaşayan bir ressamdı. Robert'ın küçük kardeşi Frank abisi gibi bir fizikçi olacaktı.

Oppenheimer'ın ailesi bir Amerikan Reform Yahudiliği yan grubuna üyeydi. Yeni grup laik temelliydi ve Oppenheimer bu gruba bağlı bir okulda eğitim aldı. Okuldaki zekası erken fark edildi ve 10 yaşına geldiğinde mineral, fizik ve kimya çalışıyordu. New York Mineraloji Kulübü'ne katıldı ve yazışmaları o kadar ilerlemişti ki cemiyeti onu konferans vermeye davet etti. Ancak Robert'ın 12 yaşında bir çocuk olduğunu bilmiyorlardı. O yıl ilk bilimsel makalesini yayımladı ve taşlara olan hayranlığı yaşamı boyunca sürdü.

1921'de lise okulundan sınıf birinciliğiyle mezun oldu. Ancak hemen ardından yakalandığı ölümcül dizanteri hastalığı Harvard'a kaydını erteledi. Aylarca yatalak kalınca ailesi son çare olarak onu turistik amaçlı bir çiftliğe getirerek iyileşmesini umdu. Burada lise öğretmeni Herbert Smith ona eşlik etti ve at üstünde geçirdiği doğa gezilerinden sonra iyileşme belirtisi gösterdi.

1922'de Harvard'a başladı ve matematik, bilim ve felsefenin yanında Doğu dini, Fransız ve İngiliz edebiyatı okudu. Bağımsız yürüttüğü bir çalışmayla henüz ilk yılında fizikten mezuniyet hakkı kazandı. Harvard'da Fizik Profesörü Percy Bridgman'dan aldığı termodinamik dersi ise onu deneysel fizikle tanıştırdı.

Robert Oppenheimer'ın Mental Sağlık Sorunları

Oppenheimer yaşamı boyunca sosyallikten uzak durmuş ve kendisini yalnızca akademik konulara vermişti. Bir keresinde lise İngilizce öğretmenine dünyadaki en yalnız adam olduğunu söylemişti. Bu sosyal tuhaflığı ileride depresyonla birleşince kendisine şizofreni tanısı konuldu ancak o bunu reddetti. Şizofreni tanısından sonra tatile çıkmaya karar vererek Paris'teki arkadaşı Francis Fergusson'a uğradı. Ancak kendisi de melankoli sorunu yaşayan Fergusson için gezi pek tatlı geçmiyordu. Bir keresinde Oppenheimer'ı neşelendirmek için kız arkadaşı Frances Keeley ile evleneceğini söyleyince Oppenheimer onu ciddi biçimde boğazladı. Bu olay Oppenheimer'ın mental sağlık sorununu doğrulamıştı.

Robert Oppenheimer'ın Öğretim Yılları

Robert Oppenheimer
ABD'de Berkeley Üniversitesi'nde profesör olarak görev aldı ve Avrupa'da teorik fizik alanındaki ileri bilgilerin ABD'ye taşınmasını sağladı.

Robert Oppenheimer 1925'te üç yılda Harvard'dan yüksek dereceyle mezun oldu ve Cambridge Üniversitesi'nin Cavendish Laboratuvarı'nda, elektronu keşfeden J. J. Thomson'ın araştırma görevlisi oldu. Laboratuvardaki çalışmalarından esinlenerek kuantum fiziği okumak üzere Almanya'ya, Göttingen Üniversitesi'ne gitti. Max Born ve Niels Bohr gibi zamanın en önde gelen isimleriyle tanıştı ve çalıştı. 1927'de doktora aldı ve aynı yıl Born ile moleküllerin yapısı üzerinde çalışarak Born-Oppenheimer Yaklaşımı'nı üretti. Ancak deneysel fizik çalışmalarının iş yükü ona aşırı fazla gelmişti, sigara tiryakisi olmuş ve çalışmaların ağırlığıyla akli dengesini neredeyse yitirme noktasına ulaşmıştı.

Robert Oppenheimer bu yıllarda Harvard, Kaliforniya Teknolojisi Enstitüsü (Caltech), Leyden ve Zürih gibi önde gelen fizik merkezlerine yolculuk etti. 1929'da Caltech'ten ve Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nden öğretmenlik teklifi aldı. Her ikisini de kabul etti ve kendisini parlak fizik öğrencileriyle çevreleyerek onları Avrupa'nın fizik alanındaki ileri bilgisiyle tanıştırdı.

Dersleri teorik fizikçiler kadar deneysel fizikçiler için de etkileyici bir deneyimdi. Muhteşem bir edebi üsluba sahipti ve öğrencilerine daha önce ABD'de görülmemiş bir fizikte gelişmişlik düzeyi sunuyordu. Kuantum mekaniğinin tüm derin sırlarını açıkça anlayan ve yine de en önemli soruların cevapsız olduğunu ortaya koyan bir adamdı. Samimiyeti ve derin katılımı araştırma öğrencilerine aynı okuma duygusunu aşılıyordu. Öğrencilerine asla kolay ve yüzeysel cevaplar vermezdi ve onları derin problemleri anlamaları ve üzerinde çalışmaları için eğitirdi. Öğrencileri evine dek gelir ve konuşulan konular fizikten bilime ve sanattan edebiyata dek değişirdi.

Oppenheimer'ın Manhattan Projesi'ne Atanması

Robert Oppenheimer

Baba Julius Oppenheimer'ın 1937'de ölmesiyle Robert Oppenheimer zengin bir adama dönüştü. 1940 yılında ikinci kocası İspanya İç Savaşı sırasında ölmüş biyolog Katharine Puening Harrison ile evlendi. Peter ve Katherine adında çocukları oldu. II. Dünya Savaşı çoğu Amerikalı fizikçinin çalışmasını ve yaşamını kesintiye uğratmıştı. Ancak Oppenheimer için öyle olmadı. 1942'de, ilk atom bombasını geliştirmek üzere kurulmuş Manhattan Projesi kod adlı bir projeye atandı.

Robert Oppenheimer bu dönemde halihazırda olağanüstü bir teorik fizikçiydi ve bir atom bombası olasılığını keşfetme arayışındaki isimlerdendi. Hızlı nötronlar üzerine araştırmalar yapmış ve bir atom bombası için ne kadar malzeme gerektiğini ve ne kadar verimli olacağını hesaplamıştı. Oppenheimer'a dair Komünist iddialarına rağmen proje komutanı Leslie Groves özellikle zekası için Oppenheimer'ı seçmişti. Yalnızca 3 yıl içinde iki atom bombasının üretilip kullanılmasından sorumlu oldu.

Bir atom bombası testinin büyüyen patlaması.
Bir atom bombası testinin büyüyen patlaması, New Mexico 16 Temmuz 1945.

Proje, Chicago Üniversitesi ve Los Alamos gibi ülke çapında gizli yerlere konumlandırılmış laboratuvarlarda yürütülüyordu. Oppenheimer, Los Alamos laboratuvarının yapımını denetledi ve burada bir atom bombası üretme problemi üzerinde çalışmak üzere fizikteki en iyi beyinleri topladı. Araştırmaları ve projedeki liderliği nedeniyle "atom bombasının babası" olarak anılıyor.

II. Dünya Savaşı sona erince ABD hükümeti Manhattan Projesi'nin yerine Atom Enerjisi Komisyonu'nu (AEC) kurdu. AEC, ülkedeki tüm atom çalışmalarını yürüttü. Robert Oppenheimer Genel Danışma Komitesi Başkanı'ydı ancak kendisi hidrojen bombasının geliştirilmesine karşı çıktı. "Süper Bomba" denilen hidrojen bombası atom bombasından 1000 kat güçlüydü. ABD ve Sovyetler Birliği Soğuk Savaş'tayken Oppenheimer'ın duruşu sorgulandı.

Robert Oppenheimer Ajan Olarak Suçlanıyor

Robert Oppenheimer 1950'lerde enstitüde direktörken Komünist karşıtlığı ülkede zirve yaptı. Muhafazakar Senatör Joseph McCarthy bunda başı çekiyordu ve fanatikleri yanına toplayarak kendisini Amerika'daki Komünist casusları ortaya çıkarmaya adamıştı. Oppenheimer'ın güvenlik soruşturmasına tabi tutulmasıyla entelektüel çevre ile bilim çevresini ikiye bölündü. 1953'te gizli bilgilere erişim yetkisi iptal edildi ve AEC'den atıldı. Artık kapılar kendisine kapatılıyordu ve o soruşturmadan sonra bir daha eski canlı ruhuna dönemedi.

Oppenheimer halkın bilimsel anlayış eksikliğinden yakınan biriydi ve bilimsel keşiflerin içeriğini ve yaratıcı yönünü eğitimli halka bile aktarmanın zorluğundan söz ediyordu. Bu yüzden birkaç popüler bilim makalesi yazdı. 1953'te BBC'de Reith Dersleri'ni sundu ve bunlar "Bilim ve Ortak Anlayış" adıyla yayınlandı.

Robert Oppenheimer'ın McCarthy yıllarında gördüğü kötü muamele 1962'de Kennedy'nin kendisini Nobel Ödülü kazananlarının yer aldığı bir Beyaz Saray yemeğine davet etmesiyle düzeltildi. 1963'te yeni ABD Başkanı Johnson, AEC'nin verdiği en yüksek onur olan Fermi Ödülü'nü Oppenheimer'a verdi.

Oppenheimer 18 Şubat 1967'de gırtlak kanserinden öldü.

J. Robert Oppenheimer hakkında birçok oyun yazıldı ve kitaplar yayımlandı. Son zamanlarda Amerikalı besteci John Adams tarafından Doctor Atomic adında bir opera bile bestelenmiştir.

Robert Oppenheimer Hakkında Sık Sorulanlar

Robert Oppenheimer Manhattan Projesi'nde ne yaptı?

J. Robert Oppenheimer, atom bombasının tasarlandığı Los Alamos, New Mexico'daki laboratuvarın yöneticisiydi. Atom bombasının nasıl çalışacağına dair teorik çalışmaların, bir uçaktan atılabilecek ve hedefinin üzerinde patlayabilecek pratik bir silaha dönüştürülmesi gerekiyordu.

Robert Oppenheimer ne ile ünlüdür?

J. Robert Oppenheimer en çok, atom bombasının tasarlandığı New Mexico, Los Alamos'taki Manhattan Projesi laboratuvarının yöneticisi olmasıyla tanınır. McCarthy döneminde geçmişte komünistlerle ilişkisi olduğu suçlamasıyla güvenlik izninin iptal edilmesi bilim camiasının tepkisini çekmiştir.

Oppenheimer atom bombasını nasıl yarattı?

Bir atom bombası testinin büyüyen patlaması.

Berkeley'deki California Üniversitesi'nde teorik fizikçi ve fizik profesörü olan Oppenheimer, Manhattan Projesi'ne yol açan bilimsel araştırmalara erkenden dahil oldu. Oppenheimer'ın yönetimi altında Manhattan Projesi çalışanları bir plütonyum bombası inşa etti.

Plütonyum bombası, tabanca yöntemli bombalarda yaygın olan ve uranyumla daha iyi çalışan plütonyumun bir mermiyle delinmesi yerine reaktif plütonyumun patlamasına dayanıyordu. Silah yöntemi, yaratıcıları için kavramsal olarak daha tanıdık bir yöntem olsa da, patlama yöntemi öyle değildi. Böyle bir bombanın eşi benzeri görülmemiş doğası nedeniyle Oppenheimer bir testin gerekli olduğunu düşündü. 

Oppenheimer atom bombası hakkında ne düşünüyordu?

Robert Oppenheimer, 2 Kasım 1945'te Los Alamos Bilim Adamları Derneği'nde yaptığı veda konuşmasında, atom silahlarının artık bir gerçek olmasıyla birlikte bilim adamlarının ve dünyanın karşı karşıya kaldığı zorluklardan bahsetmiştir. Oppenheimer özür dilemek yerine, atom bombası arayışının kaçınılmaz olduğunu savunarak, bilim adamlarının insanın doğa üzerindeki anlayışını ve kontrolünü genişletmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca atom enerjisini yönetmek için yeni yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu savundu.

Oppenheimer ilk atom bombası testini ne zaman gerçekleştirdi?

Kendi yönetimi altında ilk atom bombasını geliştiren ve test eden Los Alamos Ulusal Laboratuarı'nın bilimsel direktörü oldu. İlk test olan "Trinity" 16 Temmuz 1945'te New Mexico'nun Jornada del Muerto çölünde gerçekleştirildi.

Oppenheimer atom bombasından memnun muydu?

Oppenheimer'ın bombanın iki kez kullanılmasından dolayı öfkelendiği ve ikinci bombanın gereksiz olduğuna inandığı söylenir.

Birkaç gün sonra Başkan Truman ile bir görüşme ayarlayarak Nagazaki'den duyduğu tiksintiyi dile getirdi ve Başkan'a "ellerinde kan olduğunu" hissettiğini söyledi. Başkan'ın Oppenheimer'ın ahlakçı duruşuna ayıracak vakti yoktu ve toplantıdan sonra yardımcılarına "O orospu çocuğunu bir daha bu ofiste görmek istemiyorum" dedi.

Oppenheimer atom bombasından sonra ne dedi?

Oppenheimer'ın meşhur sözü: 'şimdi ben ölüm öldüm; dünyaların yok edicisi (Now i am become death the destroyer of worlds)'. Robert Oppenheimer, 16 Temmuz 1945'te nükleer silahın ilk patlamasına tanıklık ederken aklından Hindu kutsal kitabından bir bölüm geçti: "Şimdi ben ölüm öldüm; dünyaların yok edicisi'.

Einstein Oppenheimer'a yardım etti mi?

Einstein bombanın yapımında yer almamıştır. Manhattan Projesi'nde çalışmasına izin verilmedi – hem Alman olması hem de sol eğilimli bir siyasi aktivist olarak bilinmesi nedeniyle çok büyük bir güvenlik riski olarak görülüyordu.

Oppenheimer neden Nobel Ödülü kazanmadı?

Oppenheimer, Nobel Fizik Ödülü'ne üç kez aday gösterildi, ancak asla kazanamadı.

En basit açıklamanın II. Dünya Savaşı öncesinde Oppenheimer'ın yayınlanmış çalışmalarının yeterince önemli görülmemesi olduğu söylenebilir. Oppenheimer'ın hiçbir zaman büyük bir keşif yapmadığını ve önemli bir teoriyi kanıtlamadığını ekliyor.

"Nobel Ödülü, dikkate değer bir fikirden daha fazlasını gerektirir," dedi, "kanıt gerektirir."

Manhattan Projesi çalışmaları için, 1949 Life makalesine göre Oppenheimer'ın kendisi atom bombalarını yaratmanın bilimsel olmaktan çok yaratıcı olduğunu söylemiştir.

"American Prometheus"a göre, 1946'da Nobel Ödülü'ne ilk aday gösterildiğinde, Nobel komitesi atom bombalarıyla bu kadar yakından ilgili birine ödül vermekte tereddüt etti. Yıllar boyunca pek çok akademisyen ve bilim insanı da aynı fikirde olmuştur.

Kimileri ise Oppenheimer'ın bilimsel odağının sık sık değiştiğini ve herhangi bir alanda Nobel Ödülü'nü hak edecek kadar çalışmadığını söyledi.

Oppenheimer atom bombasından sonra ne yaptı?

Savaş sona erdikten sonra Oppenheimer, yeni oluşturulan Birleşik Devletler Atom Enerjisi Komisyonu'nun etkili Genel Danışma Komitesi'nin başkanı oldu. Bu pozisyonunu, nükleer enerjinin yayılmasını ve Sovyetler Birliği ile nükleer silahlanma yarışını önlemek amacıyla nükleer enerjinin uluslararası kontrolü için lobi yapmak için kullandı.


Referanslar: