Büyük Auk'un Soyu Nasıl Tükendi?

Büyük auk, bir penguen olmasa da, genellikle "kuzeyin pengueni" olarak adlandırıldı.

Büyük Auk'un soyu nasıl tükendi?

İnsanlık olarak bu Dünya'daki görece kısa zamanımız içinde büyük miktarda soyu tükenmiş hayvandan sorumlu olduk. Bununla birlikte belki de hiçbir canlı büyük auk kadar aptalca bir nedenden dolayı dünyadan silinmemiştir. Peki Büyük Auk'un soyu nasıl tükendi?

Penguenler Yokken

Büyük auk penguenden daha önce keşfedildi.
Büyük auk penguenden daha önce keşfedildi.

Bir zamanlar Kuzey Atlantik'e özgü bir hayvan olan büyük auk, görünüşte bir penguenden pek de farklı olmayan uçamayan bir deniz kuşuydu. Aslında, penguenlerin (büyük auk'tan sonra keşfedildiler) isimlerini büyük auk'un bilimsel adı Pinguinus impennis'ten aldıklarına inanılır çünkü iki kuşun görünüşlerinden dolayı akraba olduğuna dair (yanlış) bir inanış vardı.

Bir zamanlar Kuzey Atlantik büyük auk'la doluydu ve bu kuş, Birleşik Krallık kıyılarından Kanada yakınlarındaki kayalık koylara kadar her yerde yaşadı. Tahmin edebileceğiniz gibi, var olan büyük auk'ların çokluğu doğal olarak onları denizciler için popüler besin kaynağı yaptı. Çok sayıda büyük auk avladılar.

büyük auk
Başta insanlardan korkmadılar.

Uçamayan bir kuş olarak denizciler büyük auk'u karadayken avlamayı neredeyse komik derecede basit bir olay olarak gördüler çünkü kuşun karada garip, hantal şekilde yürümesi, kaçması için herhangi bir hassasiyet veya hıza sahip olmadığı anlamına geliyordu.

Büyük auk'ların insanlardan korkmaması gerçeği onları avlamayı kolaylaştırdı. Bir noktada denizciler artık büyük auk'la kaplı adalara ellerinde çuvalla gelip kuşları rastgele avlamaya başlamışlardı. 16. yüzyılın sonlarında uzmanlar, bazı bölgelerdeki kuş popülasyonunun avcılar tarafından neredeyse tamamen yok edildiğinin farkındaydı ve türü artık tamamen yok olmaktan kurtarmak için koruma önlemleri uygulandı. Bahsedilen korumalar, kuşun yumurtalarını çalarken yakalanan herkesin kırbaçlanmasını içeriyordu. Ancak bu durum insanların büyük auk'u avlamasına engel olmadı çünkü okyanusta kimin haberi olacaktı.

Soyu Tükeniyor, Daha Çok Avlayalım

1880'de bir büyük auk av sahnesi.
1880'de bir büyük auk av sahnesi.

1800'lerin başlarında kuş, bazı denizcilerin türün tamamen yok olduğuna inandığı noktaya dek kritik tehlikedeydi. İronik ki kuşun gerçekten yok olmasına yol açan aslında bu düşünce oldu.

Kuşun nadir olduğu haberi özel koleksiyoncuların ve müzelerin hayatta kalan örneklere büyük ödüller vermesine neden oldu. Bu da denizcilerin yaşayan son büyük auk'ları da artan şevkle avlamasına yol açtı.

1840'larda, Jón Brandsson, Sigurður Ísleifsson ve Ketill Ketilsson adlı üç denizci tarafından İzlanda kıyılarındaki bir adada vahşi doğada ürerken görülen son çift de öldürüldü. Kuşun soyu neredeyse tükenmişti. Denizciler, sergilemek için büyük auk postları isteyen bir tüccarın emriyle kuşları Eldey Adası'nda bir kayanın üzerinde yuva yaparken buldular. Artık bu noktada insanlardan ürkek olan auk'ları kaçırmamak için üçlü gecenin karanlığını bekledi ve kelimenin tam anlamıyla ikisini de elleriyle boğdular. Ardından özel bir neden yokken Ketilsson kuluçkadaki yumurtaları yok etmek için kuşların yuvasını ayağıyla ezdi.

Bunun yeterince kindar olduğunu düşünmediyseniz, üreyen son büyük auk çiftinin öldürülmesinden dört yıl önce İngiliz sularında görülen son büyük auk, hayvanın cadı olduğunu düşünen bir grup batıl inançlı denizci tarafından taşlanarak öldürüldü. İskoçya'da Stac an Armin adasına çıkan denizciler daha önce hiç görmedikleri bir kuşla karşılaştılar. Kuşu üç gün barakada tuttular ve bu üç günde baş gösteren fırtına sonucu evlerine dönemeyince bu garip kuşu fırtına çıkaran cadı olarak görmeye başladılar. Barakanın yakınından aldıkları iki taşla kuşu bir saat boyunca taşlayıp öldürdükten sonra kalıntısını geride bırakarak evlerine yol aldılar. Bölgedeki son Auk da böylece yok oldu.

Büyük Auk'lar Nerede Yaşadılar?

büyük auk uçamayan bir kuş olarak kolay bir avdı.
Uçamayan bir kuş olarak kolay bir avdı.

Büyük auk'lar, kısa bacaklı, ağ ayaklı, kısa kanatlı kuşlardan oluşan Alcid (Dalıcımartıgiller) ailesine aitti, diğer üyeleri murre ve puffin'dir. Bu tür, uçamayan tek auk'tu. Kanada, İzlanda ve Grönland'dan İskandinavya, Britanya Adaları, Fransa ve kuzey İspanya'ya kadar Kuzey Atlantik'te yaşıyordu. Bugün yaklaşık 80 örnek ve aynı sayıda yumurta müzelerde korunuyor. Yaşayan tek akrabası Ustura gagalı auk'tur.

Büyük auk, bir penguen olmasa da, genellikle "kuzeyin pengueni" olarak adlandırıldı. Çoğu İskandinav hayvanı gibi Büyük auk'ların yaşadığı şiddetli soğuk koşullardan korunmasına yardımcı olan kalın bir yağ tabakası vardı. Yerli Amerikalılar, Büyük auk'u yiyecek ve giyim için değerli buldu.

"Penguen" Keltçe "büyük auk" için kullanılan ve "beyaz kafa" anlamına gelen bir sözcüktür. Hatta denizciler penguenleri ilk gördüğünde onlara Büyük auk gibi göründü. Bu kuşlar suda torpido kadar hızlı ve hidrodinamikti, av ararken birkaç yüz metreye dalıyor ve nefesini 15 dakika tutabiliyordu.

Büyük auk'un zamanını çoğunlukla denizde geçirdiği düşünülmektedir. Sosyal kuşlar oldukları için küçük gruplar halinde avlandılar. Kafa sallama, eğilme ve parlak sarı yüz hatlarını sunma gibi gösterileri vardı. Uçamazdı ancak çok iyi yüzücü ve dalgıçtı. Karada, bacakları vücudunun çok gerisinde olduğundan dik biçimde paytak yürürdü.

14/19 cm uzunluğunda balıklar yiyen 75-85 cm boya sahip bu hayvanlar 5-8 kg ağırlığındaydı ve 20-25 yıl kadar ömre sahiptiler. Büyük auk tek eşliydi ve çiftler uzun dönemli bağ oluştururdu.