Kleptokrasi: Ülke yönetimini zenginleşmek için kullanmak

Kleptokrasi: Ülke yönetimini zenginleşmek için kullanmak

Politikacılar elde ettikleri güçlerini kendilerini ve ailelerini olduğundan daha da zengin kılmak için kullanabilir. Ülke işlerini çocuklarına veya akrabalarına verebilir ve nüfuzunu kullanarak yabancı hükümetlerle kişisel anlaşmalar yapabilir. Kleptokrasi bir ülke liderinin veya "kleptokratın" devleti alçakça kendisini zenginleştirmek için kullandığı hükümet sistemini tanımlayan bir terimdir. Bir kleptokrat, yönettiği ülkeden para ve değerli kaynaklar çalarak kişisel servetini artırmak için siyasi gücünü kullanır. Zenginlerin başı çektiği plütokrasinin aksine, kleptokrasi liderleri iktidara geldikten sonra kendilerini zenginleştirirler.

Hırsızlar rejimi

Elihu Vedder tarafından 1896 dolaylarında bir tablo.
Elihu Vedder tarafından 1896 dolaylarında bir tablo.

"Klepto" terimi Yunanca "hırsızlar" anlamına geliyor ve "kleptokrasi" kelimesi "hırsızlar rejimi" demektir. Kleptokratlar tipik olarak üretim vergisini artırarak ve ardından vergi gelirini doğal kaynaklardan elde edilen kiraları ve dış yardım katkılarını kendi servetlerini artırmak için kullanarak yönettikleri ülkelerin ekonomilerini kuruturlar.

Çok sayıda kleptokrat dünya lideri vardır. Uluslararası Şeffaflık Örgütü hangi dünya liderlerinin ülkelerinden en çok parayı çektiğini ayrıntılarıyla anlatan Küresel Yolsuzluk Raporları yayımlıyor. Çoğu lider zaman içinde görevden alınmış veya kendi istekleriyle ayrılmış olsa da çaldıkları para miktarı devasadır.

Kleptokrasiler hükümette hesap verebilirliğin çok az olduğu, liderlerin genellikle mutlak güce sahip olduğu dünyanın gelişmekte olan Türkiye gibi bölgelerinde yaygındır. Dahası Amerika Birleşik Devletleri gibi bu tanıma uymayan ülkelerde bile Donald Trump yönetiminde potansiyel bir kleptokrasi endişesi doğdu. Trump'ın işleri, hükümette potansiyel yolsuzluğun odak noktası oldu. Kleptokrasiye özgü biçimde hükümet işlerini ailesine ve akrabalarına verdi.

En bilinen kleptokratlar

Joseph Mobutu yönetimindeki Kongo; Duvalier altında Haiti; Anastasio Somoza yönetiminde Nikaragua; Ferdinand Marcos yönetiminde Filipinler ve Sani Abacha yönetimindeki Nijerya klektoprasisi belgelenmiş örneklerdir.

Dünyada belgelenmiş en ünlü kleptokratlarda listenin başında Endonezya'nın eski cumhurbaşkanı Suharto geliyor. Çünkü yalnızca 3 yıllık yönetiminde 35 milyar dolar veya tüm ülkenin GSYİH'sının %4'ünü çaldı. Cumhurbaşkanının ailesi ülkede yapılan herhangi bir inşaat veya geliştirme üzerinde sanal bir tekele sahipti.

Uluslararası şirketler, nihayetinde ödemesini hükümetin yaptığı aşırı fiyatlı sözleşmeler için yarıştı. Sözleşmenin verildiği insanlar bir şekilde Suharto ailesinin bir üyesine bağlı olur ve böylece üstlenilecek herhangi bir inşaattan aileye daha çok para akardı. Bu yolsuzluk o kadar yaygınlaştı ki bir proje Suharto'ya bağlıysa inşası daha kolay olurdu çünkü daha pahalı olsa da öncelik verilirdi.

Bir başka kayda değer kleptokrat, 1971'den 1986'da devrilip sürgüne zorlanan Haiti'nin eski başkanı Jean-Claude Duvalier'dir. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'ne göre Duvalier sadece 800 milyon dolar kadar parayı çekmekle kalmadı, devlet fonlarını birçok kişisel harcamasında kullandı. Bir vakada kendisi için bir düğüne 3 milyon dolar harcadı. Daha da kötüsü Duvalier'in ailesi hükümet aracılığıyla uyuşturucu kaçakçılığına başladı ve hatta karaborsada organ ve uzuv satarak aile banka hesabını doldurdu. O zamanlar Haiti, dünyanın en yoksul ülkelerinden biriydi ve Jean-Claude'un saltanatı ülkeyi başladığından daha kötü bir yere getirdi.

Birçok ünlü kleptokrat arasında mevcut Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yer alıyor. Rusya'daki eski bir fon yöneticisi, Putin'in hükümetteki yolsuzluklar üzerine inşa ettiği gerçek kişisel servetinin 200 milyar dolara yakın olduğunu iddia etti. Örneğin, bir yetkili, zengin bağışçılardan sağlık hizmetlerine harcanmak üzere para toplanan bir programı anlattı. Putin parayı bunun yerine 1 milyar dolarlık özel bir saray inşa etmeye harcamıştı.

Diğer doğrudan anlaşmalar arasında Putin'in gizlice %4'lük bir hisse karşılığında bir petrol şirketini büyük bir havaalanının tek petrol tedarikçisi yapması vardır. Her ne kadar doğrulanmamış olsa da, yolsuzluk ve paranın sık sık el değiştirdiği söylentileri ne Putin rejimi ne de genel olarak Rusya için yeni bir şey olmadı.