Sayga: Eşsiz Burunlu Orta Asya Antilobu

Sayganın büyük ve dolgun olan sıra dışı bir burnu var. Sayganın burun boşluğu bir balinanınkine benzer. Olağanüstü hortum benzeri burnu tüm ağzını örter ve daima aşağıyı gösterir.

Vahşi saiga antilobu, Saiga tatarica tatarica, Astrahan Oblastı, Rusya'daki Stepnoi Kutsal Alanı'nda bir su birikintisini ziyaret ediyor.
Vahşi saiga antilobu, Saiga tatarica tatarica, Astrahan Oblastı, Rusya'daki Stepnoi Kutsal Alanı'nda bir su birikintisini ziyaret ediyor. Görsel: Wikimedia, Andrey Giljov.

Sayga adı Çağatayca Türkçesinden Rusça'ya türetilmiştir. Güderi ve dağ keçisi anlamlarını taşır. Bir çoban köpeği kadar ağırlığa sahip olan ve uzak, dondurucu, ağaçsız bir arazide dolaşıp sürü halinde yaşayan bir otoburun pek bir şeyden etkilenmeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak ne yazık ki Avrasya bozkırlarının küçük saygası kaçak avcıların yanı sıra bakteri ve virüs gibi küçük ama ölümcül tehditlerle yüzleşiyor.

Bu büyük burunlu küçük antilop yaşadığı acımasız arazide hayatta kalmasını sağlayan güçlü özelliklere sahiptir. Bazı koruma müdahaleleriyle dayanıklı memelinin tüm zorluklara karşı toparlanacağı umuluyor. Peki sayga nedir?

Sayganın Burnu

Orta Asya'nın sert kurak otlaklarında yaşayan bu eşsiz görünümlü antilop, geniş burun deliklerine sahip büyük burnu ile kolayca tanınır. Bu antiloplar 2001'den beri IUCN'nin Kırmızı Listesi'nde Kritik Tehlike Altında listeleniyordu. Fakat 2021 raporuna göre Büyük Ölçüde Tükenmiş olarak belirtiliyor. Yazın sarımsı-kırmızı ve kışın gri renktedirler. Erkeklerin lir benzeri hafif kavisli boynuzları vardır.

Sayganın büyük ve dolgun olan sıra dışı bir burnu var. Sayganın burun boşluğu bir balinanınkine benzer. Olağanüstü hortum benzeri burnu tüm ağzını örter ve daima aşağıyı gösterir. Burnun içindeki kemikler karmaşık ve kıvrımlıdır ve burun açıklığı kıllar, bezler ve mukus yollarıyla kaplıdır. Her burun deliği aslında mukoza zarlarıyla kaplı bir kesedir. Bu gizemli burun yapısı, geniş yüzeyi nedeniyle sayganın soluduğu soğuk ve kuru kış havasını ısıtıp nemlendirmesini ve kurak yaz aylarında ise tozu filtrelemesini sağlıyor. Kurak araziler için önemli bir özelliktir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, sayganın keskin bir koku alma duyusu vardır.

Sayganın burnunun iletişimde ve eş seçiminde yardımcı olduğuna dair kanıtlar var. Erkek sayganın geniziyle yaptığı yüksek sesli nazal kükremeler vücut büyüklüğünü ve durumunu dişiye göstermesini ve onu etkilemesini sağlar.

Sayga, çeneden göğse kadar uzun, koruyucu kıllardan oluşan saçaklı ağır, yün benzeri bir kürke sahiptir. Erkeklerin 15 ila 25 santimetre uzunluğunda olabilen yoğun şekilde çıkıntılı, kehribar renginde boynuzları vardır. Ne yazık ki bu boynuzları için yoğun şekilde avlanıyorlar. Sayga uzun, ince bacakları olmasına rağmen boyut olarak bir koyuna benzer.

Bozkır Yaşamının Sunduğu Hız İmkanı

Saygalar Asya ovalarındaki doğal yırtıcıları olan kurtlara av olur. Genç antiloplar vahşi köpekler ve tilkiler tarafından avlanır. Neyse ki bu antiloplar bozkırdaki yırtıcılardan kaçmak için saatte 80 km hızla koşabilecek şekilde evrimleştiler. Yeni doğmuş bir sayga yaşamının henüz ikinci gününde bir insanı geride bırakacak kadar hızlı koşar.

Ancak sayga popülasyonu son on yılda tam anlamıyla çöktü. Eti için aşırı avlanması ve erkeklerin Asya'da halk ilaçlarında kullanılan boynuzları için öldürülmesi toplam sayga popülasyonunu %80 oranında düşürdü.

Sayga Hayvanı Bakteri ve Virüs Kurbanı

Ek olarak "küçük geviş getiren veba" virüsü bugüne dek binlerce Moğol saygasını öldürmüş ve bakteriyel bir hastalık Kazakistan'ın otlaklarında yaşayan daha büyük Rus sayga popülasyonunu vurmuştur.

Göç mevsimi boyunca binlerce sayga birlikte seyahat ederek dünyanın en muhteşem göçlerinden birini oluşturur. Göçebe yaşam tarzıyla bir günde 110 km yol alabilirler. Ancak yalnızca 2015'te doğum yapmak için Kazakistan'da toplanan saygalardan genellikle zararsız bir bakteri nedeniyle 200.000 tanesi ölmüştür.

Saygaları vuran virüs ve bakterilerin nedeni soğuk havanın alışılmadık şekilde ılık ve nemli hale geldiği iklimdeki ani ve tuhaf değişiklikten kaynaklanıyor. Bu durum sayganın burun bakterisi olan Pasteurella multocidato'nun hayvanı kan zehirlenmesi yoluyla öldürmesine yol açıyor.

Sayga Hayvanı Nerede yaşıyor?

Sayga bir av hayvanı olmaya evrimsel tepki olarak daima ikiz doğar. Vahşi doğada 10-12 yıl yaşarlar. Ayrıca otoburdur. Orta Asya bozkırlarında yaşayan yüzlerce bitkiyle beslenir. Ot, liken, adaçayı ve yaz selvisi yer. Sayganın yediği bitkilerin çoğu diğer hayvanlar için zehirlidir.

Sayga antilopları kurak koşullarda yaşamayı tercih ediyor. Daha önce Karpat Dağları'nın eteklerinden kuzeybatı Çin ve Moğolistan'a kadar Avrasya bozkır bölgesi ve Kuzey Amerika'daki Bering Denizi Kara Köprüsü dahil dünya çapında geniş bir yelpazede yaşıyordu.

Şu anda sayga yalnızca Asya'da ve Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kalmukya ve Moğolistan'ı içeren Avrupa'nın güneydoğu bölgelerinde varlığını sürdürüyor. IUCN tarafından kritik tehlike altında listelenen hayvanın tahmini toplam sayısı 120.000'dir. Türkçe bir tür yün kumaş olan "şayak" sözcüğü sayga ile aynı kökeni paylaşıyor olabilir.