Plüton Neden Gezegen Değil? Gezegen Yapılırsa Sonuçları

Birçok bilim insanı Plüton'un gezegen olarak sınıflandırılması durumunda Kuiper Kuşağı'ndaki diğer birçok nesnenin de gezegen yapılması gerektiğini ve Güneş Sistemi'ndeki gezegen sayısının büyük oranda artacağını belirtiyor.

Plüton'un keşfi

Plüton gezegen mi? Değilse neden gezegen değil? Bir gezegeni gezegen yapan nedir ve bir zamanlar Güneş Sistemi'ndeki 9. gezegen olan Plüton konumunu neden kaybetti? Plüton 24 Ağustos 2006'da Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) tarafından "gezegen" yerine "cüce gezegen" olarak yeniden sınıflandırıldı. Karar, birliğin Önerge 5A maddesine göre alındı. Peki nedeni neydi? Plüton yeniden gezegen yapılmalı mı?

Gezegen Olmak İçin Gerekenler

Clyde Tombaugh'un 1930'da Plüton'u keşfettiği orijinal görüntüler.
Clyde Tombaugh'un 1930'da Plüton'u keşfettiği orijinal görüntüler. (Lowell Gözlemevi Arşivleri)

Uluslararası Astronomi Birliği'ne göre bir gök nesnesinin gezegen olması için şu özellikleri taşıması gerek:

  1. Güneş'in etrafındaki yörüngede dönmelidir. Ay bu yüzden gezegen değil.
  2. Yeterli kütlede olmalıdır. Böylece kütleçekimi katı cisim kuvvetlerine karşı koyar ve hidrostatik dengede (neredeyse yuvarlak) olur.
  3. Yörüngesini süpürmelidir: Kendi yörüngesinin en büyük nesnesi olmalı, ve yörüngesindeki diğer nesnelere baskın gelmelidir (onları iterek çıkarmak ya da kendisine çekmek)

Plüton küçük boyutu nedeniyle yörüngesindeki nesnelere baskın gelemiyor ve bu nedenle oylamayla gezegen olmadığına karar verildi. Keşfinden 76 yıl sonra bir cüce gezegen yapıldı. Ancak karar eleştiri toplamadı değil. Plüton'un rütbesi düşürülmüş olsa da Güneş Sistemi'nin ilk zamanlarını anlamada bize benzersiz bilgiler sunuyor.

Plüton Gezegen Yapılırsa Sonuçları Ne Olur?

Plüton'un diğer gezegenler ve uydularla karşılaştırması.
Plüton'un diğer gezegenler ve uydularla karşılaştırması. (Emily Lakdawalla çalışması. NASA / JPL verileri)

Birçok bilim insanı Plüton'un gezegen olarak sınıflandırılması durumunda Kuiper Kuşağı'ndaki diğer birçok nesnenin de gezegen yapılması gerektiğini ve Güneş Sistemi'ndeki gezegen sayısının büyük oranda artacağını belirtiyor.

Peki Plüton'un yeniden gezegen yapılmasına dair savunmalar neler?

Konuya duygusal yaklaşanlar bir yana, bazı gökbilimciler Önerge 5A'nın ifadesinde tutarsızlıklar olduğunu savunur – Plüton yörüngesini temizlemiyor olsa da Dünya veya Jüpiter'in de temizlediğini belirtiyorlar. Zira Dünya'ya yakın 10.000 asteroit bulunurken Jüpiter'in yörüngesinde de 100.000 Truva asteroit bulunuyor.

Uluslararası Astronomi Birliği'nin gezegen tanımına göre hem Jüpiter'in hem de Dünya'nın gezegen olmadığı iddia edilebilir. Buna çözüm olarak gezegen olmak için gereken şartların Güneş'in etrafında dönmek ve yüzey alanı 1000 km'den büyük olmak olarak değiştirilmesi öneriliyor.

Ancak bu tanıma göre Plüton gezegen kabul edilirse bu kez Neptün'ün ötesinde yer alan Eris'in de gezegen olarak sınıflandırılması gerekecek ve Güneş Sistemi'miz 10 gezegenli olacak.

Plüton'un Keşfi

Plüton cüce gezegeni
Plüton cüce gezegeni. (NASA)

Plüton'un tarihi Güneş Sistemi'ndeki 9. gezegen olarak keşfedilmesi, ardından cüce gezegen yapılması ve Kuiper Kuşağı nesnesi olmasıdır. 18. yüzyılda ilginç bir yörünge garipliği ile başlayan şey bizi neyin gezegen olduğunu sorgulamamıza ve nihayetinde Güneş Sistemi'nin oluşumuna dek uzun bir yolculuğa çıkardı.

17. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Johannes Kepler'in gezegensel hareket yasaları ile Isaac Newton'ın yerçekimi yasası gökbilimciler için güçlü araçlar oldu ve bilimsel bir devrim başlattı. Kuyruklu yıldızların ve gezegenlerin hareketleri artık mutlak kesinlikle belirleniyor ve Güneş Sistemi'ne dair görüşler kusursuz işliyordu.

Ancak 1821'de sıra dışı bir durumla karşılaşıldı: Henüz yeni keşfedilen Uranüs gezegeni mevcut yasalara aykırı davranıyordu. Fransız gökbilimci Alexis Bouvard Uranüs'ün konumunu çizelgeye dökerek gezegenin sık sık yörüngeden saptığını buldu. Uranüs'ü yörünge dışına çeken görünmeyen bir nesne vardı.

Hem John Couch Adams hem de Urbain Le Verrier bu yeni gizli gezegeni aramaya başladılar. Verrier halihazırda Merkür'ün yörünge sapmasını açıklamak için Vulcan adlı bir gezegenin varlığını ortaya atmıştı. Vulcan hiç bulunamadı ancak Johann Galle ve Heinrich d'Arrest 23 Eylül 1846'da Neptün gezegenini keşfettiler.

Matematikçiler, Neptün'ün yörüngesinin ayrıntılarını ortaya koyarken Uranüs'ün Güneş etrafındaki tutarsız yörüngesi hala çözülmemişti. Bir şeyler Uranüs'te sapmaya neden oluyordu. 1894'te büyük bir gözlemevi inşa eden ABD'li iş insanı ve matematikçi Percival Lowell gizemli gezegenle ilgilenmeye başladı.

Lowell, Uranüs ve Neptün'ün "Gezegen X" dediği uzak bir gezegenin kütleçekimine girdiğine karar verdi. Planet X'i tam 10 yıl aradı ancak 1916'da öldü. Arayışı gözlemevinin yeni yöneticisi astronom Vesto Slipher devraldı. O da 1929'da görevi gözlemevine yeni katılan 23 yaşındaki Clyde Tombaugh'a verdi. İşi zordu.

Her gece Lowell'ın gezegenin bulunduğunu düşündüğü gökyüzünün fotoğraflarını çekti. Daha sonra gündüzleri fotoğraf levhalarını "ışıltı karşılaştırıcısı" kullanarak inceledi. Karşılaştırıcıda yıldızların konumu aynı görünürken bir gezegen her levhada farklı yerde beliriyordu. Bunu her gün aylarca devam ettiren Tombaugh sonunda 18 Şubat 1930'da bir keşif yaptı. İkizler takım yıldızındaki arka plan yıldızları arasında hareket eden küçük bir nokta vardı. Gezegen X bulunmuştu (Keşif fotoğrafı en üstedir).

Plüton'un cüce gezegen olduğu nasıl anlaşıldı?

Gezegen X'e yeraltı dünyasının klasik Yunan tanrısı Plüton'un adı verildi ancak Plüton'un gerçekten Gezegen X olup olmadığı şüpheliydi. Çok sönüktü ve dünyanın en büyük teleskopları bile diskini çözümleyemiyordu.

İlk gözlemlere göre Plüton oldukça küçüktü. Dünya ve hatta Mars büyüklüğünde olduğu düşünüldü (gerçekte Dünya'nın 6'da 1'idir) ve Uranüs ve Neptün'e fazla etki etmesi pek mümkün değildi. Gezegeni gözlemlemek son derece zordu ancak gökbilimciler pes etmedi.

Yavaş yavaş daha büyük teleskoplar inşa edildi ve gözlemler, Plüton'un muhtemelen metan buzuyla kaplı olduğunu gösterdi. 1978'de astronom James Christy Plüton'un en büyük uydusu olan Charon'u keşfetti.

Charon sayesinde gökbilimciler Plüton'un kütlesini daha iyi ölçtü ve Dünya bir yana Ay'dan bile küçüktü. Alışılmadık yörüngesi ve küçük boyutu, Plüton'un aslında bir gezegen olmadığına dair şüpheler yaratmaya başladı.

1990'larda ışığa fotoğraf filminden çok daha duyarlı olan CCD kameralar geliştirildi. Gökbilimciler daha soluk nesneleri görmeye ve Güneş Sistemi'nin daha derinlerine bakmaya başladılar. CCD sayesinde Neptün'ün ötesinde birçok Plüton boyutunda cisim keşfedildi.

Bu nesneler Güneş Sistemi'nin oluşumundan kalan geniş bir enkaz alanı olan Kuiper Kuşağı'na aittir ve Plüton kuşaktaki en büyük nesnedir. Kuiper Kuşağı nesneleri uzak geçmişi yansıtan uzay fosilleri gibidir. 2002'de Kuiper'de Quaoar, Sedna, Makemake ve Eris gibi geniş nesneler bulundu.

Astronomlar eğer Plüton gezegense bu nesnelerin de gezegen olması gerektiğini savundular. Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) 2006'da bir nesnenin gezegen olarak sınıflandırılması için gerekli özellikleri açıkladı ve Plüton cüce gezegen yapıldı.