1859 Carrington Olayı: Bilinen En Büyük Jeomanyetik Güneş Fırtınası

Carrington Olayı olarak da bilinen 1859 jeomanyetik fırtınası, 1-2 Eylül 1859'da meydana gelen güçlü bir güneş fırtınasıydı.

1859 güneş fırtınası carrington olayı

1859 yılında Dünya'da kayıtlara geçmiş en büyük jeomanyetik Güneş fırtınası meydana geldi. Milyonlarca kilometre ötedeki bu fırtınanın etkisi küresel telgraf iletişimini bozdu ve Dünya'nın Güneş'teki faaliyetlerden nasıl etkilendiğini gösterdi. Küçük bir koronal kütle atımı (Güneş'ten gelen yüklü parçacık akımı) saatte yaklaşık 1,6 milyon km hızla uzaya fırlayarak beraberinde taşıdığı manyetik alanla Dünya'ya çarptı. Kütle Güneş'in taç denilen en dış atmosferinden gelmişti.

Carrington Olayı Neydi?

1859 güneş fırtınası carrington olayı
'Aurora Borealis', Fredric Edwin Church tarafından, 1865. (Smithsonian Amerikan Sanat Müzesi)

Richard Carrington amatör bir astronomdu. 1850'lerin başında ABD, Redhill'deki Furze Hill'de kendi evini ve gözlemevini inşa etti. Burada Güneş lekeleri üzerine gözlemler yaptı ve 1853-1863 arasını kapsayan gözlemlerini kitap olarak yayımlayarak ses getirdi.

"Son derece parlak ve beyaz iki ışığın saçıldığını gözlemledim. İlk izlenimim, şans eseri bir ışık ışınının perdedeki bir delikten içeri girdiği yönündeydi, çünkü parlaklık tümüyle Güneş ışığına bakmaya denkti."

Richard Carrington (1 Eylül 1859)

1 Eylül 1859'da Carrington rutin gözlemlerinin bir parçası olarak Güneş'in görüntüsünü çiziyordu. Bu eskizleri, bir teleskoptan üzerine Güneş'in görüntüsünü yansıttığı cam levhadan çiziyordu.

Ancak bu sıradan bir gözlem değildi.

Saat 11:18'de büyük bir Güneş lekesi grubunun üstünde parlak beyaz bir ışığın belirdiğini fark etti. İlk başta, cam plakaya bağlı perdede delik olduğunu ve gün ışığının içeri girdiğini düşündü. Ancak Carrington kısa süre sonra Güneş'in kendisinde meydana gelen bir olayı izlediğini fark etti.

Heyecanla, kendisiyle birlikte bu inanılmaz olaya tanıklık edecek başka birini bulmak için koştu. Sadece bir dakikalığına gitmişti ama döndüğünde ışık çoktan solmaya başlamıştı ve sonra tamamen kayboldu. Carrington bir saat daha izledi ama ışık patlamaları geri gelmedi.

Carrington Olayı'nın ışığını toplamda sadece beş dakika boyunca görülebilmişti.

Carrington Olayı Başka Yerde Belgelendi mı?

Kew Gözlemevi Kral III. George tarafından görevlendirilmişti. 1840'larda meteoroloji ve jeomanyetizma araştırma merkeziydi.

1 Eylül 1859'da, Gözlemevi'nde yerel manyetik alanı izlemek için kullanılan aletler -manyometreler- Dünya'nın manyetik alanında sapma kaydetti. Bu olay diğer gözlemevlerinde de kaydedildi.

Carrington ve Kew Gözlemevi başkanı Balfour Stewart daha sonra bir araya geldiklerinde, bu manyetik yükselmenin Carrington'ın Güneş'te parlak ışıkları gözlemlemesiyle aynı zamana denk geldiğini fark ettiler.

Bu bulgular Güneş'teki bir aktivitenin Dünya'nın manyetik alanını etkilediğini gösteriyordu.

Carrington Olayı Aslında Neydi?

Richard Carrington'ın gözlemlediği parlak ışık çifti, Güneş'teki şiddetli bir gaz ve manyetik patlama olan koronal kütle atımıydı. Güneş'ten çıkan plazmalar yaklaşık 18 saatte 150 milyon km yol alarak Dünya'ya çarpmıştı.

Bir Güneş fırtınası olan bu koronal kütle atımından gelen enerji, Dünya'ya doğru hızla ilerleyen bir manyetik alan oluşturarak Kew'de gözlemlenen parlamaya neden oldu.

Aurora Patlaması

kuzey ışıkları aurora borealis
Kutup ışıkları veya Aurora.

Güneş fırtınasının en belirgin etkisi Carrington'ın gözleminden 18 saat sonra gerçekleşti.

2 Eylül 1859'da dünyanın dört bir yanındaki gökyüzünde, kuzey ve güney yarımkürelerde aurora yani kutup ışıkları belirdi.

İlk aurora Amerika'da gece vakti görüldü ve gökyüzündeki ışıklar geceyi kitap okuyacak kadar aydınlattı.

5 Eylül 1859'da New York Times'ın yazdığı gibi, aydınlanan kentte kalabalıklar sokaklara çıktı. Diğer insanlar ise büyük bir yangına benzeyen koyu kırmızı ve turuncu ışıklar gördüğünü söylediler.

"Saat on bir buçuk. Şu anki görünüm kesinlikle korkunç. Kırmızı parıltı evlerin, sokakların ve tarlaların üzerinde ve en korkunç yangınlar bile bundan daha derin bir renk yayamazdı."

San Francisco Herald (5 Eylül 1859)

Tüm İletişim Kesildi

Carrington Olayı'nın küresel iletişim üzerinde yıkıcı etkisi oldu. 1859 yılına gelindiğinde telgraf artık küresel bir iletişim ağıydı. Haberlerin, kişisel mesajların ve iş bilgilerinin gönderilmesi için hayati bir araçtı.

Auroraların gökyüzünde belirdiği sıralarda, telgraf işlemleri tüm dünyada kesintiye uğradı.

Bazı telgraf operatörleri hiçbir mesajın gönderilemediğini bildirdiler. Bazıları ise galvanik pilleri kapatıldığında bile telgrafın çalışmaya devam ettiğini fark etti. Cihaz elektrik akımıyla yüklenmişti.

Daha da ciddisi, bazı telgraf operatörleri ekipmanlarından kaynaklanan elektrik şoklarına maruz kaldı ve hatta yangın çıktığı rapor edildi.

Carrington Olayı'ndan doğan kesintinin 12 saat sürdüğü tahmin edilir.

Carrington Olayı'nın Bugün Anlamı Nedir?

Bugün bilim insanları Güneş fırtınalarının makul sıklıkta meydana geldiğini biliyor. Dünya yalnızca fırtınanın doğrudan yolu üzerindeyse tehlike altında olur.

Ancak, 1859'daki Carrington Olayı fırtınası büyüklüğünde bir fırtına bugün Dünya'yı vuracak olsa, navigasyon, iletişim kurma ve enerji kaynaklarında büyük aksamalara yol açar. Carrington Olayı gücünde bir fırtınanın GPS, cep telefonu şebekeleri ve elektrik güç kaynaklarının çökmesine neden olacağı tahmin ediliyor.

Carrington Olayı bize Dünya'nın uzaydaki iklim olaylarına karşı ne kadar savunmasız olduğunu gösterir.

Carrington Olayı Ne Kadar Güçlüydü?

Carrington Olayı büyük bir Güneş fırtınasından kaynaklanmıştı ve elektronik cihazlara olan bağımlılığımızın daha da arttığı göz önüne alındığında böyle bir Güneş fırtınası bugün yaygın bir kesintiye neden olacaktır. Böyle bir olayın her 500 yılda bir meydana gelebileceği düşünülüyor. Carrington'ın yarı gücünde olanlar ise her 50 yılda bir gerçekleşebiliyor.

Bugün bilim insanları, yaklaşan bir Güneş fırtınasını Dünya'ya çarpmadan önce tespit edebilmek için uzay boşluğunu ve Güneş'i izleyebilen araçları olan GOES-16 gibi uyduları kullanıyor.

Jeomanyetik fırtınaların gücü nanotesla cinsinden ifade edilir. Dünya'nın manyetosferinin "halka akımı" adı verilen bölgesindeki manyetik dalgalanmaları tanımlar. Bu manyetik dalgalanmalar, Dünya'nın manyetik alan çizgilerine hapsolmuş yüklü parçacıkların akışındaki ve hacmindeki değişimden gelir.

Jeomanyetik fırtınalar sırasında dalgalanmalar normalden yüksektir ve manyetik alan çizgileri hareket ettikçe, elektrik şebekeleri dahil Dünya yüzeyinde elektrik akımına neden olurlar. Çeşitli çalışmalar Carrington Olayı'nın güç indeksini -1,600 ila -1,760 nanotesla olarak tahmin ediyor. Ne kadar düşük o kadar yoğun demek. Bundan 3 kat zayıf bir jeomanyetik fırtına ABD'yi vurduğunda Quebec'te 6 milyon insanı 12 saat elektriksiz bıraktı.

Carrington Olayı Hakkında Sık Sorulanlar

1859'daki jeomanyetik fırtınaya ne sebep oldu?

1859'daki jeomanyetik fırtınaya (Carrington Olayı) güneşten gelen bir taçküre kütle atımı (CME) neden oldu. Bu CME, güneşin koronasından büyük bir plazma ve manyetik alan salınımıydı.

Richard Carrington kimdi ve bu olaydaki rolü neydi?

Richard Carrington, CME'den önceki güneş patlamasını gözlemleyen ve kaydeden İngiliz bir astronomdu. Güneş aktivitesi ile jeomanyetik bozulmalar arasındaki bağlantıyı gözlemleyen ilk kişiydi.

1859 Carrington Olayı'nın etkileri ve sonuçları neler olmuştur?

1859'daki jeomanyetik fırtınanın yaygın auroralar (kuzey ve güney ışıkları), telgraf sistemlerinin bozulması ve hatta telgraf operatörlerine elektrik çarpması gibi bir dizi etkisi oldu. Auroralar Karayipler ve Hawaii'ye kadar güneyde görülmüş ve telgraf kesintileri tüm dünyada rapor edilmiştir.

1859'daki jeomanyetik fırtınanın yakın geçmişteki güneş fırtınalarından farkı neydi?

1859'daki jeomanyetik fırtına modern zamanlarda gözlemlenen herhangi bir güneş fırtınasından çok daha güçlüydü. Kayıtlara geçen en büyük güneş fırtınasından iki ila üç kat daha güçlü olduğu tahmin edilmektedir ki bu fırtına Mart 1989 tarihinde meydana gelmiştir.

Carrington Olayı günümüzde yaşansaydı sonuçları ne olurdu?

Modern zamanlarda meydana gelebilecek benzer bir olayın teknolojiye bağımlı toplumumuz üzerinde elektrik şebekelerinin, iletişim sistemlerinin ve uyduların bozulması da dahil olmak üzere önemli etkileri olabilir. Bazı uzmanlar 1859'daki olay ölçeğinde bir güneş fırtınasının küresel çapta trilyonlarca dolar zarara yol açabileceğini tahmin etmektedir.