İnsanın Konuşmasını Sağlayan Evrimsel Özellik

Araştırmaya göre, primatlardaki "ses zarları" konuşmalarını hırıltılı ve öngörülemez hale getiriyor. İnsanlarda ise böyle bir şey yok

Orangutan_Kalimantan
Araştırmacılar 43 primat türünün boğazlarını inceleyerek, hepsinin seslerini dengesiz hale getiren ses zarlarına sahip olduğunu buldu. Öte yandan insanlarda böyle bir şey yok.

Yapılan yeni bir araştırma, insanlardaki bazı kasların eksikliğinin bize konuşmamızı kontrol etme becerisi kazandırmış olabileceğini öne sürüyor. İnsanlar ve diğer primat türleri, ses tellerini barındıran ve solunuma destek olan, boğaza bağlı içi boş bir tüp şeklindeki gırtlaklarını kullanarak çeşitli sesler çıkarırlar.

Yapılan çalışmada, bir grup bilim insanı insan olmayan 43 primat türünün gırtlaklarını mercek altına aldı. New York Times'tan Oliver Whang'ın haberine göre, hepsinde ses tellerinin üzerinde bulunan ve ses zarı denilen bir grup kas vardı. İnsanlarda ise böyle bir durum söz konusu değil.

Orangutan Kalimantan
Araştırmacılar 43 primat türünün boğazlarını inceleyerek, hepsinin seslerini dengesiz hale getiren ses zarlarına sahip olduğunu buldu. Öte yandan insanlarda böyle bir şey yok.

Science dergisinde geçtiğimiz hafta yayımlanan bir makaleye göre, araştırmacılar bu ses zarlarının diğer primatların çıkardıkları sesleri kontrol etmelerini engellediğini savunuyor. New Scientist'ten Clare Wilson'a açıklamalarda bulunan makalenin yazarlarından ve Avusturya'daki Viyana Üniversitesi'nde biyolog olan Tecumseh Fitch, bu zarlar olmadan insanların seslerini daha kesin bir şekilde yönetebildiğini ifade ediyor.

Bilim insanları bazı primatların ses zarlarına sahip olduğunu zaten biliyordu, ancak New Scientist'e göre bu çalışma primat gırtlakları konusunda yapılan ilk büyük kapsamlı çalışma oldu. Çalışmada araştırmacılar, ölü ya da uyutulmuş primatların manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (CT) taramaları yoluyla geniş bir tür aralığını inceledi.

Princeton Üniversitesi'nde psikolog olan ve araştırmada yer almayan Asif Ghazanfar Times'a "Daha önce hiç kimse böyle ayrıntılı bir analiz yapmamıştı. Primatların hangilerinde [ses zarları] olduğu ve hangilerinde olmadığı konusunda fazla bir fikrimiz yoktu. Bir tür varsayımımız vardı, ama bu çalışma onu kesinleştirdi." şeklinde yorum yapmıştır.

Araştırmacılar, ses zarlarının çıkarılan sesleri nasıl değiştirdiğini görmek için, ölen üç şempanzenin ve başka deneyler için uyutulan altı Hint şebeğinin gırtlaklarını yapay akciğerlere bağladılar. Bu deneylerde ses zarları ve ses tellerinin birlikte titreştiği tespit edildi. Times'a göre, matematiksel modeller ve video görüntüleri de bu tespiti destekledi.

Reuters'ten Will Dunham'ın haberine göre, insanların ses sistemi bu zarlar olmadan daha dengeli ve daha iyi ses aralığı kontrolü ile uzun ve eşit tonlu seslerin çıkarılmasına olanak sağlıyor. California Üniversitesi'nde insanlarda dil işleme üzerine çalışan ve çalışmaya yer almayan Richard Futrell, New Scientist'e "İnsan konuşmasını hayvan seslerinden ayıran en önemli şey, çıkardığımız sesler üzerindeki incelikli kontrolümüzdür. Bunu yapabilmemiz için ses sistemimizin beynimiz tarafından kolaylıkla kontrol edilebilmesi gerekiyor." demiştir.

Ancak, Birleşik Krallık'taki Warwick Üniversitesi'nde evrimsel psikolog olan ve yine araştırmada yer almayan kişilerden olan Adriano Lameira, New Scientist'e "primatların ses üretimi üzerinde [ses zarlarının] sınırlayıcı etkisi olduğu iddiasının abartılı göründüğünü" söylemiş ve birçok insansı maymun ve maymunun sessiz ve ölçülü sesler çıkarabildiğine parmak basmıştır.

Ayrıca, çalışmanın yazarları ses zarlarının kaybolmasının insan dilinin gelişiminde rol oynadığı varsayımında bulunurken, bazı uzmanlar daha fazla veri istiyor. Japonya'daki Kyoto Üniversitesi'nde primatolog olan ve araştırmanın başyazarı Takeshi Nishimura Times'a yaptığı açıklamada, "Bu çalışma, gırtlaktaki evrimsel değişikliklerin konuşma dilinin evrimi için şart olduğunu göstermektedir" demiştir.